En Sıcak Konular

Türkiye bundan sonra ne yapacak?

22 Ağustos 2012 12:37 tsi
Türkiye bundan sonra ne yapacak? "Aslında artık bir tampon bölgemiz var. Tabii Türk hükümeti tarafından resmen ilan edilmedi."

Suriye içinde tampon bölge oluşturulması yeni bir fikir değil. Bahar aylarında yayımlanan haberlerde, Türkiye'nin, 500 özel kuvvet askerini olası seçenekleri belirlemeleri için bölgeye göndererek, tampon bölge hazırlıklarına gizliden başladığı iddia edilmişti.

Davutoğlu, birkaç gün önce, Suriye'deki Türk-Amerikan girişimlerini koordine etmek için İstanbul'u ziyaret eden ABD'li muhatabı Hillary Clinton ile meseleyi tekrar ele aldı. Görüşmenin ardından, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, hâlâ ciddi yasal ve pratik engeller olduğunu belirterek itidal çağrısı yaptı. Ama büyükelçi, tampon bölgeye mi yoksa bir başka tartışma konusu olan uçuşa yasak bölgeye mi atıf yaptığını muğlak bıraktı. Resmi açıklamalar ne olursa olsun, sahadaki gerçeklik çok daha karışık gözüküyor. Temmuzda Amerikalı gazeteci Deborah Amos NPR web sitesine Türkiye-Suriye sınırındaki bir mülteci kampıyla ilgili geçtiği haberde, Suriye ile Türkiye arasında kolaylıkla gidip gelen bir isyancının şu sözlerini aktardı: "Aslında artık bir tampon bölgemiz var. Tabii Türk hükümeti tarafından resmen ilan edilmedi. Özgürce silah nakliyatı yapabiliyoruz. Türkler buna göz yumuyor. Yaralılarımızı buraya getiriyoruz, kendimiz gidip geliyoruz, kimse bize bir şey sormuyor.''

Diğer medya haberleri de, Türkiye-Suriye sınırı boyunca büyük bölümü Türkiye topraklarında kalan böyle büyük bir bölgenin varlığını teyit ediyor. Haberlere göre, insanlar, yardımlar ve silahlar, Türk yetkililerin müdahalesi olmadan ama daha da önemlisi Suriyeli yetkililerin serbest akışı engelleme çabalarıyla karşılaşmadan, Suriye'ye taşınıyor. Yani sınır bölgelerinin çoğu, artık Şam tarafından kontrol edilmiyor. Elbette bu, Davutoğlu'nun talep ettiği gibi Suriye topraklarında resmen ilan edilmiş bir tampon bölgeden ziyade bir gri bölge.

Rusya ile Çin'in toprak bütünlüğüyle ilgili malum pozisyonu sebebiyle BM Güvenlik Konseyi'nin Türkiye'nin önerisine olumlu yanıt vermesi olası gözükmüyor. Ankara'nın da bunun tümüyle bilincinde olması gerektiğinden, şu soru ortaya çıkıyor: Türkiye bundan sonra ne yapacak? Suriye muhalefetinin serbestçe hareket etmesini sağlayan ama mültecilerin yükünü tümüyle Türkiye'nin omuzlarına yıkan 'de facto' açık bir sınırla idare mi edecek? Ya da yeni mülteci dalgasının risklerini ve masraflarını yaymak üzere Suriye topraklarını işgal etmek için Amerika ve Avrupa'nın desteğini mi isteyecek, hem de, bunu yaparak, Suriye ile İran'ın çok geniş kapsamlı ve nahoş sonuçları beraberinde getirecek gazabını daha da çok üstüne çekeceğini bile bile. 

Joost Lagendijk / Zaman (İlgili kısım)



Bu haber 1,673 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,746 µs