Bakan Çelik'ten kıdem tazminatı çıkışı

8 Haziran 2012 20:51 tsi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kıdem Tazminatı Fonu'nun oluşturulmasına ilişkin çalışmanın henüz teknik düzeyde yürütüldüğünü belirterek, çıkan iddiaları reddetti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kıdem Tazminatı Fonu'nun oluşturulmasına ilişkin çalışmanın henüz teknik düzeyde yürütüldüğünü belirterek, ''Sanki öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor ki kıdem tazminatı hazırlanmış, bitmiş, sabah da kıdem tazminatı çıkacak, yasalaşacak, vergiler konulacak, hak kayıpları olacak gibi yaklaşımlar var. Bunların tümü gerçek dışıdır. Böyle bir safhada konuyu bitmiş gibi takdim edip insanları, çalışanları huzursuz etmeye hiç kimsenin, hiçbirimizin hakkı yoktur'' dedi.

Bakan Çelik, çalışma hayatına ilişkin son günlerdeki gelişmeler üzerine kendisinden randevu talep eden Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Nazmi Irgat ve Koop-İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar'ı makamında kabul etti.

Son günlerde gelişen olayların Türk-İş camiasını son derece huzursuz ettiğini belirten Atalay, THY'de 305 çalışanın işinden olması ve havacılık sektörünün alışılmadık bir yöntemle grev kapsamı dışına alınmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.

THY'de iş akitleri feshedilen çalışanların eylemlerinin kanun dışı olmadığını, bu tür örneklerin geçmişte de yaşandığını hatırlatan Atalay, ''Bu, mahkemeden de döner'' diye konuştu.  

Faruk Çelik'e, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu için başvurduklarını vurgulayan Atalay, ''Biz bu işin bir an evvel hallini istiyoruz, öncü olmanızı istiyoruz'' dedi.  

Başbakan yardımcılarından birinin, ''Kıdem tazminatı kalkıyor, vergi kesiliyor'' gibi açıklamalar yaptığını, bunun işyerlerinde büyük huzursuzluk yarattığını ifade eden Atalay, bu nedenle bazı çalışanlarının emeklilik için müracaatta bulunduğunu söyledi.  

Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nın çıkmaması nedeniyle yaklaşık 900 işyerinde toplu sözleşme yapılamadığını, bu nedenle yaklaşık 200 bin işçinin mağdur olduğunu dile getiren Atalay, bir an evvel kanunun çıkmasını istediklerini vurguladı.  

Atalay, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nın komisyondan geçmesinden mutluluk duyduklarını belirterek, Türkiye'de her gün 4 kişinin iş kazaları nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Atalay, ''Bu 4 meselenin bir an evvel halledilmesi için size geldik. Çünkü, bizim Türk-İş olarak müracaat edeceğimiz yer sizsiniz. Bu 4 önemli konu bizim için hayati önem taşıyor'' ifadesini kullandı.  

-Sendikaların toplu sözleşme yapmak için yetki alamaması-

Bakan Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı'nın Genel Kurul gündemine taşındığını belirterek, ''Umarım, haziran sonunda Meclis tatile girmeden bu yasa yürürlüğe girer. Çünkü meydana gelecek her bir muhtemel kaza gerçekten tüylerimizi diken diken ediyor'' dedi.  

Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı'nın Meclis gündeminde 4. sırada beklediğine işaret eden Çelik, toplu sözleşme yapmak amacıyla yetki almak için Bakanlığa başvuran sendika sayısının 700'ü aştığını dile getirdi.  

''İşler kilitlenmiş durumda, buna katılıyorum'' diyen Çelik, işkolu istatistiklerinin son kez ötelendiğini ve bir kez daha ertelenmeyeceğini daha önce söylediklerini anımsattı.  

Yasa tasarısının Meclis Genel Kurul aşamasında olduğuna değinen Çelik, tarafların yasa tasarısına katkılarının devam etmesini istedi. Bütün kesimlerin yasanın çıkması konusunda hemfikir olduğunu belirten Çelik, ancak özellikle baraj konusunda bir sıkıntı olduğunu söyledi.  

ILO Konferansı'nın başladığını dile getiren Çelik, şöyle devam etti:  

''Ne yazık ki ILO'ya da giderken bu tasarının çıkmasını gerçekleştiremedik. Umarım ILO dönüşü, haziranın ikinci döneminde, bu yasayla ilgili hükümet nezdinde gerekli girişimlerimizi, siz de sosyal taraflar olarak eğer mutabakat devam ediyorsa birlikte üzerine giderek yasalaşmasını sağlarız. Aksi takdirde ötelenmeyecek olan bu düzenlemenin bir açmazı karşımıza koyduğunu, endüstriyel ilişkilerin çok ciddi bir tahribatla karşı karşıya olduğunu da ben de Çalışma Bakanı olarak ifade ediyorum. Umarım haziranın 15'inden sonra bu yasa TBMM'nin 1. sırasına alınır ve yasalaşır. Ben de bakanlar düzeyinde ve Sayın Başbakanımıza bu talebinizi inşallah arz edeceğim.''

Bakan Çelik'in sözleri üzerine, Atalay, yasanın bir an evvel çıkmasını istediklerini belirterek, ''Bir yandan 200 bin insan... Dayanma gücümüz kalmadı. 200 bin insan 3-5 gün sonra Türk-İş'in kapısına dayanacak, 'bizim sözleşmemizi yapın' diye. Biz, onların hepsini size getireceği Sayın Bakanım. Yapacağımız başka bir şey yok'' dedi.  

Sorunların  birlikte göğüslenmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, ''Şu konuda haklısınız, bize düşen alanı bizim çözmemiz gerekiyor. Türk-İş'in bu desteğinden dolayı teşekkür ediyorum'' diye konuştu.  

-Kıdem tazminatı-

Bakan Çelik, Kıdem tazminatı Fonu'nun oluşturulmasının 20-30 yıldır Türkiye'nin gündeminde olduğuna işaret ederek, bu konunun kelimeler seçilerek kullanılmasında yarar gördüğünü söyledi.  

Kıdem tazminatı konusunu sosyal taraflarla ve işverenle konuşmadıklarını ifade eden Çelik, konunun altyapısı için teknik düzeyde çalışma yürüttüklerini bildirdi.  

Çalışma tamamlandıktan sonra düzenlemenin sosyal taraflara takdim edileceğini vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:

''Sanki öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor ki kıdem tazminatı hazırlanmış, bitmiş, sabah da kıdem tazminatı çıkacak, yasalaşacak, vergiler konulacak, hak kayıpları olacak gibi yaklaşımlar var. Bunların tümü gerçek dışıdır. Kıdem tazminatının fona dönüşmesi bütün çalışanlar açısından önemlidir, bizim görüşümüz bu. Bu görüşümüzü masada tartışacağız, biz sizinle bunları konuşacağız. Artıları vardır, eksileri vardır, karşı tezleriniz vardır veya kabul edecekleriniz vardır ya da reddedeceksiniz tümden. Biz bunların hepsine saygı duyarız. Ama böyle bir safhada konuyu bitmiş gibi takdim edip insanları, çalışanları huzursuz etmeye hiç kimsenin, hiçbirimizin hakkı yoktur. Onun için ben net söylüyorum; kıdem tazminatı mutfak çalışmasıdır. Bilim heyetiyle, üniversite heyetiyle yaptığımız bir çalışmadır. Kendimize göre olgunlaştırdığımız bir çalışmadır. Bunun nasıl olacağı konusunun kesinlikle sosyal taraflarla görüşülmeden gündeme ayrıntılarıyla takdimini biz doğru bulmuyoruz. Çalışma usullerimiz açısında da uygun bir davranış olmaz.''

Kıdem tazminatından çalışanların yüzde 10'unun yararlandığına dikkati çeken Çelik, kesinlikle bir hak kaybı olmayacağını vurguladı. ''Kazanılmış haklardan bir santimetre geriye gidişin söz konusu olmadığını'' dile getiren Çelik, kıdem tazminatı fonuna nasıl geçileceği, fonun çalışana nasıl yansıyacağının taraflarla tartışılacağını aktardı.  

Taşeron çalışanların kıdem tazminatından yararlanamadığına işaret eden Çelik, bu yönüyle fon sisteminin daha adil olacağını söyledi.  

-THY çalışanlarının iş akitlerinin feshedilmesi-

THY'nin bazı çalışanlarını işten çıkarmasına ilişkin THY ile sendikanın görüşlerinin farklı olduğunu belirten Çelik, işverenin bunun bir grev olmadığını, sendikanın ise bu tür eylemlerin geçmişte de yapıldığını dile getirdiğini söyledi.  

THY Yönetim Kurulu Başkanı ile görüştüğüne ve ihtilafı yargının çözeceğini belirttiğine dikkati çeken Faruk Çelik, şunları kaydetti:  

''Kendilerine, madem yargı bunu değerlendirecek, bu safhada bu 305 kişi içerisinde gerçekten bu olaylarla bağlantılı olmadığı halde hak mahrumiyeti içerisinde bir fesihle karşılaşmış çalışanlar olabilir, bunların ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi ve gerçekten bir haksızlık varsa bunun giderilmesi gerektiği konusunda net cümleler söyledim. Kendisi bana 'pazartesi, salı günü yapacağımız çalışmayla size döneceğiz, bir haksızlık varsa gidereceğiz' dediler. Onun için kendilerinden bu cevabı bekliyoruz. Olayı takip ediyoruz.''  

Bakan Çelik'in bu sözleri üzerine, Ergün Atalay, ''Bizim yaptırdığımız araştırmaya göre, burada kanunsuz bir grev yok. Kısa bir zaman önce memur arkadaşlarımız iş bıraktılar. Ne yapacağız, 1 milyon insanı işten mi atacağız. Bunun ondan bir farkı yok. Burada kanunsuz bir iş yok. bu mahkemeden de döner, İnsan hakları Mahkemesi'nden de döner'' diye konuştu.  

aa



Bu haber 814 defa okundu.