Tohum için harekete geç!

10 Eylül 2012 10:05 tsi
Peki neden tohum özgürlüğü için harekete geçmemiz gerekiyor?

Sizi, binlerce kişiyle birlikte tohum özgürlüğü küresel ittifakının 2 haftalık eylemine katılmaya çağırıyorum. Bu organizasyon, 2 Ekim’de, Gandhi’nin doğum gününde başlayıp 16 Ekim’deki Dünya Gıda Günü’nde sona erecek.


Peki neden tohum özgürlüğü için harekete geçmemiz gerekiyor?
Çünkü her türlü yasal ve teknolojik yapı tohum köleliğinin içinde yer alıyor. Eskiden kölelik vardı, insanların birilerine ait metalar gibi ticaret nesnesi edildiği bir düzen. Bazı insanlar bunu ahlaksızca ve kabul edilemez buldu ve bu hareketin kaldırılmasını sağladı. Bugün ise, başka bir ortadan kaldırma hareketi için biraraya gelmeliyiz; tohum köleliğinin ortadan kaldırılması için. Çünkü dünyadaki tüm yaşamı; geleceğimizin tohumlarını, ozgürlüğümüzün tohumlarını köleleştiriyorlar.


Peki neden bu harekete başlamak için 2 Ekim’i seçtik?
Çünkü Gandhi 1901’de dedi ki; batıl inançlar varoldukca, adil olmayan yasalara uyulmak zorunda kalınır ve kölelik devam eder. Gandhi, Martin Luther King ve diğer birçok insan gibi, adil olmayan yasalara uymamamız gerektiğini söyledi. Daha yüce yasalara uymamız gerekiyor; insanlığın, insan onurunun ve insan haklarının yüce yasalarına. Ekolojik sürdürülebilirlik adına; Gaia’nın, Pacha mama’nın, Fasundra’nın, Bumi’nin yüce yasalarına uymalıyız. Hayatın örüntüleri bu yüce yasalara dayanır. İşte bu nedenle adil olmayan yasalara itaat etmemek gerekiyor. Bu itaatsizlik yaratıcı eylemlerle gerçekleştirilebilir: Mesela tohumları koruyarak ve takas ederek.


Büyük şirketler dünya tohum tedariğinin %75’ini kontrol ediyor. Onların her şeyi gaspetmesine izin veremeyiz. Tohumlarımızı ve tohum özgürlüğümüzü talep etmekle yükümlüyüz. Tohumlarımızı yasadışı hale getiren yasalara karşı çıkabiliriz. Çiftçilere çeşitliliği yasaklamak, resmi olmayan her türlü tohum takasının önüne geçmek için her ülkede harekete geçtiler. 2004’te bunu Hindistan’da denediler. Yeni tohum lordları çiftçilerin kendi tohumlarına sahip olmalarını yasakladılar. Bunun adını “tohum kaydı” kaydular ve lisanslı tohumu zorunlu hale getirdiler. Çeşitliliği, çiftçilerin “var olmasını” ve doğanın evrimini yasadışı atfettiler. Büyük şirketlerin tohum pazarını kontrol etmek için kullandığı zehirli tohumları ve tek tip ürünleri bize dayattılar.
Bizler hemen tohumlarımızı korumaya başlayabiliriz; balkonlarımızda, bahçelerimizde, her okulda, her mezarlıkta, her tapınakta. Her yerde! Haydi her evde, her oluşumda, her komünde, her belediyede bunu ortaya çıkarmaya başlayalım. Bize ait bölgeler tohum özgürlüğü alanlarıdır. Bu bölgelerde tohumları patentleyen ve çiftçilerin tohum saklama haklarını elinden alan saçma yasalara uymak zorunda değiliz. Çünkü bizim yaşamlarımızda bahsi geçen yüce ekolojik ve etik yasalar hüküm sürer. Ve bu yasalar, tutarlılıkla elele vererek güçlü bir şekilde harekete geçmemizi gerektirir.


16 Ekim’de, Dünya Gıda Günü’nde gıda güvenliği ve bilincini kutluyoruz.


Tohum bilinci olmadan; gıda bilinci olmaz.


Tohum özgürlüğü olmadan, gıda özgürlüğü olmaz!


Bu demek değildir ki 16 Ekim dışında başka bir şey yapmayacağız. Her yemek, her gün, her mevsim harekete geçme zamanıdır. Son tohum, son çiftçi ve son çocuk tohum özgürlüğüne ve gıda özgürlüğüne kavuşana kadar durmayacağız. Ama bu iki haftalık süre boyunca çok yoğun çalışmak istiyoruz, ki bu süreç lazer kılıcı gibi keskin olsun. Tutarlılıkla etkisini katlayarak büyütsün. Haydi artık bir olduğumuzun, büyük bir aile olduğumuzun ve birlikte hareket ederek bu dünyada daha iyi bir düzen yaratma gücümüz olduğunun farkına varalım.


HAYDİ BİRLİKTE TOHUM ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KUTLAYALIM!
2-16 Ekim tarihleri arasındaki iki haftalık hareketimize siz de katılın!
http://seedfreedom.in


www.ekolojikureticiler.org 

Bu haber 850 defa okundu.