CHP'li Tarhan'dan iktidar vekillerine gönderme

24 Temmuz 2012 10:21 tsi
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, ilk defa 24. Dönem Parlamentosu'nda kaba güç kullanılarak tekme ve tokadın yasama sürecinin enstrümanına dönüştürüldüğünü söyledi.

Tarhan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 24. Dönem 1. ve 2. Yasama Yılı'nı değerlendirdi.

Çalışmaların demokrasi adına umut vermediğini belirten Tarhan, gücün tek kişide toplandığını, yasamanın, tek kişi iradesine tabi kılındığını savundu. Meclis'in yalnızca ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarına kulak kabarttığını'' öne süren Tarhan, ''Meclis, tek parti faşizmini meşrulaştıran bir organa dönüştürülmeye çalışıldı. Buna karşı çıkması gereken Meclis Başkanı, iktidarın çizdiği sınırların dışına çıkıp, başta tutuklu milletvekilleri sorunu olmak üzere hiçbir konuda özgür irade kullanamayarak bu makamın gidebileceği daha geri bir nokta bırakmadı'' dedi.

Tarhan, sansürcü bir anlayışla Meclis TV yayınlarının karartıldığını, Parlamento çalışmalarının halktan kaçırıldığını ifade etti.

İlk defa 24. Dönem Parlamentosu'nda kaba güç kullanılarak tekme ve tokadın bir yasama sürecinin enstrümanına dönüştürüldüğünü belirten Tarhan, şöyle devam etti:

''Genel Kurul'un 24 saati aşan sürelerde çalışması sırasında, özellikle de kritik yasa ve değişiklik önergelerinden haberi olmayan iktidar milletvekilleri, yasamaya katılımı el kaldırmakla sınırlı görevlilere dönüştürüldü. Tahmin ediyorum, başka bir şey yapmayan iktidar milletvekillerinin bu yıl bir tek ara sıra indirip kaldırdıkları elleri yorulmuştur.

-CHP'nin Meclis faaliyetleri-

CHP olarak, halkın sorunlarını Meclis gündemine taşıyan ve çözüm önerilerini ortaya koyan bir muhalefet çizgisi izledik. Milletvekillerimiz, tamamı insana ve toplumsal sorunlara çözüm odaklı olmak üzere 480 yasa önerisi verdi. Bu önerilerden 2/B, bedelli askerlik, intibak gibi bazı öneriler, aynen değil eksik ve hatalı da olsa iktidarca sahiplenilmiş ve yasalaşmıştır.

Yine, 484 araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önerge verilmiş ne yazık ki 4 araştırma komisyonu kurulabilmiştir. Bunlardan Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun gündeme gelişi ve işleyişi, siyasi iktidarın araştırma komisyonunu sadece bir oyalama taktiği olarak kullandığını açıkça ortaya koymaktadır.

1 Temmuz itibariyle 4219 yazılı ve 833 sözlü olmak üzere 5052 soru önergesi verilmiş, bunların yüzde 20'si yanıtlanmamış, yanıtların çoğu ise soruyu karşılamadığı için halkın bilgi edinme hakkı gasbedilmiştir.

Milletvekillerimizce, terör, Kürecik'teki radar üssü, Fransa ile ilişkiler ve Suriye konularında Genel Görüşme önergesi verilmiştir.

Anayasa Mahkemesi'ne 38 başvuruda bulunduk. Grev yasağından tutun, özelleştirmeleri yargı denetiminden çıkararak peşkeşe dönüştüren düzenleme, 4 4 4, MİT Müsteşarı'nı yargıdan kaçırma kanunu, tarım arazileri dahil yabancılara toprak satışı öngören düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nu, Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık.''

-''Her zaman halkın yanında olduk''-

CHP'li milletvekillerinin her zaman halkın yanında olduğunu, sorunları yerinde inceleyerek Meclis gündemine taşıdığını belirten Tarhan, ''Doğanın yok edilmesine karşı, rant hırsıyla güzelim derelerimize her yüz metrede bir HES yapılmasına karşı, topraklarının ve sularını koruyan halkın yanında, Uludere'de, Pozantı'da, Osmaniye'de, Şanlıurfa'da, Silivri'de mağdurların, tutuklu öğrencilerin yanında olduk. Sağlık çalışanlarının, memurların, işçilerin tüm demokratik itirazlarında yanlarında olduk. Tüm antidemokratik uygulamalara karşı çıktık. Cezaevi koşularının iyileştirilmesini, tutuklu ve hükümlülerin insanca yaşam hakkını savunduk'' diye konuştu.

Kadın haklarının çiğnenmesine, kadının gerici zihniyetin elinde toplumsal yaşamdan uzaklaştırılmasına karşı çıktıklarını vurgulayan Tarhan, ''İlgili yasa çalışmaları sırasında bu zihniyet çözülmeden, kadına yönelik şiddetin salt güvenlikçi politikalarla önlemeyeceği ikazımızı yaptık, önerilerimizi sunduk, heyhat yine dinlemediler ve bu sorunda yine aynı noktadayız, kadınlar aynı hızda öldürülmeye devam ediliyor'' dedi.

Tarhan, şöyle devam etti:

''Van'da depremzedenin yanında daha ilk günden biz vardık. Onları yalnız bırakmadık. İşten çıkarılan THY çalışanlarının da yanındaydık. Kritik her davada duruşma salonlarındaydık, haksızlık neredeyse, biz oradaydık. Halkımızı yargıyla hizaya getirme girişimlerine tüm benliğimizle karşı çıktık. Yoksulların, ezilenlerin ve hakkı, hukuku çiğnenenlerin hep yanında olduk.

Emperyalizme uşaklık edenlere karşı Kürecik'teydik. Suriye olaylarının ekonomik yansımalarını, sonuçlarını yerinde irdeledik. Savaş çığırtkanlığına karşı durduk. Komşusundaki katliamları alkışlarla destekleyenlere karşı durduk. Bir koyup üç alma hastalıklı zihniyetinin savaşbazlarına karşı diyeceğimizi dedik. Kendi bahçelerini düzenlemekten acizlerin, komşu bahçeyi düzenleme hırsıyla fidanlarımızı kurutmalarına karşı durduk. Eşbaşkanın hırsı ve BOP projesi uğruna bu coğrafyayı bir kan gölüne çevirip şekillendirmelerine, Irak'tan bir parça, Suriye'den bir parça, Türkiye'den üçüncü parça projesine karşı duruşumuz devam ediyor, edecek. PKK ile elele Suriye'ye karşı savaşa teşne iktidara, 'hayır' demeye devam edeceğiz.

Yıllardır şaibe altındaki KPSS ve LYS sınavında bu yıl da aynı klasiğin yaşanmasına, gençlerin geleceğini karartanlarla mücadeleye devam edeceğiz.

ÖSYM tüm seviye tespit sınavlarından kalmıştır. İçinde adalet geçen bir partinin bunca adaletsizliğe ve şaibeye kayıtsız kalması ÖSYM ile suç ortağı olduğu anlamına gelir. Bu olanlar aslında tüm sistemle ve kurumlarla oynamanın domino etkisidir. İstifa bir erdemdir, ama böylesine bir skandalı istifa dahi temizleyemez. Çocuklarımıza hesap vermelerini istiyoruz.

Ve biz halkın vekili olmanın ne demek olduğunu çalışarak, Meclis kürsüsünden, sokaklara yayılan yaratıcı bir enerjiyle anlatmaya ve projeler üretmeye devam edeceğiz. Sanal değil, gerçek demokrasi için mücadeleye devam edeceğiz. Savaşa karşı çıkmaya, ülkemizin bölünmesine karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.''

 

Kaynak: AA
 

Bu haber 560 defa okundu.