En Sıcak Konular

Meslektaşlarından Adem ve Hamit için çağrı

11 Mayıs 2012 12:07 tsi
Yaklaşık iki aydır Suriye yönetimi tarafından alıkonan gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun için Taksim'de meslektaşları Suriye yönetimine seslendi, gazeteci arkadaşlarının serbest bırakılmasını istediler.

Yaklaşık iki ay önce haber yapmak amacıyla Suriye'ye giden ve kendilerinden uzun süredir haber alınamayan gazeteciler Adem Özköse ve Hamit Coşkun'dan yakın zamanda haber alındı. Gazeteci meslektaşları bugün saat 10:30'da Taksim Meydanı'ndaki Medya Derneği'nde buluştu. Suriye Yönetiminin Adem ve Hamit için bir araya gelen gazeteciler meslektaşlarının acilen serbest bırakılmasnı istedi.

İŞTE MEDYA DERNEĞİ'NDE BİRARAYA GELEN GAZETECİLERİN BASIN AÇIKLMASI

Suriye yönetimine ve kamuoyuna çağrımızdır..

Savaşlarda ilk gerçekler kaybolur. Savaşan bütün taraflar artık medyayı birbirlerine karşı bir silah olarak kullanmaya başlarlar. Hem kendi halklarını hem de dünya halklarını yönlendirmek için gerçek bilgiler yerine propaganda nitelikli bilgiler sunmayı tercih ederler.

Savaş zamanlarında bir ülkenin resmi medyası ne kadar gerçekleri olduğu gibi aktarabilir? Bu dünyanın hemen hiçbir coğrafyasında yaşanmamıştır. 1991 yılındaki birinci Körfez savaşında tek bilgi kaynağı Amerikan CNN televizyonu olmuştur. Batı demokrasisinin merkezlerinden biri olan Amerika bile medyayı bir propaganda aygıtı gibi kullanmıştır. Bu durum, birçok bağımsız medya kuruluşunun güçlü bir şekilde yer aldığı İkinci Körfez Savaşı’nda ise yaşanmamıştır.

İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar, Goebbels’ın propaganda aracı haline getirdiği Alman radyosunu dinlemek yerine savaşta gerçekten ne olup bittiğini anlamak için BBC dinliyorlardı. Komünist yönetimde yaşayanlar ise Radyo Free Europe’ı dinlemeye başladılar.

Devletlerin, savaşlarda propaganda ihtiyaçları, insanların ise gerçekleri öğrenme hakkı vardır. Peki, kapılarını bağımsız medyaya kapatan ülkelerde sahadaki gerçekleri halka kim ulaştıracak? İşte bağımsız medya tam da burada devreye girmektedir. Taraflardan hiçbirine çıkar bağıyla bağlı olmayan özgür basın mensupları, gerçeklerin peşine düşerek dünya kamuoyunu bilgilendirme görevini üstlenirler. Sahadaki gerçekliği, hem kendi tanıklıklarıyla hem fotoğrafın objektifleri, hem de kameralarının vizörleriyle dünyaya duyururlar.

Basın özgürlüğü ve basın mensuplarının serbestçe çalışma güvencesi uluslararası antlaşmalarla garanti altına alınmıştır. 2011 yılının Şubat ayında başlayan olaylardan bugüne kadar uluslararası medyanın Suriye’de çalışması Şam yönetimi tarafından yasaklamıştır. Bu uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Bağımsız medyanın çalışmasının yasaklanması üzerine birçok gazeteci olup bitenleri yerinde görmek için can güvenliklerini tehlikeye atarak Suriye’ye girmiştir. Adem Özköse ve Hamit Coşkun da kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getirmek için hayatlarını tehlikeye atan gazeteci arkadaşlarımızdan sadece ikisidir.

14 ayını geride bırakan Suriye olaylarında ne yerli ne de yabancı gazeteciler, olayların yaşandığı bölgelere sokulmamaktadırlar. Bir şekilde Suriye’ye girebilen ve sahada gönüllü çalışan gazetecilerden de şu ana kadar 9’u öldürülmüştür.

Zira Suriye’nin özgür basına kapalı olması nedeniyle, halk gazeteciliği başlamıştır. İnsanlar gönüllü olarak yaşananları kameralarına kaydederek uluslaları basına ulaştırmaktadır. Ancak Suriye yönetimi tespit ettiği bu kişileri de cezalandırmaktadır.

Sınır tanımayan Gazeteciler Örgütü’ne göre, Suriye’de öldürülen 9 gazeteciden 6’sı sahada gönüllü olarak çalışan Suriye vatandaşı, üçü ise yabancıdır. Örgütün rakamlarına göre sadece 4 gazeteci Nisan ayında öldürülmüştür. Bu gazetecilerden bazılarının kimlikleri aşağıdaki gibidir.

1- Abdulgani Kaakeh 19 yaşında. Halep’in Selahattin mahallesindeki bir gösteriyi çekerken vurulmuştur. Örgüt Kaakeh’in doğrudan hedef alındığını açıklamıştır. Ağır yaralanmalar sonucu ölen Kaakeh sessiz bir törenle Halep’te kendi köyü Tel Nassibin’de defnedilmiştir.

3- Nisan ayında Lübnanlı kameraman Ali Şaban Suriye Lübnan sınırında doğrudan hedef alınarak öldürüldü.

4- Amerikalı savaş muhabiri Marie Colvin de Şubat ayında Bab Amr’da yaşanan olayları takip ederken Suriye güçlerinin düzenlediği ağır bombardıman sonucu 55 yaşında hayatını kaybetmiştir.

5- Yine aynı olayda ödüllü Fransız fotomuhabiri Remi Ochlik de Colvin ile aynı yerde hayatını kaybetmiştir.

6- Aynı olayda İngiliz gazeteci Paul Conroy ile Fransız gazeteci Edith Bouvier yaralanmışlardır.

Newyork merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi, üç gün onceki bildirisinde 13 gazeteci ve basın özgürlüğü aktivistinin şu anda Suriye rejiminin hapishanelerinde tutuklu bulunduğunu açıkladı. Şam yönetimini kınayan Komite, tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi. Örgüte göre, 13 gazetecinin yanı sıra başka gazeteciler de tutuklanmış olabilir.

16 Şubat’ta başkent Şam’daki Suriye Medya ve basın Özgürlü Merkezi’ne bir operasyon düzenlenmiş ve operasyonda merkezin başkanı Mazen Darwish’le birlikte toplam 5 kişi tutuklanmıştır.

Yeni kurulan Suriye Gazeteciler Birliği ve uluslararası basın özgürlüğü kuruluşları, Suriye Medya ve Basın Özgürlüğü Merkezi Başkanı Mazen Darwish ve ünlü bloggerlardan Hüseyin Ghrer’in hastalıklarına ragmen hücre cezası aldıklarını açıkladı. Suriye Gazeteciler Birliği’nin açıklamasında Darwish ve Ghrer’e işkence yapıldığı bilgisine de yer verildi. Ayrıca Hava Kuvvetleri İstihbaratının elinde tutuklu bulunan Mazen Darwish, neyle suçlandığını dahi bilmemektedir.

Şam Merkez Hapeshanesinde bulunan diğer 3 gazeteci ise askeri ceza mahkemesinde yargılanmaktadır. Bunlar Mazen

Darwish’in eşi Yara Darwish, blogger Razan Gazzawi ve freelance gazeteci Hanadi Zahlout’tur.

Burada adını anmamız gereken bir başka isim ise Humus’un Bab Amr mahallesinde yaşananları küçük kamerasıyla dünyaya duyuran Ali Mahmut Osman’dır. Osman 28 Mart’ta yakalanmış, gördüğü ağır işkencenin ardından bir ay sonra 28 Nisan’da Suriye devlet televizyonuna itirafçı olarak çıkarılmıştır. Gördüğü işkencenin izleri duruşunda ve konuşmasında açıkça belli olmaktadır. Ali Mahmut Osman yabancı gazetecilerin Bab-ı Amr’dan kaçışlarına yardım etmekle suçlanmaktadır. Bugün ise akıbeti hakkında en küçük bir açıklama yapılmamaktadır. Onun yakalanışı diğer gönüllü gazetecilere yönelik tehdit olarak algılanmaktadır.

Gazetecileri koruma Komitesi Türk gazeteciler Adem Özköse ve Hamit coşkun’un isimlerine de raporlarında yer vermektedir. Komite iki arkadaşımızın belirsiz bir şekilde alıkonduğuna dikkat çekerek derhal serbest bırakılmalarını istemektedir.
Biz de burada bu çağrıyı yenilemek istiyoruz. Ülkemizdeki savaş muhabirlerinden biri olan Adem Özköse bir çok savaş bölgesinde görev yapmıştır.

Afganistan’ın güneyinde Taliban ile uluslararası güçlerin savaşını takip etmiş, 2006 yılında Lübnan’da İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşı fotoğraflamış, Tayland’da, Irak’ta, Filipinler’de ve dünyanın bir çok noktasında savaşın acılarına tanıklık etmiştir.

Hamit Coşkun ise son yıllarda foto muhabirlik yaparak ülkemizin genç ve umut vadeden gazetecileri arasına gireceğini göstermiştir. Bu iki gazeteci de bugün Şam’da tutuklu bulunmaktadır.
Buradan Şam yönetimine çağrıda bulunuyor ve diyoruz ki; amacı sadece Suriye’de yaşanan sıcak olaylara tanıklık etmek ve kamuoyunu bilgilendirmek olan gazetecileri derhal serbest bırakın ve ailelerine dönmelerine izin verin.

Bu çerçevede İHH İnsani Yardım Vakfı’na da arkadaşlarımızı kurtarmak için yürüttüğü insani diplomasiden dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz. Minnettarız. Biz Türkiyeli gazeteciler olarak Suriye yönetimini bu çabaları sonuçsuz bırakmamaya çağırıyor ve dünya halklarının gerçekleri öğrenmesi için özgür basına çalışma izni verilmesini istiyoruz.

Suriye yönetimine bu çağrıyı yaparken ulusal ve uluslararası meslek örgütlerini de özgür medya kanallarının açılması için Şam yönetimine baskı yapmaya çağırıyoruz.



Bu haber 666 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,178 µs