En Sıcak Konular

Arınç: PKK bu yılı final yılı olarak görüyor

12 Eylül 2012 12:24 tsi
Terörle son 3 yılda yapılan mücadelenin son 30 yıldır yapılan mücadelenin 50 misli başarılı sonuçlar verdiğini dile getiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK'nın son aylarını yaşadığını söyledi.

TRT Haber'de yayınlanan İnce Çizgi programında soruları yanıtlayan Bülent Arınç, ''3 dönem yasağı olmasaydı bile ben siyasi hayatımın aktif yönüne bir şekilde son vermek istiyordum'' dedi.

Terörle mücadelede başarılı olacaklarını ifade eden Arınç, terörün dış kaynaklarını, maddi kaynaklarını bitirdiklerini söyledi. Bülent Arınç, terörün dışarıdan Türkiye'yi etkilemeye çalışan ülkelerle bütün irtibatlarını kesmeye çalıştıklarını dile getirdi.

“Örgüt bu yılı final yılı olarak görüyor”

Terörle son 3 yılda yapılan mücadelenin son 30 yıldır yapılan mücadelenin 50 misli başarılı sonuçlar verdiğini belirten Arınç, şöyle devam etti: ''Ama bugünlerdeki saldırılar adeta intihar saldırısıdır. Yani, ortaya atılanlar, kendilerini ateşe atıyorlar çünkü buradan kurtulsalar Kandil'de hesaplarını görecekler. 2012 yılına ait hedefleri var örgütün. Bunu bir final yılı olarak görüyorlar, devrimci halk savaşının finali olarak görüyorlar. Ve beklemedikleri bir şey, halkın bunlara itibar etmemesi. O yüzden halka çullanıyorlar. Şemdinli'ye, Beytüşşebap'a, kırsalıyla şehir merkeziyle kadınlara çocuklara saldırıyorlar. Gaziantep'te sokakta gezinen insanların ölümüne yol açıyorlar. Bu, akrebin kendini sokarak intihar etmesi gibi bence, intihar eylemleri. Biz, bunlara şu anda büyük bir acıyla ve sabırla katlanıyoruz ama tedbirlerimiz var, çaremiz var. Bu mücadelede başarılı olacağız ve Türkiye'yi huzurlu günlere bir an evvel kavuşturacağız. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.''

Türkiye'de günlük hayatın devam ettiğine dikkati çeken Arınç, ekonominin, olanlardan etkilenmediğini söyledi. Vatandaşta da bir ümitsizlik olmadığını, sadece üzüntü olduğunu belirten Arınç, bürokrasinin çalıştığını, günlük hayattaki bütün şartların olağan akışı içinde devam ettiğini ifade etti.

"Siyaset hayatımın aktif yönüne son vermek istiyordum..."

AK Parti tüzüğündeki milletvekilleri ve belediye başkanları için 3 dönem şartının değişmesi ihtimalinin olup olmadığına ilişkin soruyu yanıtlarken, uzun yıllar siyaset yaptığını, siyasette geleceği her noktaya da geldiğini söyledi. Arınç, ''3 dönem yasağı olmasaydı bile ben siyasi hayatımın aktif yönüne bir şekilde son vermek istiyordum'' dedi.

“Halk bunun hesabını bizden sorar”

Bülent Arınç, şunları kaydetti: ''Sanki terörle yaşamaya alışmış bir toplum görüntüsü veriyoruz. Bu iyi bir şey değil ama terör, bırakın bir adamın kaşını çatması bile geçmişte Türkiye'yi devirirdi. Vatandaş, hükümetine güveniyor, bize kızsa bile bize güveniyor. 'Bunlar bu işi yapacaklar ve başaracaklar' diyor. Biraz daha sabır, bize güvenin, bize yardımcı olun, bizi eleştirin, bize öneriler getirin ama bu mücadelede siz de kendinize düşeni yapın. Özellikle bölge halkının bu konuda daha cesur, daha gayretli, devletiyle daha bütünleşik bir mücadele vermesi lazım. Onun dışında da yediden yetmişe Türkiye'nin terör ve terörü doğuran sebeplere karşı birlik içinde olması, bunu bir siyasi kazanç kapısı halinde görmemesi lazım. Şu anda ülkeyi biz yönetiyoruz, bütün sorumluluk bizdedir. Bunu başaramadığımız zaman, halk bizden bunun hesabını sorar. Başarırsak da bu bizimle birlikte buna destek olan herkesin ortak başarısı olacaktır.''

''Yargıya talimat veriliyor'' eleştirileri

''Başbakan'ın son konuşmasından sonra muhalefet, 'yargıya talimat veriyor' eleştirilerinde bulundu'' yönündeki hatırlatma üzerine Arınç, ''Başbakan Erdoğan'ın 'yargıya söyledim' cümlesi, 'yargıya ihbar ediyorum, yargıyı ihtar ediyorum, yargının dikkatine sunuyorum' anlamına da alınabilir ama 'yargıyla bu konuyu konuştum' anlamına da alınabilir. Bir Başbakan yargının hangi unsuruna talimat verebilecek, hangisine 'şöyle yapın' diyebilecek bir noktada ki. Hamdolsun bugün yargının gerçek bağımsızlığını ve tarafsızlığını ortaya koyduğu günlerdeyiz'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şüphesiz, 27 Mayıs'ta da sonraki muhtıralar döneminde de ABD olsun, bir başka ülke olsun, Türkiye üzerinde emelleri olan veya Türkiye'deki siyaseti dizayn etme noktasında gücü olan veya kendisini buna mecbur hisseden güçlü bazı ülkelerin etkilerinin, telkinlerinin gerekli olduğunu o zamanlar için düşünmüştüm''



Bu haber 558 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,966 µs