En Sıcak Konular

Hukukçulardan özel mahkeme uyarısı

1 Haziran 2012 08:21 tsi
Hukukçulardan özel mahkeme uyarısı Derin yapıları deşifre eden özel yetkili mahkemelere yönelik yasal değişiklik için hukukçulardan uyarı geldi.

Türkiye'deki ‘derin ilişkilere’ ışık tutan yetkili mahkemelerin kaldırılacağına yönelik tartışma büyüyor. Uzmanlar, bu mahkemelerin Danıştay, Hrant Dink, Zirve Yayınevi, Eşref Bitlis, 12 Eylül, 28 Şubat, Turgut Özal, Albay Kazım Çillioğlu gibi kritik dosyalara baktığına dikkat çekerek ‘karanlık günlere dönüleceği’ uyarısında bulunuyor.
 
Özel yetkili mahkemelerin kaldırılacağına ilişkin tartışma dikkatleri Türkiye'yi sarsan cinayetlere çevirdi. Polisin yaptığı operasyonların ardından Danıştay, Rahip Santaro, Hrant Dink, Zirve Yayınevi cinayetleri faili meçhul kalmaktan kurtuldu. Özel yetkili savcıların iddianameleriyle şifreler çözüldü.
 
Devam eden davalarda sanıkların tutuklanmasıyla, Şubat 2006'dan Nisan 2007'ye kadar peş peşe işlenen siyasi cinayetler serisi sona erdi. Uzmanlar, Türkiye'yi kaosa sürükleyen cinayetleri çözmeye çalışan savcılara müdahalenin büyük riskler taşıdığı görüşünde. 250. maddede yapılacak değişikliğin Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası, KCK soruşturması, Uludere olayı gibi onlarca kritik davayı takip eden ÖYM'leri başa döndürmeyecek nitelikte olmasını istiyor. 2005 yılında CMK 250. ve 252. maddeleriyle düzenlenen özel yetkili mahkemelerin yürüttüğü davalarla Türkiye'yi uluslararası camiada zor durumda bırakan cinayetler süreci de son buldu. Örgütlü suçlar ve terör için ekstra yetkilerle donatılan mahkemeler başta Ergenekon ve PKK'nın üst yapılanması KCK, Balyoz, MLKP, DHKPC, gibi derin yapıların yanı sıra 12 Eylül ve 28 Şubat gibi darbelerini de yargılıyor.
 
SİYASET HEDEFTEYDİ

Süren davalarda tutuklu bulunan Doğu Perinçek, Veli Küçük, Muzaffer Tekin gibi isimlerin aralarındaki bağlantılarla, Danıştay saldırganı Alparslan Arslan'ın ilişkisi iddianamelere yansıdı. Türkiye'nin 11 Eylül'ü olarak adlandırılan başta Başbakan Erdoğan ve hükümet üyelerine yönelik başlatılan kampanyanın fitilini ateşleyen Danıştay saldırısı da özel yetkili savcıların çabalarıyla çözüldü. Danıştay saldırısının ne denli organize bir eylem olduğu Alparslan Arslan'ın Glock silahından çıkan kurşunlarla hayatını kaybeden Danıştay üyelerinin cenaze töreninde de kendisini göstermişti. Dönemin bakanları Cemil Çiçek, Abdüllatif Şener, gibi isimler cenazedeki grupların fiili müdahalesinden zor kurtulmuştu. Özel yetkilimahkemelerin sorguladığı tetikçilerin ortak özelliği 'ülkeyi kaosa sürükleyecek, sansasyonel cinayetler' isteyen terör gruplarını işaret etmesi. Ergenekon iddianamesinin 1199. sayfasında örgütün son dönemde 18 yaşını doldurmamış gençleri kullandığına dikkat çekildi. Bu çerçevede 18 yaşını doldurmamış ve aynı şehirde büyümüş, Oğuzhan Akdin ve Ogün Samast'ın işlediği cinayetler ayrı zamanlarda ama sansasyonel etki taşımasıyla özel yetkili savcıların aydınlattığı hususlar arasına girdi.
 
YAZICIOĞLU KAZASI DA YETKİLİ SAVCILARA EMANET

Sadece örgütlü suçlar ve çeteleri değil, aydınlanmayı bekleyen önemli olayları da özel yetkilimahkemeler takip ediyor. BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopter kazası Özel YetkiliMalatya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca görülüyor. 34 gencin yaşamını yitirdiği Uludere olayının sorgulamasını Özel Yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı sürdürüyor. PKK'nın üst yapılanması olan ve şehirlerde bombalı eylemler yapan KCK'nın deşifresini İstanbul Başsavcılığı'ndaki özel yetkili savcılar yaptı. Eşref Bitlis, 12 Eylül, 28 Şubat, Kumrular bombacısı, Turgut Özal, Albay Kazım Çillioğlu davalarını yine özel yetkili savcılar araştırıyor.
 
İFADEYE GİTMEYEN PAŞALAR ŞİMDİ MAHKEMEDE

Özel yetkili savcılar unvana bakılmaksızın doğrudan ifadeye çağırma yetkileri var. Gizli soruşturmalar çerçevesinde Cumhurbaşkanı'na kadar, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı dahil olmak üzere üst düzey devlet görevlilerini tanık olarak dinleyebiliyor. Bu sayede organize suç örgütlerinin yapısı daha hızlı çözülüyor. Son olarak Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök, Balyoz Darbe Planı ile ilgili tanık olarak dinlendi. 28 Şubat sürecinde Meclis'e bile gitmeyen Teoman Koman, özel yetkili savcılığın talebiyle geçtiğimiz günlerde mahkemeye geldi.
 
NELER OLMUŞTU?
 
5 ŞUBAT 2006:
Trabzon'daki Santa Maria Kilisesi'nin Katolik rahibi Andrea Santoro'nun 5 Şubat 2006'da silahlı saldırı sonucu öldürülmesinin üstünden altı yıl geçti. Gözaltına alınan 16 yaşındaki Oğuzhan Akdin, emniyet ve savcılıkta susma hakkını kullandıktan sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
 
17 MAYIS 2006: Danıştay 2. Dairesi’ne Alparslan Arslan'ın gerçekleştirdiği silahlı eylem Türkiye'yi ayağa kaldırdı. İlk olarak cinayetin gerekçesi olarak 'başörtüsü yasağı' gösterildi. Hükümeti yıkmak amacıyla Cumhuriyet mitingleri yapıldı. Ancak özel yetkili savcıların incelemeleri sonucu saldırının amacı, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1. Ergenekon davası kapsamında yargılanması devam eden davanın iddianamesinde saldırının "Ergenekon Terör Örgütü'nün istediği gibi kaos ve kargaşa ortamı yaratmak" amaçlı yapıldığı ifade edildi. Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin öldü, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye yaralandı. Arslan, saldırı sonrasında kaçmaya çalışırken Danıştay'da görevli polis tarafından yakalandı.
 
19 OCAK 2007: Hrant Dink Suikastı, Agos gazetesinin Ermeni asıllı genel yayın yönetmeni Hrant Dink'in, 19 ocak 2007 tarihinde, Ogün Samast adlı silahlı saldırgan tarafından öldürülmesi olayı olarak tarihe not düşüldü. Önceleri çok kez tehdit alan Dink, Ergenekon'dan tutuklu bulunan Kemal Kerinçsiz gibi isimlerin yaptığı gösterilerde hedef alındı. Agos'un binasının önünde başının arkasına ateş edilerek öldürüldü.
 
18 NİSAN 2007: Malatya'da 18 Nisan 2007'de incil basımı yapan Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel boğazları kesilerek öldürüldü. Zanlılardan Salih Gürler, Cuma Özdemir, Hamit Çeker ve Abuzer Yıldırım olay yerinde yakalandı. Üçüncü katın penceresinden kaçmak isterken düşerek yaralanan Emre Günaydın, tedavisinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
 
TEPKİLER
 
Davalar sekteye uğrar
 
Ankara Strateji Enstitüsü Başkanı Mehmet Özcan:
Görünen o ki Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıyla birlikte Türkiye'de faili meçhuller son buldu. Terörle mücadele ve örgütlü suçlarlarla mücadeleyi zayıflatmayacak bir düzenleme olması gerekiyor. Yargı görevini yürüten savcı yargıç önündeki davalarla ilgili elde ettiği deliller sekteye uğrar. Yargıya patinaj çektirecek bir adım asla atılmamalı.
 
Terör suçlarında ihtiyaç var
 
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Hakan Hakeri:
Birtakım yetkilerinin kısıtlamasında isabet olabilir. Ancak terör vemafya suçlarında bumahkemelere ve savcılara ihtiyaç var. Bunlara müdahale oluşturacak şekilde düzenleme yapmak suç örgütünün bütün yapısını ortaya çıkarmak için yapılan çalışmalara zarar verebilir.
 
Hükümet bindiği dalı keser
 
Hukukçular Derneği Başkanı Av. Necati Karabay:
Özel yetkili mahkemeler, faili meçhulleri ve üzerine gidilemeyen konuları çözerek, Türkiye'de siyasi amaçlı işlenen sansasyonel cinayetlerin önlenmesinde caydırıcı oldu. Bu mahkemelerin kaldırılması Türkiye'nin yaşadığı karanlık dönemlerin önünü açabilir. Hükümet bu konuda bir adım atması durumunda kendi bindiği dalı keser. Demokratik düzeni ihtilallerle ortadan kaldırmak isteyen derin yapılar ve Türkiye'yi uluslar arası arenada zor durumda bırakan cinayetlerin arka planı bu mahkemelerin çalışmaları neticesinde aydınlatıldı. Bu mahkemelerin çalışmaları yargıya olan güveni yeniden ihdas etti.
 
Kaza davası çoktan kapanmıştı
 

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici: Türkiye'de özel yetkili mahkemeler olmadan yerel mahkemelerde hiçbir cinayet aydınlatılamaz ve hiçbir örgütlü suç açığa çıkarılamaz. Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği olay buna en güzel örnek. Eğer Yazıcıoğlu davasına özel yetkili mahkeme bakmasaydı şimdiye kadar çoktan kapanmıştı.
 
bugün


Bu haber 810 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,765 µs