En Sıcak Konular

Suriye'de Kürt devleti mi Kürt siyasallaşması mı?

26 Temmuz 2012 09:05 tsi
Suriye'de Kürt devleti mi Kürt siyasallaşması mı? ''Ortadoğu'da olanlar, ülkeleri demokratikleşirken, Kürtleri de dünya siyaset arenasına çıkarıyor. Suriye Kürtlerine bu gerçeğin ışığında bakmak gerekiyor...''

Türkiye'den Suriye'ye bakanların önyargıları gerçeği görmemizi engelliyor. Ortadoğu'da olanlar, ülkeleri demokratikleşirken, Kürtleri de dünya siyaset arenasına çıkarıyor. Suriye Kürtlerine bu gerçeğin ışığında bakmak gerekiyor. "Kürtler devletleşiyor, PKK devlet kuruyor" tezleri, Kürtlere karşı içselleştirilmiş bir önyargının işaret. Bu tepkileri görünce, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış'ın, daha bakan olmadan, bir TV programında anlattığı anekdotu hatırladım.
Yakış, dönemin AK Partili etkili isimlerine şöyle diyordu: "Irak'ta bir Kürt bölgesi oluşuyor.
Bu gerçeği görüp hareket etmeliyiz." Yakış'ın bu tezi o günlerde pek ilgi görmez ve bir süre sonra dışişleri bakanı olur, Başbakan da Abdullah Gül...
Gül, Yakış'a sorar: "Şimdi aktif görevdesin önümüze çıkan virajı nasıl almalıyız ve ne yapmalıyız?" Yakış'ın cevabı kısa olur: "Irak Kürtleriyle sıcak ilişki kurup dostluk geliştirmeliyiz."
Başbakan Gül şöyle der:
"Biraz sert olmaz mı?"
Türkiye biraz geç de olsa o sert virajı aldı ve Irak Kürdistanı bölgesel yönetimiyle dostluk ilişkisi kurdu.
Şimdi Suriye'deki iç savaş nedeniyle Kürt meselesi yine Türkiye'nin önünde.
Türkiye, Suriye'deki gelişmelere nasıl bakacak? Irak deneyiminden bir sonuç çıkartacak mı?
Aslında Suriye'deki gelişmeler sürpriz değil. Ortadoğu'da haritalar değişirken Kürtlerin yeni pozisyon alacağı çok açıktı. Burada önemli olan PKK meselesi... PKK'nın Suriye Kürt bölgesinde 1982'den beri etkin olduğu, bölgenin en güçlü hareketi Demokratik Birlik Partisi ile (PYD) yakın ilişkisi olduğu biliniyor.
Şimdi asıl soru şu: Bir ayağı Türkiye'de olan PKK'nın Suriye'deki bu pozisyonuna Türkiye nasıl tavır koyacak?
Bölgedeki her ülke ve her siyasi aktör için yeni bir durum söz konusu. Bu gerçeğe Türk-
Kürt milliyetçi önyargılarıyla bakmamak gerekiyor.
O zaman yeni durum, içinde tehlike barındırsa bile bir normalleşme vesilesi olabilir. Yani Suriye Kürtlerinin yeni pozisyonu, yıllardır Türkiye'nin "düz ovada siyaset" veya "demokratik açılım" diye formüle ettiği PKK'nın siyasallaşmasının yolunu açabilir.
Zaten süreç "Bağımsız Kürdistan"dan çok, her ülkede demokrasi içinde statüsü tarif edilmiş Kürt bölgelerine götürür.
Olması gereken de bu...

Kaybedecek şeyi olan uzlaşır
Suriye'deki son gelişmeleri Irak Kürdistanı'nın önde gelen gazetelerinden Rudew yazarı Hemmin Hoşnaw'a sordum.
Hoşnaw önce bir tespit yapıyor:
"Suriye Kürtleri, diğerleri gibi kanla şiddetle bir şey alınmayacağını biliyor. Daha önemlisi şudur: Suriye yeniden kurulacak. Baskıcı merkezi bir yapıdan çıkıp demokratik bir devlet olacak."
Peki, Kürtler demokratik haklarla yetinecek mi?
"Yeni Suriye eskisi gibi merkezi bir devlet olmayacak.
Suriye içinde çok farklı etnik ve dini kesimler var. Kanaatime göre sadece Kürtler değil hepsi federal ya da özerk bir yapı istiyor."
Bu noktada en kritik soru PKK'nın durumu. Düne kadar Esad'a destek veren PKK, gelinen bu noktada yeni bir pozisyon kazandı ama bunu mücadeleyle elde etmedi. Pozisyonunu korumasının tek yolu siyaset. Arkasında halk desteği var ve bu şansı yüksek.
PKK'yı silahlı ve pragmatik bir hareket olarak niteleyen Hoşnaw, bu şansın Türkiye açısından yeni süreçlere yol açacağını söylüyor:
"Benim kanaatim şu:
Suriye probleminin çözümü PKK'nın siyasallaşma kapısını açıyor. Tabii Türkiye bu siyasallaşma kapısını açmıştı ama PKK güvenmedi. 'Ben giderim ama garanti yok' dedi.
Suriye'deki değişim bu kaygıyı ortadan kaldırabilir."
Olanlara siyaset sosyolojisi açısından bakınca bu sonuca ulaşmak mümkün... Artık PYD üzerinden sivil siyaset yapacak bir PKK, kaybetmeyi göze alamaz. Kaybedecek şeyi olan uzlaşır.

Mahmut Övür / Sabah

Bu haber 898 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,739 µs