En Sıcak Konular

Eroğlu: Rusya, Kıbrıs konusunda adil davranmalı

18 Temmuz 2012 22:06 tsi
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusunda Rumlara destek çıkan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi Rusya'nın adil davranmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 20 Temmuz kutlamaları için yaklaşık 20 ülkeden KKTC'ye gelen gazetecilerin sorularını cevapladı. Eroğlu, Kosova ile KKTC arasında bir benzerlik görülüp görülmediği sorusuna karşılık, Kosova konusunu yakından takip ettiklerini, dün bir Alman Parlamenterin kendisine Kosova'nın Kıbrıslı Türkler için örnek olarak kullanılabileceğini söylediğini belirtti.

Türkiye'nin Kıbrıs politikasında herhangi bir değişiklik meydana gelip gelmediği ile ilgili bir soruya karşılık Eroğlu, 1986'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar ve 2004'te Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan döneminde hazırlanan çözüm planlarına Rum tarafından ret cevabı geldiğini ancak her iki plana Türkiye'nin destek verdiğini belirtti.

Eroğlu, "Müzakere masasında yer alan bir kişi olarak, Rum tarafının bir anlaşma niyeti içerisinde olmadığını söyleyebilirim." dedi.

Kıbrıs Rum tarafının çözümü isteyecek nedeni bulunmadığını belirten Eroğlu, 1963'de Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs Cumhuriyeti'nden dışlayarak cumhuriyeti işgal ettiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde üye olup kendi aleyhlerinde bir kararı veto etme hakkına sahip olduklarını, ayrıca Avrupa Birliği'ne de tek taraflı kabul edildiğini anlattı.

Eroğlu, dünyanın barış isteyen taraf olarak gördüğü Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ve o dönem parti başkanlığını yaptığı Emekçi Halkın İlerici Partisi olan AKEL'in de 2004'te referanduma sunulan Annan Planına hayır dediğine dikkat çekti.

Türkiye'nin Kıbrıs davasına milli bir dava olarak baktığına, Türkiye'nin 1986'da da Kofi Annan döneminde sunulan planlara da evet dediğine işaret eden Eroğlu, "Türkiye'de hep anlaşma isteyen hükümetler olmuştur." dedi.

HRİSTOFYAS İLE İLİŞKİLER

Hristofyas ile kişisel ilişkilerinin sorulması üzerine Eroğlu, Hristofyas ile Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra tanışma fırsatı olduğunu, karşılıklı ev ziyaretleri yaptıklarını anlattı.

Eroğlu, eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın sol bir politikacı olmasına rağmen Hristofyas ile iki yıl boyunca gerçekleştirdiği görüşmelerde hiçbir yere varamadığını da söyledi. Eroğlu, "Kıbrıs sorununa çözüm bulmaya çalışan siyasilerdi, fakat ikisi de Cumhurbaşkanı olunca iki sende hiçbir yere varamadılar." dedi.

DOĞALGAZ ARAMALARI

Doğalgaz ve petrol arama çalışmalarının müzakere sürecine etkisinin sorulması üzerine de Eroğlu, müzakerelerin sürdüğü bir dönemde doğal gaz ve petrol arama çalışmalarının başlatılmaması yönündeki talebin Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas tarafından reddedildiğini belirtti ve Hristofyas'ın elektrik santralinde yaşanan patlamadan dolayı sarsılan prestijini yeniden güçlendirmek amacıyla arama çalışmalarını başlattığını, bu arada Türkiye'ye karşı sert bir tavır koyarak sağ kesimin desteğini almaya çalıştığını ancak başarılı olamadığını söyledi.

Tanınma konusundaki bir soruyu yanıtlarken ise Eroğlu, "Müzakereler devam ederken tanınmayı gündeme getirmeyi düşünmedik. Müzakereler olumsuzlukla sonuçlanıp Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin misyonu ile bir yere varılamayacağını ortaya koyarsa tabii ki atılacak adımlarımız vardır." dedi.

BAŞKANLIK SEÇİMİNDEN SONRA YOĞUN BİR ŞEKİLDE TARTIŞILACAK

Müzakerelerin ne kadar süreceği konusunda ise Eroğlu, "Rum tarafı müzakerelerin ucu açık bir şekilde devam etmesini istiyor. Biz ise bir zaman limiti konması gerektiğini söylüyoruz. Güneydeki Başkanlık seçiminden sonra yeniden müzakerelere başlayacağımızda bu çok tartışılan bir konu olacaktır." ifadelerini kullandı.

Eroğlu, 44 yıldır devam eden müzakerelerde Rum tarafında 6 başkan, Kıbrıs Türk tarafında ise 3 cumhurbaşkanı görev yapmasına rağmen bir sonuca varılamadığına işaret etti.

Kıbrıs sorununun çözümündeki esas engellerin sorulması üzerine Eroğlu, sorununun çözümlenememesinin sorumlularından birinin 1964'te Kıbrıs'a Barış Gücü kuvvetleri gönderme kararı alan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi; diğerinin ise Kıbrıs sorunu devam ederken Rum Yönetimini tüm Kıbrıs'ın temsilcisi olarak Avrupa Birliğine alınması olduğunu söyledi.

ANTLAŞMAYA İKNA İÇİN AŞIRI TAVİZLER VERMEK LAZIM

Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Rum tarafının bu şartlarda bizimle antlaşmaya varması için, çok aşırı tavizler vermek gerekir; yani Rumların ret edemeyeceği kadar taviz vermemiz gerekir. O zamanda da bu topraklarda yaşama şansımız kalmaz." dedi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde Kıbrıs Rumların aleyhinde bir kararı ret edebilecek üç üye bulunduğunu belirten Eroğlu, eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Anan'ın raporunda Kıbrıslı Türkler üzerindeki ambargoların hafifletilmesi çağrısının Rusya tarafından veto edildiğini hatırlattı.

KKTC'NİN GELECEĞİNİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ?

"KKTC'nin geleceğinin nasıl görüldüğünün" sorulması üzerine de Eroğlu, KKTC'nin geleceğini bugünden daha iyi gördüğünü, henüz barış yönündeki umutlarını kaybetmediklerini, Kıbrıs Türkünün barış olsa da olmasa da açıkta olmadığını söyledi.

Müzakerelerden 1 Temmuz'da başlayan Kıbrıs Rum Yönetiminin Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı döneminde bir sonuç beklemenin hayal olduğunu belirten Eroğlu, adadaki asker durumu ile ilgili bir soru üzerine de, kuzeydeki Barış Kuvvetlerinin yanında Güney Kıbrıs'ta aralarında milislerin de bulunduğu 80 bin kişilik bir ordu olduğunu anlattı. Eroğlu, "antlaşma olsa dahi garantör sisteminin devamından yanayız" dedi.

RUSYA'DAN BEKLENTİMİZ

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyelerinden Rusya'dan beklentilerinin ne dolduğunun sorulması üzerine de Eroğlu, "Rusya'dan beklentimiz tarafsızlığını koruması. Özellikle Güvenlik Konseyine, Genel Sekreterin sunması muhtemel hususlar vardır. Mesela müzakerelerin ucu açık olmaması. Rusya'nın Güney Kıbrıs Büyükelçisi Rum yönetimine böyle bir önerinin Güvenlik Konseyine gelmesi durumunda reddedeceği garantisi vermiştir. Bana kalırsa bu yaklaşımdan vazgeçilmesi gerekir." dedi.

Bir gazetecinin, "Kıbrıs'ın tümünün AB'ye girdiği" yönündeki yorumu üzerine de Eroğlu, Avrupa Birliğinin adanın tümünü AB'ye alırken Avrupa Birliği müktesebatının Kuzey Kıbrıs'ta uygulanmayacağını açıkladığını hatırlattı ve "Eğer adanın tümünü AB'ye almışsa o zaman niye Kıbrıs Türküne ambargo uyguluyor." sorusunu sordu.

Eroğlu, Kıbrıslı Rum Lider Dimitris Hristofyas'ın çözüm olasılığı görmediğinden 2013'te yer alacak seçimlerde aday olmayacağını açıklamasının da düşündürücü olduğunu söyledi.

"Adanın kuzeyi ile güneyi arasında kaçakçılık yapılıp yapılmadığı" konusundaki bir soru üzerine ise Eroğlu, "Şu anda pek kaçakçılık yok. Çünkü kaçakçılık olabilmesi için güneydeki fiyatlarla kuzeydeki fiyatlar arasında fark olması gerekir." dedi.

cihan


Bu haber 740 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,749 µs