Ne yaptıklarının farkındalar mı?

3 Temmuz 2012 13:40 tsi
15 yaşındaki gençlere emanet hacker örgütünü alkışlayan çok. Peki sonuçlarını düşünen var mı? Ya hackleyeni, hacklerlerse birileri? iyibilgi özel

Kızıl Hacker’lar olarak bilinen Redhack örgütü, geçmişte birçok devlet kurumunun internet sitesine düzenlediği eylemin ardından bu kez Dışişleri Bakanlığı’nın sayfasını hedef aldı. Twitter üzerinden Dışişleri Bakanlığı’nın web sitesini hack’lediğini duyuran Redhack, ele geçirilen birçok belgenin de açıklanacağını duyurdu.

İlk yayınladıkları belgeler arasında Türkiye'de görev alan yabancı konsolosluk çalışanlarının resimli kimlik bilgileri var. Belgelerden çocuk ve gençleri çıkarttıklarını söylüyorlar ancak bu o çalışanlar açısından hala çok tehlikeli. Keza bu bilgileri yayınlamamış olmaları, başkalarının (istihbarat servisleri) bu bilgilere erişemeyeceği anlamına gelmiyor. Ya o aile bilgileri redhack'in isteği dışında (ya da isteği dahilinde?) başkalarının eline geçer, o çalışanlara şantaj yapma amacıyla kullanılırsa? O bilgilerin kötü niyetli insanların eline geçmeyeceğinin garantisini verebilir mi, RedHack? Ya onları da birileri hacklerse?

Redhack güvenliğin ne kadar kötü olduğunu göstermek amacıyla bu eylemi yaptığını söylüyor:

"Bu belgeler sayesinde Türkiye'nin sistemlerinin ne denli güvenilir olduğu ve savunma sanayisine tonla para harcarken sistemlerinin nasıl açıkta olduğu anlaşılır sanırız"

Oysa söylem ile eylem arasında çok büyük fark var. Madem amaç burada güvenlik açığını göstermek, bunu tüm kişisel bilgileri kamuya açmadan da gösterebilirdi, Kızıl Hacker'lar. Yurt dışında, özel sektörün siber alemdeki güvenlik açığını yakalayan ve tespit ettikleri açıkları belirli bir ücret karşılığında o şirkete satan hacker grupları mevcut. Bunların dışında sırf "hayrına" kamusal güvenlik alanında açık tespit edip, bunu ilgili mercilere bildiren hacker grupları da mevcut. Eğer amaç güvenlik açığı bulmaksa, dünyada hiçbir sistem kırılmaz değil. Sistemi kırarak, kırılmazının yapılacağını garantileyemezsiniz. Kamu iyiliği gözetilecekse, bunu, insanların can güvenliğini tehlikeye atmadan yapmak esastır. Oysa Redhack grubu bunu hiçe sayıp, söylediği şey ile tamamen zıt bir uygulamaya gidiyor. Wikileaks, yayınladığı belgelerin bir kısmında, hayatı tehlikeye girebileceği için bazı kişilerin isimlerini karartmayı seçmişti.

Fakat tek amaçları bu değilmiş. Saat başı eylemlerini haklı çıkartmak için yeni bir mesaj atıyorlar. Belli ki kafalar karışık. Yoksa yabancı konsolosluk çalışanlarının bilgilerini yayınlamakla Sivas katliamını anmanın ne ilgisi olabilir?

---

"Bu saatten sonra Redhack'i yakalasanız bile artık RedHack 15 yaşındaki gençlerle devam ettirilecektir. Bizi artık durduramazsınız!" diyerek 15 yaşındaki gençleri reel politik açıdan krize yol açacak kararlar aldırmaya zorlayan bir grubun, ahlaki duruşu enine boyuna sorgulanmalı. Oysa sosyal ağlarda görünen manzara, tam tersi yönde. Bu eylemi, AKP'ye karşı yaratıcı bir muhalefet olarak görenler, devlet ile hükümet arasındaki ayrışmayı henüz tam kavrayamamış demektir. Sonuç itibariyle kişisel bilgilerin internette yayınlanması, o insanların hayatlarını tehlikeye sokmaktadır. Bu basit bir muhalif eylemin ötesindedir.

Ne olursa olsun, Dışişleri, Suriye krizi dolayısıyla diplomasi sahasında önemli hamleler yaptığı şu süreç içersinde, siber alanda güçlü bir darbe almış oldu. O belgeler paylaşım sitelerinde yayınlanmaya başlayalı saatler geçti.

Redhack, elde ettiği bilgiler konusunda elinin ne kadar bol olduğunu gösterdi. Türkiye'yi, en hareketli olduğu diplomatik alanda sıkıştıracak yeni kartlar açılırsa, kimse şaşırmasın.

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 2,004 defa okundu.