Kentsel dönüşüm rant paylaşımına dönmesin

11 Mayıs 2012 10:49 tsi
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, geçtiğimiz günlerde yasallaşan 2B, Yabancılara Toprak Satışı Artırımı ve Afet Yasası ile ilgili eleştirilerde bulundu. Tongüç, bu yasa ile yabancılara toprak satışının cazip hale getirildiğini ve özelle

Milli Gazetenin haberine göre; Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, geçtiğimiz günlerde yasallaşan Afet Riski Taşıyan Bölgelere ilişkin yasayı eleştirdi. Tongüç, 583 sayılı sayanın birçok tehlikeleri beraberinde getirdiğini söyleyerek, dönüşümün yapılacağı bölgelerdeki kararın bakanlar kuruluna verilmesini de ülkenin bütünün risk altına alındığını söyledi.

Tongüç, "Kentlerin tümü riskli alan ilan edilecek bakanlık gerekli gördüğünde yıkabilecek kamulaştırabilecek değerleri de reel değerler üzerinden değil emlak vergisi bedeller üzerinden yapılacak" dedi. "Afet bölgesi ilanı durumunda 7269 sayılı kanuna göre devletin eğitim sağlık barınma yeni kamu binalarını inşa etme sorumluluğunu parasız yerine getirmesi mecburiyeti bu yasayla kaldırılmış olup afet riski taşıyan bölgeler ve yapılar kentsel dönüşüm yasasıyla yıkılabilecektir" diyen Tongüç, vatandaşın mahkemelere gitme yolunun da yasayla engellendiğini söyledi.

Tongüç, açıklamasının devamında ise "Yıkım kararlarına itirazlar Bakanlık görevlileri ve Bakanlığın seçtiği öğretim üyelerinden 7 kişiden oluşuyor Heyetin verdiği karar yıkım kararını etkilemiyor. Bu durum heyetin bağımsızlığı hususuna gölge düşürecektir" diyerek, bunu engellemek isteyen vatandaşlara da hapis cezası verileceğini söyledi. Tongüç, "Riskli denilen yapıların tespit ve yapıların engellenmesi halinde hapse varan cezalar uygulanabilecek. Riskli bölgede bulunmayan ancak proje gereği bakanlıkça yıkılması zaruri görünen yapılara da bu kanun uygulanacaktır.

Belediyeler eğer Bakanlar Kurulu kararı edinemezse kentsel dönüşüm projesi uygulayamayacak bu farklı siyasi partilere mensup belediyeler arasında ayrımcılık doğurabilir" dedi. Tongüç, Afet Yasası ile birlikte çıkarılan 2B ve Yabancılara Toprak Satışına ilişkin artırım getiren yasaların birlikte düşünülmesi gerektiğini söyleyerek, "Söz konusu yasalar ayrı ayrı çıkarılmış olmalarına rağmen, birbirleriyle ilişkili ve birbirlerini tamamlayan yasalar silsilesidir. Bu yasaların tek tek değil bir paket içinde topluca değerlendirilmesi kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından daha faydalı olacaktır.

Bu arazilerin satın alınması ve yeni projelerin uygulanması çok büyük sermaye ihtiyacını da ortaya çıkarmaktadır. Ülkemiz vatandaşlarının alım gücü ile yerli sermayenin gücü ortadadır. Çok küçük bir kısım bu sermayeye sahiptir ve çok büyük parasal yatırımların yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. satışa çıkarılacak arazilerin ve yeni projelerin gerçekleşebilmesi için yabancı sermayeye ihtiyaç duyulmaktadır" diye eleştirdi. Yasa ile toprakların yabancı sermayeye satışının cazip hale geldiğini de sözlerine ekleyen Tongüç, "Söz konusu arazilerden büyük gelirler elde edebilmek için bu iki yasanın yeterli olmadığı ve yabancı sermayeye ihtiyaç olduğu öngörüldüğünden, yabancılara arazi satışları 2,5 hektardan 60 hektara çıkartılmış ve mütekabiliyet, yani ülkeler arası antlaşmayla karara bağlanan karşılıklı arazi satış oranları tek taraflı olarak, her ülkeye sınırsız hale getirilmiştir.

İlk iki yasa ile gelir getirecek araziler satışa hazır hale getirilmiş, son yasa ile de bu araziler yabancıların satın alınması için cazip hale getirilmiştir" dedi. Açıklamasının devamında ise Tongüç, "Son on yıl içerisinde, ülke varlıklarımız ve stratejik olarak kabul edilen bazı kurum, işletmelerimiz ve fabrikalarımız bir bir özelleştirilerek satılmış ve satılmaya devam edilmektedir" diyerek yapılan özelleştirmelerin birçoğunun reel fiyatlarının altında satıldığını söyledi. Tongüç, "Özelleştirme adı altında devlet mallarının satışından son on yılda yaklaşık 32 milyar dolar gelir elde edilmiş, maalesef bu gelir devletin 2011 yılındaki borç faizini ancak karşılayabilmiştir.

Bu üç yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte satışı yapılacak arazi ve mülklerden devlet 2012 yılında 20 milyar dolar, gelecek 10 yılda da yaklaşık 300 milyar dolar gelir beklemektedir. Her yıl bütçesinde yaklaşık 30 milyar dolar borç faizi ödemek zorunda olan bir hükümet, bu arazileri satarak ancak gelecekteki 10 yıllık borç faizini ödeyebilecektir. Yine varlıklarımız satılarak, bu ülkenin insanlarının alın teri, emeği, ümitleri faize gidecektir" diye eleştirdi. 

Bu haber 541 defa okundu.