En Sıcak Konular

MHP ve BDP olmadan Kürt sorunu çözülür mü?

7 Haziran 2012 12:38 tsi
MHP ve BDP olmadan Kürt sorunu çözülür mü? Murat Yetkin: MHP ve BDP'nin katılmadığı, AK Parti ve CHP'nin işbirliğiyle oluşacak zeminde soruna yaşayabilir bir çözüm bulmak mümkün müdür?

Murat Yetkin*

Eğri oturup doğru konuşmak lazım; Cumhuriyet tarihinde ilk defa iki rakip siyasi akımdan gelen iktidar ve ana muhalefet partileri Kürt sorununa birlikte çözüm bulmak için anlayış birliğini dün ilan ettiler.

Bu bakımdan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorunu için Meclis’te birlikte çalışma önerisini, hem de Uludere tartışmalarının doruğundayken önermesi ne kadar değerliyse, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP dört partili bir Meclis komisyonu için MHP’yi ikna edemezse AK Parti’nin CHP ile bu konuda görüşmeye devam etme kararı da o kadar değerlidir.
Dolayısıyla Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Kürt sorununa partiler üstü çözüm doğrultusunda attığı adımı, bir adım öteye taşıyarak karşılık vermiştir.

Açıkçası, dün AK Parti Genel Merkezi’nde yapılan görüşme sonrasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu tarafından (önerinin diğer taslak yazarı Sezgin Tanrıkulu ile birlikte) düzenlenen basın toplantısında AK Parti’nin ‘MHP ve BDP ikna edilirse bu komisyona katılacağı’ yolundaki açıklaması, tam olarak ‘Bundan bir şey çıkmaz’ kötümserliğini doğru çıkarır nitelikteydi.

Ancak onun hemen arkasından AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in çıkıp CHP’nin MHP ve BDP’yi ikna edememesi halinde, bugün toplantıya katılan heyetlerin bir komisyon oluşturup görüşmeyi sürdürebileceği kararını ilan etmesi asıl ilerlemeyi sağlayan hamle olmuştur.

Çünkü birincisi, BDP diye bir sorun olmadığı biliniyor; BDP zaten Kürt sorunu konusundaki böyle bir çalışmaya katılmaya gönüllü olduğunu açıkladı. İkincisi, sorun bu açıklamaya dek MHP idi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bırakalım böyle bir toplantıyı bir yana, Kürt sorununu Kürt sorunu olarak adlandırmaya dahi karşı olduğunu zaten salı günü yapılan Meclis grup toplantısında ilan etmişti. Dünkü görüşmenin ardından MHP tarafından yapılan açıklamadan da CHP’nin muhtemel girişimlerine kapının kapalı olduğu tekrarlanmıştır.

Dolayısıyla AK Parti’nin CHP’ye “Gidin MHP’yi ikna edin” demesi, MHP’yi kilit parti yapmanın ötesinde, CHP’nin önerisini daha orada öldürmek, Kürt sorununa belki de çözüm yolunu açabilecek böyle bir işbirliği imkânını daha doğmadan öldürmek anlamına gelecekti. Bu imkân tarihimizde ilk defa dün itibariyle vardır. Loğoğlu’nun dile getirdiği “Halk şiddet dursun istiyor, biz de buna cevap vermek istiyoruz” ifadesi çok yalın ve somut bir hedeftir.

Şu soru meşrudur: MHP ve BDP’nin katılmadığı, AK Parti ve CHP’nin işbirliği ile oluşacak bir zeminde Kürt sorununa yaşayabilir bir çözüm bulmak mümkün müdür?

Bu soruyu sorarken BDP’nin MHP olmasa da iki büyük partiyle işbirliği yapma niyetinde olduğunu, ama MHP’nin olmadığı bir zeminde özellikle AK Parti’nin BDP’yi bu işbirliğine –en azından mevcut politikalarıyla- katmaya hevesli olmayacağını hesaba katmakgerekir.

Öte yandan dört partinin katılımıyla bulunacak çözümün AK Parti ve CHP ile bulunacak çözüm zemininden daha iyi olacağı konusunda bir garanti de yoktur. Hatta öyle bir komisyonda MHP-BDP muhtemel zıtlaşması nedeniyle, AK Parti-CHP zemininde kabul görebilecek bazı konuların tamamen mutabakat dışı kalması ihtimali de yüksektir.

Dolayısıyla, evet, AK Parti ve CHP’nin uzlaşabileceği muhtemel bir zeminde Kürt sorununa bulacağı çözüm yolu, toplumun geniş kesimlerince benimsenmeye daha yakın bir yol olacaktır.

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, kötümser yorumlara aldırmadan atmaları gereken ilk adımları attılar. Şimdi bu tarihi fırsatı kaçırmamak için devamını da özenle getirmeleri bekleniyor.

*Radikal



Bu haber 839 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,761 µs