En Sıcak Konular

Kuzu: Bu noktaya sivil generaller getirdi

1 Haziran 2012 10:43 tsi
-''Türkiye'de Gelişen Demokrasi ve Yeni Anayasa'' konferansında konuşan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, ülkeyii bu noktaya sivil generallerin getirdiğini belirtirken bölünnemin panzehirini de açıkladı.

 TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, ''Türkiye'de askeri bu noktaya getirenler sivil generaller. Omzu kalabalık olan askeri görüyoruz, biliyoruz. Omzun altında rütbesi olanlar var. Onlar bir felaket'' dedi.

Kuzu, AK Parti Adana İl Gençlik Kolları tarafından Büyükşehir Belediye Tiyatro Salonu'nda düzenlenen ''Türkiye'de Gelişen Demokrasi ve Yeni Anayasa'' konulu konferansta, anayasa çalışmalarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Anayasa hazırlıkları sürecinde yaşadığı ''en güzel muhabbetin'' yumurta olduğunu belirten Kuzu, ''Saçım çıktı diyorum, şöyle bakıyor, 'hocam ben sürdüm bende çıkmadı' diyor. Zemin meselesi, senin zemin sağlam mı? Protesto herkesin hakkıdır. Buna saygı duyarım. Ancak kaba kuvvet bölümü daha orta zekalı bir iş. Benim konuşma hakkım var oraya dinlemeye gelenlerin hakkı var, bir de protesto hakkı var. 3 ayrı hak orada buluşuyor. O yüzden bunun ortasını bulmak lazım'' diye konuştu.

Kuzu, Türkiye'nin bir anayasa çalışması sürecine girdiğini, değişiklikler yerine yeniden bir anayasa yapmayı daha uygun bulduklarını vurguladı.

Anayasanın uzlaşma içinde hazırlanması için 25 bin dernek ve vakıf ile 167 üniversiteye yazı gönderip görüş istediklerini, hepsinin cevap göndermediğini ancak çoğunluğun görüşlerini aldıklarını belirten Kuzu, bu süreçte vatandaşlardan da görüşler aldıklarını, vatandaşlardan gelen bölümün 19 bin sayfayı bulduğunu anlattı.

Kuzu, anayasa hazırlanırken bazı hususlara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, ''Birinci husus, anayasa yazılan ortamın sakin olması gerekiyor. Anayasa hazırlanırken diğer dikkat edilmesi gereken konu anlaşma, konsensüs sağlanmasıdır'' diye konuştu.

Kuzu, anayasanın kısa olmasının genellikle tercih edildiğini, 300 milyon nüfuslu ABD'nin 7 maddelik anayasa ile dünya devi olduğunu, kısa anayasa yazmanın kolay olmadığını, ancak kısa anayasanın daha çabuk anlaşılacağını ve çağın gerekliliklerine daha iyi ayak uydurabileceğini söyledi.

-''Anayasada resmi ideoloji olmamalı''-

Kuzu, anayasada resmi ideolojinin olmaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Resmi ideolojiden kastettiğim, laiklik, sosyal devlet, hukuk devleti falan değil. Benim dediğim tek tip siyaset anlayışına müsait anayasa olmamalı. Adam komünist bir parti mi kurmak istiyor bırak kursun, milleti ikna edebiliyorsa etsin. Adam dini bir parti mi kuracak bırak kursun. Dolayısıyla biz bunları partilerin programlarına bırakalım. AK Parti ne diyor? Muhafazakar demokrat çizgi diyor. Bunu beğenen buraya gelir beğenmeyen başka bir çizgiye gider.

Türkiye'deki sorun aslında ilkelerden kaynaklanmıyor. Laiklik Türkiye'de ilk olduğu için Türkiye'de sorun çıkmıyor. Bunun yorumundan sorun çıkıyor. 'Bizim laiklikle, başka ilkelerle problemimiz yok' derken şartlı yok. Yorumuna bağlı. Bu ilkeleri farklı yanlış yorumlarsan, çarpıtırsan biz bunun karşısına dikiliriz. Her zaman dikildiğimiz gibi.''

-''Anayasalarımız milli iradeden yoksun''-

Türkiye'de anayasaların milli iradeden yoksun olduğunu, 1921 Anayasası'nın en milli metin olduğunu vurgulayan Kuzu, ''1961, 1982 bu millete rağmen yapılmış, iki bakan, bir başbakan asılmış, cinayet işlenmiş. Alçakça bir hareket neticesinde bu memleketin siyasetine ciddi bir balyoz indirilmiş'' dedi.

''Biz askerimizi o yapmacık sevenlerden bin kat daha iyi severiz'' diyen Kuzu, ''Ama asker yerinde durursa  kendisine bakarsa. Siyasetçi kendisini bilecek, asker de kendisini bilecek. Yok öyle iki de bir burun sokmak bu işlerin içine. Biz buna dur dedik'' diye konuştu.

Kuzu, anayasadaki 35. maddeye dikkati çekerek, bir hukuk metninin darbe yapsın diye birine yetki vermeyeceğini vurguladı.

Askere verilen cumhuriyeti koruma kollama yetkisinin sivilin emrinde kullanılabileceğini anlatan Kuzu, şunları kaydetti:

''Yok kendi kafasına göre kullanır dersen bizim işimiz iş. Diyelim ki yapman gerekirdi ararsın başbakanı 'ey başbakan ben geliyorum, 35. maddedeki şartlar gerçekleşti makamı boşalt'. Niye gece 3'te geliyorsun milleti uyuttuktan sonra. Yakalanırsan vatan hainliğinden yargılanıyorsun, yakalanmazsan kahramansın. Böyle bir şey olur mu?

Askerin geçmişten ders çıkarmalı. Bugüne kadar Menderes'i devirdiler onun mirasçısıyım diyen Demirel'e yoğun bir hücum oldu. Adam sandıklar patlattı. Devirdiler Demirel'i, 'onun çizgisinde diye', Demirel arkasında vardır diye bir sandıkta Özal için patlattı bu millet. 28 Şubat'ı getirdiler arkasından AK Parti şimdi patladı gümbür gümbür. Siz engellemeye çalıştığınız hareketi körüklüyorsunuz. Aksine daha çok gümbür gümbür geliyor. Demek ki faydası yok. Bu işe girmeyin Allah aşkına. Türkiye'de askeri bu noktaya getirenler sivil generaller. Omzu kalabalık olan askeri görüyoruz, biliyoruz. Omzun altında rütbesi olanlar var. Onlar bir felaket. Bugünü kastetmiyorum genel olarak söylüyorum; bugüne kadar muhalefet aman asker gelsin, şu mevcut hükümete tekme vursun da biz gelelim diye medet umuyor.''

-Başkanlık sistemi-

Salondaki orta yaşın üstündekilerin Türkiye'de yaşanan koalisyon sıkıntılarını bildiğini, gençlerin Türkiye'yi hep bugünkü gibi sanabildiğini anlatan Kuzu, ''Türkiye hep böyle olmadı. 1950-60 döneminde Menderes çalıştı sonra gelenler hep yedi. Özal geldi çok güzel şeyler yaptı ara dönemler geldi, yedi. Biz şimdi geldik çok güzel şeyler yapıyoruz ondan sonraki soru işareti. Bunları konuşmak zorundayız'' diye konuştu.

Bunların çözümünü ''Başkanlık Sistemi'' adlı kitabında anlattığını belirten Kuzu, şöyle devam etti:

''Şimdiki model İngiliz kökenli bir modeldir. Ama maalesef bu modelde kısa dönemli güzel şeyler oluyor. Ama çok uzun yıllar gitmiyor. Bir ANAP'ın memlekete yaptığı atakları düşünün, sonra gelen koalisyon bu işi perişan etti. Koalisyonlarda program uygulanamıyor. Koalisyonlarda medya patronlarının, işadamlarının etkisi fazla oluyor. Çünkü ortaklardan birini ayarlıyor. Başbakanla pazarlık yapıyor. 'İhaleyi vermezsen yıkarım ulan' diyor. Niye şimdi Sayın Başbakan 'hadi lan buradan' diyor. Çünkü çok güçlü bir hükümet de ondan diyor.''

Başkanlık sisteminde federal yapıdan endişe edildiğini anlatan Kuzu, ''Eğer bu memlekette bölünmekten falan korkuluyorsa bunun panzehiri başkanlık sistemidir. Bu modelde şöyle bir sıkıntıdan söz ediliyor. ABD federal yapıda bir ülke. Burada da bir federal yapı mı oluşturulur diye düşünülüyor. Ben bilsem ki bu model sonunda ülkede eyalet yapılanması, özerk bölge, federal yapılanmaya gidecek kesinlikle savunmam'' değerlendirmesinde bulundu.

Kuzu, parlamenter sistemde kuvvetler ayrımı denilen denetim modelinin olmadığını, şu anda kendisinin de içinde bulunduğu yasama organının hükümet karşısında hiçbir dahli ve yetkisi bulunmadığını söyledi.

Kendilerinin hesap sorma gibi bir durumunun bulunmadığını anlatan Kuzu, ''Çünkü, bu memlekette liderler var. Bizleri milletvekili yapan da bakan yapan da o. Bakanlık beklentisi seni ister istemez sakin durmaya sevk ediyor. Başkanlık sistemi ise kardeşim sen milletvekili olacaksın, bakan olamayacaksın diyor. Bakan olmak istiyorsan dışarda kalacaksın diyor. Bir defa seni liderden koparıyor. Parlamenter modeldeki başbakan, ABD'deki Başkan Obama'dan 3 kat daha yetkili. Başkanlık krallık diyenler bu işi bilmiyor demektir. Krallık diye başlamışsa boğasım geliyor onu. Ya hakikaten bilmiyor ya da canı dayak istiyor. Bilse söylememesi lazım'' ifadesini kullandı.

Daha sonra soruları cevaplayan Kuzu, bir katılımcının sorusu üzerine, dünya tarihinde 19 günde yapılan Japon anayasasının yanı sıra 19-20 yılda bitirilemeyen anayasaların da bulunduğunu ifade ederek, ''Ama ortalama 1-1,5 yıl sürüyor. Biz, 2012 yılı sonuna doğru ya da 2013'ün başlarında bu işin bitmesini arzu ediyoruz. 2014'te, 2015'te seçim var. Ufukta sandıkta görünürse anayasa bir kenarda kalır'' dedi.

Kuzu, yarı başkanlık sistemi hakkındaki görüşünün sorulması üzerine de kendi önerisinin, ABD'deki başkanlık modelinin Türkiye'deki üniter yapıya uyarlanması olduğunu, yarı başkanlık sisteminin ise tamamen farklı ve Türkiye'ye yarar sağlamayacak bir sistem olduğunu kaydetti.

Öte yandan, Kuzu konferansın yapıldığı Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu'na gelmeden önce kendilerine ''Gençlik Muhalefeti'' diyen bir grup, salona girmek istedi. Polisin dağılmaları yönünde yaptığı uyarıyı dinlemeyen gruba müdahale edilerek, 10 kişi gözlem altına alındı. Polis merkezine götürülen grup, konferansın ardından serbest bırakıldı.

Kaynak: AA



Bu haber 790 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,804 µs