Fayların boyu uzadı, tehlike büyüdü

18 Haziran 2012 11:36 tsi
Türkiye'nin diri fay hatları, 6 yıllık çalışmanın ardından yenilendi. MTA'nın araştırmasına göre bazı fayların boyunun uzadığı, yeni yerlerde gizli faylar olduğu görüldü. Uzmanlar ise tehlikeye dikkat çekti.

Marmara Denizi'nde 5.1, Ölüdeniz açıklarında 6.0 ve son olarak Şırnak'ta iki dakika arayla 5.5 ve 4.0'lık iki depremin meydana gelmesi Türkiye'nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Olası depremlere karşı gerekli önlemlerin alınabilmesi için ülkedeki depremselliği en doğru şekilde ortaya koymaya çalışan kurumların başında gelen MTA, bu konuda önemli bir çalışmaya imza attı. 2004-2011 yılları arasında gerçekleştirdiği 6 yıllık çalışmayla Türkiye'deki deprem tehlikesini inceleyen kurum, depremin kaynağı diri fayların coğrafik dağılımları, nitelikleri ve deprem davranışları gibi jeolojik, jeomorfolojik ve sismolojik bilgileri içeren fayları güncelledi.

3. köprüye yol gösterecek

Riskin yüksek olduğu Marmara Bölgesi'nden başlanan ve fay hatlarının yoğunlaştığı illerle çizimine devam edilen haritada, Coğrafi Bilgi Sistemleri teknolojisi kullanıldı. Diri fay haritalarında Marmara Denizi ve Saros Körfezi (Kuzey Anadolu Fayı'nın ana kolu) ile Sapanca Gölü dışındaki sualtı faylarının gösterildiği çalışma, üç farklı ölçek kademesinde haritalandırıldı. Kandilli Rasathanesi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Meral Özel, fayın yönünü, boyunu ve derinliğini tespit etmeye çalıştıklarını bildirdi ve " Bu çalışmayla bazı fayların boyunun uzadığını ve yeni yerlerde yeni fayların olduğunu gördük'' dedi. Ulusal deprem stratejisine de altyapı olacak olan araştırmanın ayrıntıları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız tarafından kamuoyuna açıklanacak.Yeni Diri Fay Haritası'nın Mersin ve Sinop'ta yapılacak nükleer santraller ile İstanbul'a 3. Köprü projelerinde dikkate alınması bekleniyor

5 ve 6 bekliyorduk şimdi en az 7 olur

İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Jeofizik Mühendisleri Odası Baş Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Ercan, "Son harita örtülü fayların uzunluğunu ortaya çıkardı. Bn Anadolu'nun diğer kısmında fayların uzadığını söylemek mümkün. Bu uzama da Hakkari, Van, Bingöl ve Bitlis'te. Daha doğrusu; orada var olduğu bilinen ama uzunluğu bilinmeyen fayların uzunluğu tespit edildi. Bu bir anlamda riskin arttığın gösterir. 5 ya da 6 büyüklüğünde deprem olacak dediğimiz yerlerde artık 7 büyüklüğünde deprem olacak demektir" diye konuştu.

Şimdi daha dikkatli olmamız gerekiyor

MTA'NIN araştırmasını değerlendiren İ.Ü. Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ise çok daha dikkatli olmamız gereken bir döneme girdiğimiz uyarısında bulundu. STAR'ın sorularını yanıtlayan Gündoğdu, "Bu araştırma, gözlenemeyen fayların uzunluğunu ortaya çıkarmıştır. Elbette, Türkiye'de bu araştırma ile deprem riski arttı. Hayatımızı artık 7'nin üzerindeki depreme göre inşaa etmemiz lazım. Ama Anadolu'nun genelinde, uzun zamandan beri büyük depremler olmakta. Bu harita da şimdi o fayları ortaya koydu" dedi.

İstanbul depreminin tarihini verdi

Deprem uzmanı Prof.Dr. Naci Görür, Marmara'daki depremin 2016 yılında olacağını ileri sürdü. Görür, "1939'da Erzincan'dan başlayan depremler Gölcük'e kadar geldi. 100 yıldır sekmeden batıya ilerliyor. Şimdiki hedef İstanbul" dedi.

İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi'nde düzenlenen konferansta tartışılacak bir açıklama yaptı.

Marmara'da beklenen büyük depremin tekrarlama periyodunun 2016'da dolacağını söyleyen deprem uzmanı Naci Görür, "1999 depremiyle birlikte Marmara'da 220 senede oluşması gereken stres 55 saniyede yüklendi.

1999 depremiyle Marmara'nın altındaki faylar zaten tetiklendi. Denizin altı deforme olmuş durumda. Kuzey Anadolu fay hattının en önemli özelliği depremleri doğudan batıya taşıması.

Fay hattı boyunca her nerede deprem olmuşsa, bir sonraki deprem o bölgenin batısında meydana geldi. Bu zincir 20.yüzyılda hiç sekmeden sürdü. Depremin şimdiki hedefi İstanbul.

1939'da Erzincan'dan başlayan depremler Gölcük'e kadar geldi. Marmara Denizi'nde 1766 yılından bu yana büyük deprem olmadı. Burada büyük depremin tekrarlama periyodu 250 yılda bir. 250 yıllık zaman dilimi ise 2016 yılında doluyor."

EN KÖTÜ SENARYO 7.6

"Olası Marmara depremi için en kötü senaryo 7.6. Böyle bir deprem, 1 milyon 800 bin ton patlayıcının aynı anda patlamasıyla çıkan enerjiye eşdeğer. Bu senaryo gerçekleşirse, Yer tabanında çatlaklar bile oluşur. İstanbul'daki binaların yüzde 60'ı deprem güvenli değil.

Kentsel dönüşüm yasası herkesi ilgilendirmeli. Yasa vatandaşa dokunmuyorsa, kentsel dönüşümden başka anlam çıkar. Sadece gecekondu yıkıp yerine toplu konut yapmakla bu iş olmaz. Türkiye'nin büyük kısmı gecekondudan farksız.

STAR GAZETESİ - VATAN



Bu haber 558 defa okundu.