Hakkari'de aynı hata aynı acı

20 Haziran 2012 08:26 tsi
2007’deki Dağlıca baskınında ortaya çıkan hatalar zinciri giderilmedi. PKK yine aynı taktikle saldırdı.

Trakya’dan bölgeye geçici gönderilen taburda askerlerimiz şehit düştü. Alan hakimiyeti yönteminden yine vazgeçilmedi. Yaz ayları için batı illerinden 40 taburmart ayında bölgeye gönderildi. Tecrübesiz askerler korunaksız bölgelere yerleştirildi. Trakya’dan giderek Dağlıca’daki Yeşiltaş bölgesine konuşlanan tabur, önceki gece PKK’nın organize saldırısına uğradı.
 
Yardım gönderebilecek birliklere de ateş açıldı. Asıl hedefte olan Yeşiltaş’taki taburun yanı sıra Dağlıca Taburu da yoğun ateş altında kaldı. Diğer 3 birliğe sadece taciz atışında bulunuldu. Yeşiltaş’ta biri astsubay çavuş, 7’si er 8 askerimiz şehit düştü. Toplam 16 askerimiz de yaralandı.
 
İstihbarat var yine tedbir yok
 
Terör örgütünün saldıracağı yönündeki birçok istihbarat bilgisinin askeri birliklere ulaştırılmasına rağmen yeterli tedbirler yine alınamadı.
 
Saldırının yine siyasal çözüm ve ‘PKK silah bırakacak’ iddiaları gündemdeyken gelmesi dikkat çekti. Uzmanlar güvenlik zafiyeti uyarısı yaptı.
 
Hani güvenli karakollar ve sınır reformu
 
2007’deki Dağlıca baskınında ortaya çıkan hatalar giderilmedi. Ne kritik noktalara güvenli karakollar yapıldı ne de sınırları koruyacak ‘Entegre Sınır Sistemi’ne geçildi.
 
Onlarca şehidin verildiği Dağlıca, Aktütün, Hantepe, Gediktepe, Sarıyayla ve Çukurca’da olduğu gibi teröristler önceki gece bir türlü kapatılmayan açıkları yine kullandı.
 
BEŞ YILDA HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMEDİ
 
Saldırı 2007 yılındaki Dağlıca baskınından itibaren tartışılmaya başlanan eksikliklerin 5 yıldır giderilmediğini gözler önüne serdi. Ne kritik noktalara güvenli karakollar yapıldı, ne sınırları koruyacak ‘Entegre Sınır Yönetim Sistemi’ne geçilebildi ne de profesyonel ordu sözleri gerçek oldu. Onlarca şehidin verildiği Dağlıca, Aktütün, Hantepe, Gediktepe, Sarıyayla, Çukurca ve son olarak Yüksekova Yeşiltaş’da teröristler bir türlü kapatılmayan açıkları kullanarak 8 askeri daha şehit etti.
 
DERME ÇATMA KARAKOLLAR

Derme çatma karakol ya da tabur binalarının yerine kurulması planlanan güvenli karakolların geçen zamana rağmen yapılmadığı ortaya çıktı. Teröristlerin Yeşiltaş baskınıyla askerlerin hala teröristlerin ağır silahlarla etkisiz hale getirebileceği korunaksız mekanlarda görev yaptıkları anlaşıldı.
 
Saldırının sınır ötesinden sızan teröristlerin eliyle gerçekleşmesi sınır güvenliğine ilişkin atılacak adımlarda da çok gerilerde kalındığını gösterdi. Devletin yıllardır üstünde çalıştığı ve sınırlarda kuş uçurtmayacak Entegre Sınır Yönetim sistemine hala geçilemedi. Delik deşik olan sınırlardan rahatlıkla geçebilen teröristler son olayda olduğu gibi her seferinde Mehmetçik’i şehit edip sınır ötesindeki kamplarına geri gitti.
 
TECRÜBESİZ ERLER

Genelkurmay eski başkanları İlker Başbuğ ve Işık Koşaner terörle mücadelenin profesyonel askeri birliklerle yapılacağını, erlerin sınır bölgelerinde terörle mücadelede görev almayacaklarını açıkladı. Ancak dün bir kez daha görüldü ki ‘ne kadar eğitim aldıkları tartışmalı’ erler teröristlerin Irak sınırında hedefi oldu. Profesyonel askerlerden oluşan birliklerin sınırda görev yapacağı, Özel Kuvvetler’in sayısının arttırılacağı vaatleri havada kaldı.
 
UZMANLAR DEĞERLENDİRİYOR
 
ŞAHİN KANAT TASFİYE EDİLMELİ
 
Taraf Gazetesi Yazarı Emre Uslu: Silvan saldırısı olduğunda PKK içindeki şahin kanat Öcalan’a şah çekti. Öcalan onlara çatışmayı durdurun dedikten bir hafta sonra, ‘Biz devam edeceğiz’ deyip 13 askeri şehit ederek ‘seni dinlemiyoruz’ dedi.
 
Şahin kanat Öcalan’ı onursal başkan olarak niteleyerek Öcalan’ın etkinliğini kırdı. Barış, ancak Öcalan’ın şahin kanadını tasfiyesi ile mümkün. Bunun karşılığı da normalde PKK literatüründe tasfiye olmaktı. Ya Öcalan ve çevresini tasfiye edecekler ya da barış süreci ile bunlar tasfiye olup öldürülecekti. Öcalan’a şah çekmiş adamlar öldürüldü. Bu son saldırılar da barış tartışmalarının başladığı zaman oldu. Barış; şahin kanadın tasfiye ve öldürülmesi,
 
Öcalan tarafından intikamın alınması demek. Silvan’dan bu taraf hiçbir kazanım edinmeden barış masasına oturursa Öcalan, öldürülen PKK’lıların ve kendisinin tecridinin hesabını bunlardan soracak. Bu kesim bu tip eylemlerle barışı sabote edecek çünkü barış bu kesim için ölüm kalım mücadelesi demek.
 
2004’te de benzer süreci yaşadık. Bir de Suriye- İran denklemi var. Bu kesim aynı zamanda Bahoz Erdal, Duran Kalkan gibi Ankaralılar grubu, PKK içindeki Alevi damar kendi istikballeri için Türkiye’deki Aleviler üzerinde oyun oynayarak Türk solundan örgütlerle işbirliği yapıp Alevi kamuoyunu harekete geçirmeye çalışırken İran ve Suriye ile ortak hareket ediyorlar.
 
Suriye’de yeni durum Esed rejiminin gündeme getirdi. İran’ın aklıyla hareket eden PKK’lılar da bu o kadar kolay değil diyerek uluslar arası kamuoyuna mesaj veriyor. Örgütün derdinin barış olduğunu düşünmedim. Öcalan, Karayılan çizgisindekilerin derdi taktik ateşkesti. Suriye’deki kazanımları koruyalım diyordu.
 
Karayılan'a da mesaj verildi
 
Emekli Albay Mithat Işık: Terör örgütünün elinde silah olduğu sürece olumlu hava yaratılmasına rağmen örgütün varoluşu eylemlerdir. Onun gıdası kan ve gözyaşıdır. Görüşmeleri yaparken elinde silah olduğu sürece bu tür eylemleri göz ardı etmemek lazım.
 
Sanki hemen barış havası geldi demekle olmuyor. Leyla Zana, PKK'ya ters gibi konuştu. Dağdakilere ve Öcalan'a mesaj niteliğindeydi. Ama çözüm yolunda girişimler oluyorsa da Suriye İran PKK ekseninde bakmak lazım. Irak'ın kuzeyinde bir bölgede kimin kontrolünde solduğu bölge değil. Bölgenin başıboş kalması Suriye ve PKK'nın işine geliyor.
 
Silahlı örgüt müdahaleleri buradan yapıyor. PKK "varım, istediğim zaman eylem yaparım. Bu masasının dışında tutamazsınız" mesajı veriyor. Kürt sorununda bağımsız hareket eden Kürtlere de mesaj verip tek el benim demek istiyor. Suriye PKK İran ekseni de var. Meksika'da da bir toplantı var. Bu görüşmelerde Esed rejimini de değerlendirecekler. PKK Suriyelilerin kontrolünde.
 
Bölge sorumluları Suriye kökenli. Dolayısıyla siyasi alanda bu tür yumuşamalar yapılırken örgütün yurtdışı desteğinin kesilmesi Kuzey Irak'taki, Amanos'taki üslerin kullanılmaz hale getirilmesi lazım. Bu dönemde sınırdışı operasyonlar yapılması örgütü taciz etmek gerekir. aksi takdirde bu sıkıntıları daha yaşayacağız. Karayılan iyi adam rolünü oynuyor. Değilse bu eylemler Karayılan'a da bir mesaj olarak okumak lazım.
 
Demokrasi sabote ediliyor
 
Hazar Strateji Enstitüsü Başkanı (HASEN) Emekli Albay Mesut Ülker: Demokrasi ve güvenlik yol güzergahı emniyetinde bu saldırılar sabote ediyor. Son gelişmeler gayretler diğer taraftan da komşu ülkelerdeki istikrarsızlıktan terör örgütünün güç olmaya yönelik arayışları var. Türkiye, siyaset kanallarını demokratik yönden açık tutuyor. Bu sayede de PKK'nın argümanları boşa çıkmış durumda. Bu saldırıların hepsi birer cinayettir. PKK içinde Kandil, İmralı uzantıları olan sivil toplum açılımları farklı etkileşim içerisinde bir PKK var.
 
Türkiye bu mücadelesini ısrarlı kararlı şekilde hukuk içerisinde güvenlik boyutunu da ihmal etmeden yürütmeli. Çünkü bu mesajı almış oldu. Terör örgütünün toparlanma gibi bir şansı yok. Başarı şansı da olmayan örgüt bir arayış içerisinde. Oslo görüşmelerini iyi okuduğumuzda PKK içinde sağduyu öne çıktı gibi görünüyor. Ama Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler dışarıdan aldıkları destekle istikrara silah sıkarak bütünleşmesini sağlamışlardır.
 
Yaşananlar toplumu bütünleştirerek hep beraber Kürt meselesi ile terör meselesinin ne kadar ayrıştığını somut olarak gördü. Herkse silahla olmayacağına inanıyor. PKK kendi ayağına sıkıyor. Bundan sonra PKK bugünden yarına bitmeyecek. Ama demokrasi kanalları açık tutularak iktidarın daha cesaretli olması doğru olacaktır.  Meselenin güvenlik boyutunda da kararlı olmak lazım.
 
Amaç barış değil zaman kazanmak
 
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner: Bu PKK'nın gerçek açıklamasıdır. Silahların cevabıdır. Abartılı iyimserlik felakete götürüyor. Her şeyi kararında değerlendirmek lazım. Bu hatayı Türkiye Habur'da yaptı. Yani yapmamız gereken görüşme, diyalog iletişim ise yapalım ama karşımızda silah bırakmaya hazır olmayan sadece zaman kazanmak için manevralar yapan ve Türkiye dışında da bağlantıları olan bir terör örgütü var.
 
PKK'nın son tartışmalara asıl cevabı bu saldırıdır. Zamanlaması özeldir. Zana'nın açıklamaları örgüt içerisinde çok ciddi rahatsızlık yarattı. PKK'nın en büyük korkusu meselenin silahsız alana çekilmesidir. Çünkü, silahsız bir konumda PKK'nın rolü azalır ve sözü biter. Terör örgütü bu saldırılarla rol çalmalara müsaade etmediğini gösteriyor. Moralleri çok bozmamalı ve iyimser açıklamalarla naif de olmamalıyız. Yani iki uçtan da uzak durmak lazım.
 
Barış strateji
 
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Başkanı Atillla Sandıklı: Özgürlüklerinin önünün açıldığı bir ortamda PKK'nın zeminin kayması, onun argümanlarının ortadan kalkmasına neden oluyor. Yeni terörle mücadele stratejisi ile PKK istediği eylem insiyatifini yerine getiremiyor. Böyle olunca bölge halkı üzerinde etkisini de yitirmeye başladı. Bizim uygun görmediğimiz çözüm olmaz diyor.
 
Sınır karakollarına saldırı çok sürpriz değil. Yakın ve rahat ettiği bölgelerde bu tarz eylemlerle olumlu havayı ortadan kaldırmak ve 'ben varım bensiz çözüm yok' mesajı veriyor terör örgütü. Silahlı unsurlara gerekli operasyonlar yaparak halkın özgürlüklerinin üzerinde ipotek koymasını kaldıracak işler yapmak lazım.
 
PKK'da birkaç baş yok örgüt yekpare şekilde hareket ediyor. Unsurlar pozisyonlarına göre ikircikli hareket ediyor. Karayılan uluslararası sistemde barışçıl dil kullanıyor ama Bahoz Erdal eylemleri artırın diyor. Yani Kandil'deki ile Bahoz farklı hareket edemez. Bunlar da barışçıl dil kullanıyorlar ama hepsi belirli bir stratejinin ürünü.
 
bugün


Bu haber 946 defa okundu.