En Sıcak Konular

Kalkana çok ihtiyacımız olacak!

5 Temmuz 2012 10:53 tsi
Kalkana çok ihtiyacımız olacak! 'Şehitlerimizin hesabını verin sayın Esad.'

Son dönemlerin en önemli gazetecilik girişimlerinden birisi de Cumhuriyet Gazetesi'nden Utku Çakırözer'in Beşar Esad ile yaptığı röportajdı. İki gündür yayınlanan bu söyleşi Esad açısından da kendisini dünya kamuoyuna anlatmak için bir fırsat oldu. Kuşkusuz kullandığı her cümle planlanmış ve psikolojik bir etki yaratmak için dikkatlice tasarlanmıştı. Bir süre İngiltere'de ve ağabeyinden sonra ise Şam'da veliaht olarak hazırlandığı yıllar boyunca psikolojik savaşı ve iletişim yollarını iyice öğrenmiş olduğu ilk cümleden itibaren anlaşılıyordu. 

1- 'Koltuğumu düşünseydim füze kalkanına izin verir, ABD'nin dediğini yapardım' söyleminizi pek havalı kabul ediyoruz da, uluslararası platformlarda Rusya'ya dayadığınız sırtınızı, Rus deniz kuvvetlerine tahsis ettiğiniz limanlarınızı, füzelerinizi, saldırı helikopterlerinizi, İran ile paylaştığınız güvenlik doktrinlerinizi nerelere yerleştirelim? Türkiye 60 yıldır NATO ittifakının üyesi olduğunu hiç reddetmedi ki. Buna rağmen ısrarla komşularına yönelik saldırı planlarına karşı çıktı, 1 Mart tezkeresini her türlü baskıya rağmen onaylamadı. Kaldı ki, adı üstünde konuşlandırılan sistem bir füze kalkanı, yani savunma sistemi. Niye rahatsızlık duyuyorsunuz, yoksa saldırma niyetiniz mi vardı? Dünyanın bütün büyük ya da küçük ülkeleri askeri ittifak ilişkileri kurarlar ve gereğini yaparlar. Dünya böylesi bir ateş çemberinin içersisinde iken Türkiye'nin savunma sistemi kurmasını niye düşmanca algıladınız? Biz anlayamadık.

2- Beşar Esad, Türk halkıyla bir probleminin olmadığını ifade etmiş, bu gerçekten çok güzel. Sayın Esad, zaten Türkiye'nin size karşı tavrı da Türk halkıyla değil, kendi halkınızla probleminiz olmasından kaynaklanıyor. Bir yıl içerisinde 10.000'den fazla insanın öldüğü, onbinlerin işkence gördüğü, şehirlerin yakılıp yıkıldığı, binlerce insanın evini barkını bırakıp başka ülkelere göç ettiği bir ülkenin barış güvercini pozisyonundaki lideri olarak özeleştiri yapmanız, başkalarını eleştirmenizden daha kolay olmaz mı? Ha, bu arada şunu da belirtelim. Şehitlerimiz Akdeniz'in derinliklerinde yatarken, Türk halkının da artık sizinle problemi olması kaçınılmaz. Yanlışlıkla vurduğunuzu iddia ettiğiniz o uçak, size karşı hissedilen bir çok olumlu duyguyu da denizin dibine gömmüş durumda.

3- Röportajda Türkiye ile Suriye'nin arasını bozan faktörün mezhepçilik olduğundan da dem vurmuş Beşar Esad. Hem Türkiye kamuoyunun hem de Batı'nın can damarına basmış. Lakin hakkaniyetli olmak lazım. Türkiye'nin Arap baharının başından beri bölgedeki tezi çok açık. Halklarla rejimler karşı karşıya geldiğinde halkların yanında yer alınacak, demokratik seçimlerle iktidara gelenlere saygı gösterilecek. Halk ister Müslüman Kardeşleri öngörsün, ister askeri yönetimi desteklesin isterse Şii iktidara yol açsın. Irak'ta başından beri Allawi'yi desteklemesi buna örnek. Kaldı ki Başbakan Erdoğan'ın Mısır'da Müslüman Kardeşleri kızdıracak kadar laiklikten bahsettiğini de unutmayalım. Hiç bir Türk yetkilinin bugüne kadar Sünni ya da Şii kelimesini ayrımcı biçimde kullanmadığını da vurgulayalım. Türkiye mezheplerüstü bir anlayışa sahiptir, öyle de kalmak zorundadır. Bu tür tahriklerin Türkiye'nin iç kamuoyunu hareketlendirmek maksadıyla kullanıldığını da anladık, kenara yazdık. Bakalım iç siyaset bunu malzeme yapacak mı?

4- Beşar Esad askeri uçağımızın düşürülme nedenini de hükümetin askeri ilişkileri kesmesine bağlamış. Eğer hala ilişkimiz olsaydı düşürmezdik mealinden bazı şeyler söylemiş bir yandan da. Bu, uçağımızın bilerek ve isteyerek düşürüldüğü anlamına geliyor sanki. Türk ordusu elbette silahını kendi halkına doğrultmuş bir orduyla ittifak ilişkisine girmez, girmemeli de. Kaldı ki, bir ülkenin hükümeti bir başka ülke ile olumsuz diplomatik ilişkiler içerisindeyken, ordusu iyi ilişkiler içerisinde olamaz. Arzu ettiğiniz tür ilişkiler eski günlerdeydi üzgünüz. Devletimizin yarısıyla dövüşüp diğer yarısıyla barışamazsınız. Kaldı ki önce şehitlerimizin hesabını verin sayın Esad.

Deniz Ülke Arıboğan / Akşam (İlgili kısım)

Bu haber 2,207 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,024 µs