En Sıcak Konular

Aramızda ajanlar vardı

4 Mayıs 2012 09:44 tsi
Aramızda ajanlar vardı Tarihçi Berktay’ın açıklamalarıyla başlayan 1 Mayıs tartışması çarpıcı itiraflarla sürüyor.

Dönemin gençlik hareketi liderleri, sol gruplar içerisine sızmış ‘ajan ve provokatörlere’ dikkat çekerken “Silah satan ve dağıtanlar da onlardı” dedi.
 
34 kişinin hayatını kaybettiği 1 Mayıs 1977 olaylarıyla ilgili tartışma sürüyor. Dönemin gençlik hareketi liderleri, sol gruplar içerisine sızmış ‘ajan ve provokatörlere’ dikkat çekerek derin devletin bu ajanları sürekli kullandığına dikkat çekti. Tarihçi Halil Berktay, “Ateş açıldığı palavradır. Birbiriyle çatışan solcular kendi rezaletinden mağduriyet yarattı” şeklinde konuşmuştu. 1970’lerde devrimci hareketin en güçlü örgütlerinden Devrimci Yol’un önderliğini yapan Oğuzhan Müftüoğlu kanlı 1 Mayıs’ta yaşananları Bugün’e anlattı.
 
ÇOK ÖNCEDEN TASARLANDI

1977’de Taksim’de bulunan Müftüoğlu, solun içerisindeki çatışmanın belirli dönemlerde olduğunu ifade etti.O gün yaşananları da ‘sol içerisindeki çatışma ortamını bahane ederek provoke eden karanlık güçlerin işi’ olarak yorumladı. Tarihçi Halil Berktay’ın sol mücadeleden uzak biri isim olduğunu savunan Müftüoğlu, “O dönemde cuntacılık yaptı sonra liberallere kaydı” diye eleştirdi. 1 Mayıs öncesinde tartışmaların yaşandığını ve Halkın Kurtuluş Grubu adı verilen örgütün alana bile giremediğini belirten Müftüoğlu şöyle devam etti: “Sular İdaresi ve Intercontinental Otel’den yaylım ateşi açıldı.
 
Ardından panzerler, polis araçları ve beyaz bir otomobil panik havası yarattı. Bunlar kutlamalardan önceden tasarlanmıştı. Solcular arasındaki tartışma ve gerilim bahane ederek yaratılmış bir provokasyondur. Halkın Kurtuluşu çevresi de bu provokasyon ortamından haberdardı. Ancak buna rağmen alana gelmekte ısrar etmeleri hataydı. Sonuç olarak bu hata provokasyona zemin hazırladı.
 
Panik çıktı ve yaygınlaştı. Alan içerisindeki sol gruplardan da ortamı ve arkadaşlarını sakinleştirmek için ateş edenler olmuş olabilir. Ancak panik dışarıdan yapılan ateş sonucu oldu.Bu işi düzenleyenler kitlenin içerisinde panik yaratıcı unsurlar da sokmuş olabilir. Gelişen solu bastırmak için düzenlenmiş bir antikomünist, kontrgerilla eylemi. Solun içerisine bazılarının sızdırılması ihtimali varsa o dönem Sovyet ve Komünizm tehlikeli diye ABD ile işbirliği yapanlar Aydınlıkçılar grubuydu. Eğer solun içinde CIA varsa onlar kendileridir.”
 
YAĞCI: ERGENEKON’U GÖRÜNCE ANLADIK

Türk solunun önemli isimlerinden Nabi Yağcı, 1 Mayıs 1977’de 34 kişinin hayatını kaybettiği olayların arkasında‘ derin devlet’in olduğunu söyledi. Derin devleti 28 Şubat sonrasında öğrenmeye başladıklarını kaydeden Yağcı, Ergenekon, Balyoz gibi yargılamaların, bu olayların sorumlularının önündeki sis perdesini kaldırdığını vurguladı.
 
Devlet tarafından kullanıldılar
 
68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Tarhan, Tarihçi Halil Berktay’ın açıklamalarını “aydın saçmalığı” olarak niteledi. Olayların arkasında kim olursa olsun bunun ‘derin devletin provokasyonu’ olduğunu vurgulayan Sönmez, “Derin devletin kimleri kullandığı önemli değil amaç provokasyondu ve başardılar. Devlet hep bunu kapattı. Sol içinde zıt kutuplar vardı. Maocu gruplar da alana sokulmadı. Objektif olarak devlet tarafından kullanıldılar. O dönemlerde polisin içinde olmadığı hiçbir olay yok. Kontrgerilllanın işiydi. Solcuları içeri atmak için can atan devlet bu konuda sessiz kaldı. Amaç 1 Mayısı yasaklı hale getirmek için yaptılar. Bunu da başardılar” diye konuştu. 1 Mayıs 1977’de alanda bulunan Metin Göktürk ise Sular İdaresi’nin üzerinden ateş eden kimsenin olmadığını söyledi. Göktürk, Intercontinental Otel’den de ateş edilebileceğini tahmin etmediğini dile getirdi.
 
Doğan: Biz yürürken onlar cam kırıyordu
 
68 kuşağı öğrenci hareketi liderlerinden Celal Doğan devletin içinde görevli katiller, ajan ve provokatörler olduğunu söyledi. “Biz yürürken onlar kurşun ve taş atıyorlardı” diyen Doğan, bu durumun sayısız defa gerçekleştiğini kaydetti. 12 Eylül ve 12 Mart zeminini gençlerin değil ajanların hazırladığını belirten Doğan, şunları dile getirdi:
 
“Sağcıyı da solcuyu da öldüren aynı silahtı. En az binlerce sabıkası var devletin. Muzaffer diye bir çocuk vardı. 6. Filo gelirse kendimi yakarım diyordu ama sonra yakmadı. Biz de zeytinyağı getirelim bari onu üzerine dök diye takılırdık. Ama daha sonra anılarını ben bir polis ajanıyken diye yazdı. Biz yürürken o etraftaki camları kırıyordu. Bütün örgütlere sızmış MİT ve polis ajanı provokatörler vardır. Yüzlerceydi. Sol bir bütündü. Solu bölmekti hedefti.
 
Silahı toplum sevmedi bunlara yol açıldı. Silah satan ve dağıtanlar da provokatörlerdi. 1969’da Taylan Özgür’ün öldürülmesinde aynı polis bana da ateş etti. Ama tabi ki kimse katilleri yakalamak için bir şey yapmadı.”
 
bugün


Bu haber 835 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,644 µs