En Sıcak Konular

'Rumların AB dönem başkanlığı formaliteden ibaret'

4 Temmuz 2012 11:54 tsi
KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB)'ne üyeliğinde bir engel oluşturması için Rumların kasıtlı olarak AB'ye üye yapıldığını söyledi.

Özgürgün, Rumların dönem başkanlığının formaliteden ibaret olduğunu belirterek, "Güney Kıbrıs'a dönem başkanlığını devreden AB'nin bu davranışı çürük temeller üzerine oturduğunu gösteriyor." dedi.

Özgürgün, AB'nin Rumlara dönem başkanlığı vermesiyle ikinci tarihi hatayı yaptığını ifade etti. Ayakları üzerinde duramayan, dizleri üzerine çökmüş olan bir devletin, uluslararası 700 toplantıya ev sahipliği yapacağına vurgu yapan Özgürgün, anlaşma sağlanamamış bir ada üzerindeki devletin AB Dönem Başkanlığı'na ev sahipliği yapacağını kaydetti. Cihan Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulunan KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, AB'nin kendisini sorgulaması gerektiği çağrısında bulundu. Hata üstüne hata yapan AB'nin Rumlara dönem başkanlığı vermesiyle Kıbrıs'taki sorunu içinden çıkılmaz bir hale soktuğunu savunan Özgürgün, "AB, Kıbrıs sorununu kendi eliyle içinden çıkılmaz bir hale getirdi." dedi.

"AB'NİN AMACI TÜRKİYE'NİN ÖNÜNE SET ÇEKMETİR"

Türkiye'nin önüne bir set çekmek amacında olan AB'nin Rumları birliğe aldığını işaret eden Özgürgün, Türkiye eğer AB'ye alınırsa ikinci ve ya üçüncü büyük bir ülke sayılacağından bunu istemeyenler Kıbrıs'ın Türkiye önüne neden engel olarak konulduğunu da biliyorlardır." şeklinde konuştu.

"Biz Rumların dönem başkanlığının formaliteden olduğunu düşünüyoruz." diyen Özgürgün, "Merkel'in danışmanı açıkça söyledi; kendi lisanıyla söyledi; bizim dilimizde anlamı da bilindiği gibi kediye ciğeri teslim etmektir. Onlar da nasıl bir hata yaptıklarını görüyorlar; ama bunu sanki Türkiye'nin önüne nasıl bir engel koyarız düşüncesiyle hareket ediyorlar." sözlerini kaydetti.

"AB DÖNEM BAŞKANLIĞI'NIN RUMLARA GETİRİSİ YOK, GÖTÜRÜSÜ VAR"

AB dönem başkanlığının Rumlara getirisinden çok götürüsünün olacağını anlatan Özgürgün şunları söyledi: "Kıbrıslı Türklerin de hakları yanlış bir uygulamayla ambargo ve izolasyonlar altında tutuluyor. Bu ada halkına demek ki mutluluk getirmiyor. Bir anlaşmanın her iki tarafın lehine olduğunu ortaya çıkıyor; ama Rum tarafı ben AB üyesiyim. Şimdi de dönem başkanıyım bütün dünya beni tanıyor, Türkler benimle anlaşsın havasındadır."

AB Destek Mekanizması'na başvuran bir ülkeye dönem başkanlığı verilmesinin doğru olmadığını belirten Özgürgün, "Bu durum, AB'nin trajikomik durumunu ortaya koyduğunu görüyoruz. Nasıl bir birlik ki, Rusya'ya kredi talebiyle başvurmuş bir ülke, başvurmadığı bir yer kalmamış, elektriği yok, suyu yok dönem başkanlığını devralıyor." diyerek destek mekanizmasına başvuran bir ülkenin dönem başkanı olmasının doğru olmadığını aktardı.

"RUMLAR TSK'NIN VARLIĞIYLA REFAHA KAVUŞTU"


Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adadaki varlığının Rumları da güvence altında tuttuğunu ifade eden Özgürgün, "Türkiye'nin buradaki varlığı, Kıbrıslı Rumlar için de büyük bir nimettir. Yunan cuntası ve Yunan askerler 1974'ten önce 2 bin küsür Rum öldürülmüştü. 1974 Temmuz'dan sonra Rumlar da barışı ve refahı buldu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güvencesi altında onlar da şu anda barış içinde yaşıyor." diye konuştu.

Rumların dönem başkanlığında da müzakerelerin devam etmesi gerektiğini söyleyenlerin söylemlerini gülünç bulduğuna değinen Özgürgün, müzakereler için gerekli motivasyonun düşürülmeye çalışıldığını belirtti. AB'nin kasıtlı olarak adadaki çözümü baltalamaya çalıştığının altını çizen Özgürgün, Rumlara barış için gereken uyarıların uluslararası arenadan gelmediğini yineledi.

"RUS SERMAYESİ GÜNEY KIBRIS'TA AKLANIYOR"

Son olarak da Rusya ile Güney Kıbrıs ilişkilerine değinen Hüseyin Özgürgün, iki ülke arasındaki bağın çok güçlü olduğunu ifade etti. Bu sıcak ilişkinin 1974 öncesine dayandığını kaydeden Özgürgün, sözlerini şu şekilde noktaladı: "Emekçi Halkın İlerici Partisi olan AKEL'in Rusya bağlantıları, birçok Rum liderin Rusya'da eğitim görmüş olmaları, Avupa arenası içerisinde bir son kalıntıdır. AB'de bir komünist iktidar ve Rusya'yla da sıkı fıkı, her türlü desteği alabilecek durumdadır. Kaldı ki, Rus sermayesinin aklanması konusunda Güney'in oynadığı önemli rol de var. Aklanan sermayenin 20 ile 50 milyar dolar olduğu da söyleniyor. Bu rakamları da düşündüğünde Rumların her başı ağrıdığında Ruslara başvurması normaldir. Rusya'nın da burada Rumlara yardım etmek için elinde geldiğini yaptığını biliyoruz."

cihan

Bu haber 618 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,917 µs