En Sıcak Konular

Hula katliamına tepkiler artıyor

30 Mayıs 2012 10:40 tsi
En az 108 kişinin hayatını kaybettiği Hula katliamına tepkiler artıyor. Suriye’deki şiddetin nasıl sona erdirileceği tartışmalarında gündeme gelen seçeneklerden biri de askerî operasyon.

DW'nin haberine göre; Hula katliamına uluslararası toplumdan gelen tepkilerin dozu giderek artıyor. Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD de Şam üzerindeki baskıyı artırmak amacıyla Suriye Maslahatgüzarını sınırdışı etme kararı aldı. Batılı ülkeler aynı zamanda Şam yönetimine karşı yeni yaptırım kararları almaya hazırlanıyor. Ancak Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, bu yaptırımların tek başına yeterli olmadığı kanısında. Avrupa Birliği olarak ellerinden geleni yaptıklarını belirten Ashton, BM Güvenlik Konseyi düzeyinde de önlem alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

Ancak Rusya ve Çin'in muhalefeti Şam yönetimine karşı bağlayıcı bir karar alınmasını engelliyor. Libya'da olduğu gibi askerî müdahaleye yol açacak bir karar alınmasını istemeyen Rusya, Şam'daki iktidar değişikliğine Suriyelilerin karar vermesi gerektiğini savunuyor. Suriyeli muhalefet de askeri müdahale konusunda ikiye bölünmüş durumda.

'Askerî operasyona karşıyız'

Almanya'da yaşayan Suriyeli muhalif Ferhad Ahma uluslararası toplumun sorumluluk alması gerektiğini söylemekle birlikte askerî seçeneğe karşı olanlardan. Ahma şunları belirtiyor: “Bizler Suriye muhalefeti olarak askerî operasyon istemediğimizi hep söylüyoruz. Biz, Suriyelilerin kaderini kendilerinin tayin etmesini arzuluyoruz. Ancak uluslararası toplumdan da güçlü diplomatik destek bekliyoruz. Ancak şu ana kadar bu desteği göremedik. Rusya BM Güvenlik Konseyi'nin her türlü bağlayıcı kararını bloke ediyor, Çin hiçbir şeye karışmıyor, Avrupa Birliği ve ABD de şimdiye kadar gerçek anlamda açık bir ifade kullanmadı. Eğer bağlayıcı bir karar alınırsa ve yaptırımlar hayata geçirilirse o zaman askerî bir müdahale olmadan da Suriyelilerin demokratik dönüşümü sağlayabilecek durumda olduklarından eminim.”

Suriyeli muhaliflerin tümü böyle düşünmüyor. Şam yönetimine karşı askerî seçeneğin meşrulaştırılmasını isteyen Suriye Ulusal Konseyi, BM Sözleşmesi'nin 7'inci maddesi gereği, Libya'da olduğu gibi, sivillerin soykırım ve şiddetten korunması amacıyla şiddete başvurulması çağrısında bulundu. Peki böyle bir adım atılması mümkün mü?

'Esad kendi isteğiyle ayrılmalı'

Alman Parlamentosu'nun Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Ruprecht Polenz bu soruyu şöyle yanıtlıyor: “Evet, silahlı çatışmaların Libya'daki gibi askerî bir müdahale ile sona erdirilmesinin mümkün olup olmadığı konusunda düşünülüyor. Ancak Rusya ve Çin'in tutumu nedeniyle BM Güvenlik Konseyi böyle bir yetkiyi vermeyecek. Verse bile hiçbir ülkenin, Libya'dakinden farklı olarak Şam'ın kasabalarının, köylerinin varoşlarının orta yerinde hep birlikte böyle bir yetkiyi hayata geçirmeye hazır olduğunu sanmıyorum. Çünkü orada hava operasyonları tek başına yeterli olmaz, kara birliklerinin de devreye girmesi gerekir.”

İran ve Rusya'nın Suriye'ye silah sevkiyatı yapan, Esad'ın güçlü müttefikleri olduğuna dikkat çeken Polenz, Esad'ın yönetimden kendi isteğiyle ayrılması ve Suriye'yi terk etmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Esad'ın iktidardan vazgeçmesinin mümkün olup olmadığı sorusuna ise Polenz'in yanıtı şöyle: "Esad iktidarda daha uzun süre kalamayacak. Hafta sonu yaşananlar, bana göre kesinlikle bir savaş suçu. Ağır silahlarla bir köyde ateş ediliyor ve siviller hedef alınıyorsa, bunun sorumlusunun, ki sorumlusu Esad'dır, Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne teslim edilmesi sorusu gündeme geliyor.

Şu an hakkında uluslararası bir tutuklama emri yok. Kaddafi'nin iş o raddeye geldiğinde Lahey'e teslim olmak, savaşmaya devam etmek ve savaşta hayatını kaybetmek arasında bir seçim yapması gerekiyordu. Esad'ın ise hâlâ gitmek gibi bir seçeneği var ve umarım bu gerçekleşir."



Bu haber 476 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,537 µs