Türkiye'ye ilk kez büyükelçi atadılar

14 Haziran 2012 17:20 tsi
Sri Lanka Türkiye görev yapan fahri başkonsolosunu ilk büyükelçi olarak atadı

Uzun yıllar Sri Lanka'da Türkiye'nin fahri başkonsolosu olarak görev yapan ve ülkesinde üretilen yeni bir orkide türünü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın adıyla tescil ettiren Bharathi Wijeratne, Sri Lanka'nın Türkiye'ye atadığı ilk büyükelçi oldu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e güven mektubunu sunarak görevine başlayan Büyükelçi Wijeratne, "Şimdi de bir başka orkide türünü Cumhurbaşkanı Gül'ün adıyla tescil ettirmek için çalışıyoruz" dedi.

Sri Lanka ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 105 yıl öncesine dayandığını söyleyen Wijeratne, İngiliz belgelerine göre o zamanki adıyla Seylan olan Sri Lanka'nın İngiliz kolonisiyken 1907 yılında başkent Colombo ve güneydeki ticaret kenti Galle'de Osmanlı Devleti'nin iki temsilciliğinin bulunduğunu kaydetti.

Wijeratne, Sri Lanka'nın Avrupa'da bulunan bazı ülkelerdeki elçiliklerini kapatması gündemdeyken Türkiye'de büyükelçilik açma kararının Türkiye'nin uluslararası camiada büyüyen ve güçlenen bir ülke olmasından kaynaklandığını belirtti. Sri Lanka hükümetinin Türkiye ile doğrudan diplomatik ilişkiler kurmak istediğini dile getiren Wijeratne, bu görevin daha önceki çalışmaları nedeniyle kendisine verildiğini ifade etti.

''TÜRKİYE KARA GÜN DOSTU''

Büyükelçi Wijeratne, 2004 yılında Hint Okyanusu'ndaki deprem sonrası yaşanan ve 35 bin Sri Lankalının hayatına mal olan tsunami felaketinin ardından Türkiye'nin, yaptığı yardımlar ve Sri Lanka'nın terörle mücadelesinde verdiği destek nedeniyle tıpkı bir "kara gün dostu" gibi olduğunu söyledi.

Wijeratne, ülkesinin ayrılıkçı Tamil Kaplanları olarak bilinen Tamil Elam Kurtuluş Örgütü'ne karşı verdiği mücadeleyi ve yaklaşık 100 bin kişinin hayatına mal olan bu mücadelenin 3 yıl önce nasıl başarıyla sonuçlandırıldığını ise şöyle anlattı: "Dünyada üzerinde şu ana kadar topraklarında terörün kökünü kazıyan tek ülke Sri Lanka oldu. Sri Lanka'da tüm siyasi liderler Tamil kaplanlarıyla sorunu çözmek için müzakere yapmayı denedi. Ancak her seferinde örgüt müzakereye sırt çevirdi. Bu yüzden askeri çözüm dışında bir alternatifimiz kalmamıştı. Ülkeden terörizmin tamamen kazınması konusundaki çabaların zirveye çıktığı bir zaman, yani 3 yıl önce, Türkiye BM Güvenlik Konseyi'nin geçici üyesiydi. Sri Lanka konusu BM'de gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bir ülkenin iç sorununun o ülke tarafından halledilmesi gerektiğini söylemekle kalmadı, aynı zamanda Türkiye'nin dünyanın neresinde olursa olsun terörizmi lanetlediğini söyledi. Gül, birilerinin bir ülkede özgürlük savaşçısı olarak tanımlanırken bir başka ülkede terörist olarak adlandırılamayacağını belirtti.

Türkiye'nin de aynı sorunla yaklaşık 30 yıldır mücadele ettiğini biliyorum. Eğer müzakere yoluyla bir sonuca ulaşılamıyorsa, bir ülkenin vatandaşlarını korumak için alacağı kararlara kimse karışamaz. Terörizm, tıpkı Cumhurbaşkanı Gül'ün de işaret ettiği gibi, insanlığa karşı bir suçtur. Herkesin bu görüşte birleşmesi gerekir." Kendisinin de aslında bir terör kurbanı olduğunu dile getiren Büyükelçi Wijeratne, şunları söyledi: "Benim merhum amcam Sri Lanka'da Savunma Bakanı olarak görev yaparken Tamil Elam Kurtuluş Örgütü'nün arabasına yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. O kadar ileri gittiler ki Hindistan'ın eski başbakanı Rajiv Gandi'yi bile öldürdüler. Hiçbir zaman sınır tanımadılar. Şu anda özgür bir ülkeyiz ama bu kez başka bir mücadeleye başladık. Sri Lanka artık bir gelişme sürecine girdi."

Bu haber 786 defa okundu.