Başbakan Erdoğan'ın kırmızı çizgisi
23 Mayıs 2012 11:13 tsi
Erhan Başyurt, başkanlık tartışmalarının geldiği noktayı ve tartışmaların gelecekteki seyrini analiz etti.
Başbakan kendi "kırmızı çizgisi"ni geçer mi?
Başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi yeniden tartışılıyor.
Konuyu gündeme iktidar partisi taşıdı.
Yeni anayasada sistem değişikliği söz konusu olur mu göreceğiz.
Ancak toplumsal psikolojinin buna hazır olduğunu söylemek oldukça zor.
Aslında böyle bir değişiklik girişimi hükümet için de bir çelişki.
Başbakan Erdoğan, yeni anayasa konusunda "referandumda halkın onayı ile değişen maddeleri" değiştirilmesi teklif bile edilemez "kırmızı çizgiler" olarak ilan etti.
Mesela, muhalefet "HSYK ve Anayasa Mahkemesi'ni yeniden düzenleyelim" derse, iktidar "Buna yüzde 58 oyla vatandaş karar verdi, değişiklik söz konusu olamaz" diyecek.
Başbakan'ın ilan ettiği bu "kırmızı çizgiler" kamuoyunda da haklı destek gördü.
Halkın iradesine gösterilen saygı takdir edildi.
Başkanlık sistemi tartışması işte bu aşamada kritik önem arz ediyor.
Referandum kararı uygulanmadan değişir mi?
Bilindiği gibi cumhurbaşkanını 2014'te ilk kez halk seçecek.
367 krizinin ardından iki turlu seçim konusunda kararı da referandumla halk verdi.
Üstelik yüzde 68 gibi bir destekle.
Şimdi halk iradesini yok sayacak bir girişim, hükümeti zora sokabilir.
İlan ettikleri "kırmızı çizgileri" ile karşı karşıya getirir.
Muhalefetin eline de koz verir.
Zaten başkanlık sisteminin daha çok tartışılmak üzere gündeme getirildiği görüşü ağırlık basıyor.
Muhalefetin desteği yok.
Hükümet tek başına bu konuda referandum kararı alacak çoğunluğa bile sahip değil.
Kamuoyunun da referandumda verdiği kararın mürekkebi kurumadan, bir kez bile uygulanmadan, karar
değiştirmesi zayıf bir ihtimal gibi duruyor.
2019'a kadarki tecrübe kritik önemde
Ancak konunun bu şekilde etraflıca tartışılmasında, gelecek adına Türkiye için büyük fayda var.
Başkanlık sisteminin artıları ve eksileri kamuoyunda iyice algılanırsa, bu yönde bir değişiklik kararı belki bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde, yani 2019'da verilebilir.
Cumhurbaşkanlığı seçimi için de başkanlık seçimlerinde olduğu gibi yüzde 50 aranacağından, halkın bu tarz seçimlerde oy kullanma birikimi oluşur.
Bir de halkın seçtiği cumhurbaşkanının sisteme nasıl etki ettiği ve makamın ağırlığını nasıl artırdığı da tecrübe edilir.
Halkın direkt oyları ile seçilen cumhurbaşkanı ile yürütmenin uyumlu çalışıp çalışamadığı da ortaya çıkar.
Sistemde revizyona ya da değişikliğe ihtiyaç varsa, bu tecrübe dönemi, kamuoyunun da olgunlaşmasına imkân verir.
Tabii "kırmızı çizgiler" de polemik konusu olmaktan kurtulur.
Erhan Başyurt / Bugün
Bu haber 664 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle