iyibilgi Ankara" /> iyibilgi Ankara"/>

En Sıcak Konular

5 4 3 2 1 '0'

31 Temmuz 2012 21:51 tsi
5 4 3 2 1 '0' Soldan sağa iniyor ama sağdan sola yükseliyor! iyibilgi Ankara

iyibilgi Ankara

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu eleştiriye uğramak konusunda şu sıralar en popüler bakan. Özellikle “sıfır sorun” politikasına yönelik kritikler Davutoğlu’nun görevden alınacağına ilişkin spekülasyonlara kadar uzadı.

Üstelik Davutoğlu tartışmasının dış politika bağlantısı kadar, iç politika ile bağlantısı hatta iktidar içi politikalarla da bağlantısı var.

Ama bunlara girmeden evvel, güncelden hareketle Ahmet Davutoğlu tarzı uluslararası ilişkilerin “neresi yanlış”, “neresi doğru” ona bakmak gerekiyor. 

Güncel ise en iyi örneği önümüze koyuyor. Çünkü, Bakan daha yeni gazetelerin Ankara temsilcilerini ağırladı ve son gelişmelerle ilgili görüşleri de dün tüm gazetelerde ve internet haber sitelerinde yeraldı.

Madde madde anlamak!..

- “Bizim için önemli olan şunlar: 1- İnsanlığın vicdanından kopmayacaksınız. 2- Bölgedeki dinamikler itibariyle tarihin akışına uygun, doğru tarafta yer alacaksınız. 3- Türkiye'nin çıkarlarını koruyacaksınız.”

Bir ve üç no’lu önemlilere zaten kimsenin diyecek birşeyi yok. Ama onları hakkınca yerine getirmek biraz 2 no’lu önemliye bağlı; Dinamiklerin tarihin akışına uygun olup olmadığı çok tartışmalı bir konu.

Davutoğlu aynı zamanda “hoca” olduğundan bu tespitine katılmak belki mümkün olabilir. Fakat, “doğru tarafta yer almak” konuşulmalı. Tabii eğer kastedilen “tarihin akışında doğru yerde yer almak” ise yine mesele yok.

Bu üçlü, Davutoğlu tarafından yapılandırılan Türk “diplomasi felsefesi”nin bir özeti gibi. Hepsini zaman doğrulayacak veya yanlışlayacak.

- “Muhalefet diyor ki 'Ne oldu da bir günde Suriye ile düşman olduk?' Her şey iyi gidiyordu da bir sabah kalkıp 'Hadi bugün Suriye ile kötü olalım' mı dedik? Bugün yaşananlar yaşanmasın diye ben 62 kez Suriye'ye gittim. Suriye yavaş yavaş ama sağlıklı bir şekilde değişsin istedik.”

Tartışmanın asıl yapılması gereken yere yaklaşıyoruz; Suriye konusunda bir sabah kalkıp, hadi bugün Suriye ile kötü olalım denmedi elbette. Ama en az o kadar hızlıydı! Bu yüzden insanlar, “ne oluyor” dediler.

Üstelik Ankara sadece, “biz halkı ile kötü olan bir iktidarla iyi mi olalım” gerekçesi dışında hiçbir somut neden de göstermedi. Türk kamuoyu, “neler olduğu” ve bunun “doğal” olup olmadığı konusunda şüpheye düştü.

Belki de sır, “Bugün yaşananlar yaşanmasın diye ben 62 kez Suriye'ye gittim. Suriye yavaş yavaş ama sağlıklı bir şekilde değişsin istedik” cümlesinde. Demek o günlerde Suriye’de bugün yaşananlar yoktu?

“Eleştiriye açığız. Ama düşüncemiz günlük değil. Bir ay önce bize, 'Türkiye yanlış ata oynadı. Esad kalacak, ardında Rusya ve Çin var' dediler. Esad'ın gideceği anlaşıldı, bu sefer 'Esad gidecek ama kuzeyde boşluk olacak Türkiye kaybedecek' diyorlar. Bunların derdi Türkiye'yi kaybeden göstermek.”

"Konjonktür"

Bunların dışında şeyler söyleyenler de var! Esad kalacak demeyen, Rusya ve Çin’in dengelerini bilen, Esad’ın gideceğini çoktan anlayan, hatta “kuzeyde boşluk olacak” lafını-şimdi değil-aylar önce söyleyenler var.

Bakan’ın bu insanları kastedmediği söylenebilir ama acaba hükümet Suriye-Kürt dengelerini bugünkü formatıyla önceden görebildi mi? Değilse ciddi sorun var demektir!
 
Fakat asıl mesele yine aynı cümlede saklı: Bunların dışında şeyler söyleyenler; “Türkiye-Suriye-Arap Baharı ilişkilerinde, daha ‘bağımsız’ daha özgün daha reel-politik dışı bir dış politika uygulaması olabilir miydi” diyenler.

“Allah aşkına nerede bu çöküş? Suriye’de sorun yaşıyoruz diye… Mısır tarihin en büyük iş birliğini yapıyoruz. Yunanistan’la, Rusya ile yapacağız. Bir Suriye de sıkıntı var diye komşularla sıfır sorun iflas etti deniyor.”

“Komşularla sıfır sorun politikası iflas etti, çöktü diyenler” ya günlük muhalefet görevini yapıyorlardır ya da dış politik devinimlerin mantığını çok anlamıyorlardır. Ama.. Durum Davutoğlu’nun dediği gibi de değil.

Çok detaylı analizlere gerek yok; Yunanistan ile durum iyi değil. Balkan ülkelerinin bir kısmı ile de öyle. GKRY ile hiç iyi değil. Suriye malum. Irak ile iyice kötü. İran ile ilişkiler sadece limoni değil bir de rakip olma durumu var! Ermenistan keza. Azerbaycan ile dahi sorun çıkmadı mı?

Bunların hepsi için 10’ar maddelik “durum kötü raporu” da yazabiliriz ama murad bu değil. Kaldı ki çıta bizzat Bakan tarafından konuldu; Suriye ile kısa süre önce gelinen çok iyi ilişkiler hangi ülke ile var? Veya bu ülkeler bu hedefe ne kadar uzak?

Doğrusu şu: Arap Baharı, Türkiye’nin sıfır sorun dinamiklerini sakatladı! Eğer Arap Baharı bilemediğimiz (!) ülkelerden besleniyorsa, sıfır sorunu sakatlayanlar diye bir minik liste de var demektir!

Ama hükümetin ve Davutoğlu’nun bölge halklarının özgürlük taleplerine yaptıkları vurgu Arap Baharı’nın özgün/orijinal olduğuna inanıldığını gösteriyor. Ki zaten burada bir yanılgı var ise sonuçlar istenildiği gibi hiç olmayabilir.

Eğer bölgedeki “ya yeni bir yol ya da kaos” seçeneği “küresel konjonktüre uyma” politikası ise Davutoğlu dönemi dış poitikasının sona erdiği söylenebilir.

Çünkü bu ana kadar Türkiye’yi; ülkede, bölgede ve dünyada yükselten dış politik duruş, “konjonktürü yaratma” idi. Yanlış konjonktürlere direnme idi. Son altı yılda bunun sayısız örneği buraya yazılabilir.

Son söz olarak şu söylenebilir; Davutoğlu, başarılı bir Dışişleri Bakanı. Hatta bir çok kişiye göre en başarılısı. Eğriyi de doğruyu da söylemek gerekiyor ki, bu görevinde çok çalıştı ve büyük aşamalar kaydedilmesini sağladı.

Buraya sığmayacak sayıda hizmetleri oldu ve getirdiği dinamik politika “sistemi değiştirdi”. Sıfır sorun politikası da doğruydu!

Kendisi de biliyor ki, bugün sıfır sorun politikasını çökmüş gösteren sorunlar hemen düzelmeyecek ve azalmayacak. Hatta çoğalacak!

Peki Davutoğlu ne yapacak? Ne yapacağını kestirmek zor ama eğer bu kurt kapanından kurtulabilirse, koltuğundan olmayacağı gibi Başbakanlığa giden bir yol da açılabilir...

Tabii konjonktür müsade ederse.

www.iyibilgi.com



Bu haber 4,025 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,158 µs