Filistinli liderin evini İsrail gasbetti

14 Mayıs 2012 15:34 tsi
Filistin'in önemli liderlerinden Muhammed El-Hüseyni'nin Doğu Kudüs'teki evi, iki hafta önce sessiz sedasız yıkıldı ve yerine inşaat başlatıldı

Filistin'in kuruluşunda önemli bir yere sahip olan Muhammed El-Hüseyni'nin evi, mirasçılarının izni olmadan satıldı. Olaya karşı çıkan El-Hüseyini ailesi, İsrail mahkemelerine durumunu kabul ettirmekte zorlanıyor.

Doğu Kudüs'te Mescidi Aksa'nın da yakınında bulunan Filistin direnişinin "efsanevi lideri" Muhammed El-Hüseyni'nin evinin yıkılıp, yerine Yahudi yerleşimcilere lüks konut yapımı için izin verdi.

Filistin 'de 1921-1948 yılları arasında baş müftülük görevini yürüten ve ulusal direnişin sembol ismi olan Hacı Muhammed El Hüseyni'nin Doğu Kudüs'teki evi, iki hafta önce sessiz sedasız yıkıldı ve yerine inşaat başlatıldı.

Yıkım süreci, Hacı Emin El Hüseyni'nin evinin yanı sıra küçük bir de pansiyonun bulunduğu 7 bin metrekarelik arsayı, Hüseyni ailesinin mirasçılarından izin almadan pansiyonu işleten Arap bir işletmecinin bir Yahudi işadamına geçen yıl devretmesiyle başladı. Kudüs bölgesinde yaptığı inşaat ve lüks konutlarla tanınan Markovich adındaki Yahudi işadamı, pansiyonu işletmek üzere geçen yıl kiraladıktan sonra evin sahibinin kayıp olduğunu ileri sürerek, mahkemeye yaptığı başvuruyla arazinin tapusunu üzerine aldı.

Tapu işlemlerinin ardından yıkım başlarken, ne olduğunu anlamayan mirasçı Hüseyni ailesi, yıkımın durdurulması için mahkemeye başvurdu. Mahkeme, gerçek tapu sahibinin ülke dışına kaçarak, 1976'da öldüğünü ve mirasçılarının da buranın sahibi olduklarını belgeleyecek bir tapu kaydına sahip olmadıklarını iddia ederek, arsayı Markovich'e bedelsiz olarak tahsis etti.

Kararı yargıtaya taşıyan Hüseyni'nin mirasçılarının sunduğu belgeler kabul edilmeyerek, alt mahkemenin kararı onandı. Karar sonrası harekete geçen Markovich, inşaat çalışmalarına hız verdi. Arsa üzerinde 10 tane lüks villanın yapımı ise halen devam ediyor.

"DEDEMİZDEN KALAN TOPRAK RESMEN GASP EDİLDİ"

Olaya taraf olan Hacı Muhammed El-Hüseyni'nin torunlarından aynı zamanda Filistin Ulusal Konseyi'nin Kudüs Bölgesi Valisi sıfatını taşıyan Adnan Huseyni, AA muhabirine açıklama yaptı. " Filistin 'de direnişin ilk simgesi olan dedemiz hacı Emin El-Hüseyni 1930'larda ailesiyle oturmak için buraya kendi elleriyle taştan bir ev yapmıştı. Ancak dönemin manda yönetimi İngilizler tarafından, direnişi örgütlediği gerekçesiyle kendisi hakkında tutuklama emri çıkarınca, o dönem yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Bu nedenle de bu evde aslında ailesiyle çok kısa bir süre oturabilmişti. Beş kız ve bir oğlu vardı. Zaman içinde mirasçıları burayı başkalarına kiraladı. Kiracılar evin yanına bir pansiyon yaptırdı. Kiracı, mirasçılardan habersiz olarak burayı geçen sene Yahudi bir işadamına kiralamış. O da bu arsa sahipsiz diyerek, kendi üzerine tapu çıkartmış. Dedemizden kalan toprak resmen elimizden gasp edildi. Mahkemeye başvurumuz sonuçsuz kaldı, İsrail mahkemeleri sunduğumuz belgeleri kabul etmedi. Üst mahkemeye giderek sunduğumuz daha sağlam yeni belgeler de mahkeme hakimi tarafından yine kabul görmedi. İsrailTapu Dairesi, garip bir şekilde bu çevredeki tüm arsaların tapusu mevcutken, bu arsanın tapu kaydının olmadığını söylüyor. İnanılır gibi değil, bu Kudüs'ü gizli bir şekilde Yahudileştirme tertibinin bir uzantısı. Burası El-Hüseyni'nin toprağı olduğu için, özellikle bu haksızlık yapıldı" dedi.

ÇANAKKALE 'DE DE SAVAŞTI

Filistin'in Yahudi işgaline karşı Filistin Ulusal hareketini ilk başlatan isim olarak bilinen Hacı Muhammed Emin El-Hüseyni,Çanakkale savaşında topçu subayı olarak görev almış ve 1936'da Filistin'de patlak veren meşhur Arap isyanına önderlik eden isim olmuştu. 30 yıl kesintisiz olarak Filistin halkının liderliğini yapan Hüseyni, Yahudiler'e karşı toprak satışı ve Yahudi göçünü durdurmaya çalıştı. Koyu bir Abdülhamit hayranı olması nedeniyle Çanakkale Savaşı sırasında Osmanlı Ordusunda topçu subayı olarak görev alan El-Hüseyni, bir dönem de Osmanlı'nın istihbarat teşkilatı olan Teşkilat-ı Mahsusa'da da görev yapmıştı.

1948'de Gazze şeridinde Filistin Hükümeti'ni kurduğunu dünyaya ilan eden Hüseyni'yi, Mısır, Suriye, Lübnan, Irak ve Suudi Arabistan dışında tanıyan ülke çıkmamıştı. 1974'te Beyrut'ta öldüğünde İsrail hükümeti, Hüseyni'nin cenazesinin ülkeye girmesine izin vermedi. Bunun üzerine cenazesi Lübnan'a defnedildi. 2004'te ölen eski FKÖ ( Filistin Kurtuluş Örgütü) lideri Arafat da El-Hüseyni'nin büyük bir hayranıydı.

A.A.

Bu haber 667 defa okundu.