Türkiye'de devrime ihtiyaç olmadı!

8 Haziran 2012 14:29 tsi
Tunus Nahda Partisi başkanı Raşid el Gannuşi’nin katıldığı Tunus resmi kanalı Vataniye 1’de dün akşam çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Katıldığı programda çarpıcı açıklamalar da bulunan Gannuşi, Türkiye ve Tunus üzerine siyasi ve sosyal açıdan değerlendirmelerde bulundu. Ayrıca Spikerin sorduğu “AK Parti sizin teoriniz olan “Dengeli Siyaset’ten etkilendi mi?” sorusuna verdiği cevapta hayli çarpıcı.

Gannuşi dün akşam Vataniye 1'de İhab Çavuş'un sunduğu "Özel Görüşme" programında yaptığı konuşmayı sizler için tercüme ettik.

İşte Gannuşi’nin Türkiye , Tunus ve laiklik ile ilgili yaptığı çarpıcı değerlendirmeler ;

İhab Çavuş : Sizin taraftarlarınız arasında Türkiye’deki İslamcılar özellikle de Ak Parti’nin yazılarınızdan istifade ettikleri doğru mu? Nasıl oldu bu etkileşim, sizin kitaplarınızdan nasıl etkilendi? Ak parti “dengeli siyaset” kavramını sizden mi aldı?

Raşid el Gannuşi:  “Dengeli siyaset”, Yusuf Kardavi tarafından geliştirilmiş bir kavramdır. Dengeler ve öncelikler üzerinden kurulan bir kavramdır. Maslahat fıkhının bir bölümüdür bu. Çünkü İslam insanların maslahat ve faydalarını korumak için geldi. Buna göre yaptığınız tüm amellerde hayır ile şer (fayda ile zarar) arasında ki dengeye korumanız gerekiyor. Dini, nefsi, aklı, malı, canı, aileyi, eşitliği, çevreyi ve özgürlüğü korumak için geldi İslam. “Dengeli siyaset” için buna riayet etmemiz gerekiyor!


 Türkiye’de ki İslamcıların etkilenmesine gelirsek biraz? Kim kimden etkilendi?

Gannuşi: Benim kitaplarımdan Türkçeye yedi kitap çevrildiğini biliyorum. Kitaplarım Tunus’tan daha çok Türkiye’de okunuyor. Çünkü Tunus’ta yasaklanmıştı maalesef. Bu alanda ki etkileşim ile ilgili benim sosyal paylaşım alanında bir takım yazı ve makale bulabilirsiniz. Hatta orada Türkiye’deki yazarların, Türkiye siyasetinin ve özellikle AK Parti’nin benim teorimden etkilenmesine dair yazılar bulabilirsiniz. Ayrıca biz de onlardan etkilendik. Bu karşılıklı bir etkileşim meselesidir. Bizim dünyadaki en yakın İslami hareketler Türkiye’deki İslamcılardır. Neden böyle derseniz, çünkü yaşadığınız şartlar ve tarihi süreç bir birlerine benzer durumda.


Ama Türkiye’deki İslamcılar laiklikten vazgeçmiyorlar?

Gannuşi:  Evet doğru. Fakat Türkiye’nin şartlarına göre böyle. Ama AK Parti’nin en önemli yaptığı mesele Atatürk’ün ve Burgiba’nın etkilendiği Fransız jakoben laikliğinden ılımlı bir laikliğe geçmesi oldu. İşte bu ılımlı laiklik ortamında Türkiye İslami Hareket’i rahat bir şekilde Türkiye’de çalışabildi ve iktidara geldiler. Ancak Tunus’ta katı laik rejimin İslami harekete fırsat tanımadı ve durumun düzelmesi ve İslamcıların iktidara gelebilmesi için bir devrime ihtiyacımız oldu. İşte bunun için Tunus’ta laiklik ve İslamcılık beraber yaşayamazdı. Türkiye’de bir devrime ihtiyaç olmadan Müslümanlar iktidara geldi. Çünkü orada laiklikte görece de olsa hoşgörü vardır tam dışlayıcı bir karakteri yok. Seçimler şeffaf çok partililik ve bağımsız ve özgür basın, güçlü sivil toplum bütün bunlara sahipti Türkiye fakat bizde yoktu! Bunun için biz devrimden başka bir çare bulamadık.

Sizden anladığım kadarıyla ılımlı laiklik İslam’a aykırı değil?

Gannuşi : Tabi ki laiklik dışlayıcı olmadığı sürece İslam’la beraber yaşayabilir. Ilımlı laikliğin getirdiği kazanımları İslam ile de getirebiliyoruz. Ilımlı laiklikte hoşgörü ve ötekiyi kabul etmek var. Farklılık ve renklilik var. Bütün bunlar islamda var zaten. Ama İslam’ın laikliğe ihtiyacı yok.




Bu haber 1,090 defa okundu.