En Sıcak Konular

Özdağ: Darbeciler istikbalimizi çaldı

26 Nisan 2012 11:57 tsi
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, kendisinin de darba mamğduru olduğunu gençlerin mahkemelerde hesap verdiğini ancak darbecilerin vermediğini söyledi.

TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun bir çok üyesi 12 Eylül döneminde cezaevinde yattı. Hem kendisi hem de babası darbe mağduru olan komisyonun CHP'li üyesi Süleyman Çelebi, 12 Eylül sonrası 4 yıl, babası ise 1960 sonrası 6 ay cezaevinde kaldı.
 
Komisyon üyeleri, AA muhabirine komisyondan beklentilerini dile getirdi.
 
CHP İstanbul Milletvekili Çelebi, ''bütün darbelerin bedelini ödeyen biri olarak, ailesine, kendisine, mensubu bulunduğu sendika, siyasi harekete yönelik darbelerin bütününden etkilendiği için'' komisyonda görev almak istediğini kaydetti.
 
Çelebi, 1980'den sonra 4 yıl cezaevinde kaldığını, idamla yargılandığını, işkencelerden geçtiğini, bir çok iddialara muhatap olduğunu ifade etti. Çelebi, babasının da 1961'de 6 ay cezaevinde kaldığını kaydetti.
 
Belgelerin kendilerinden saklanmaması, ulaşamadıkları bir belge olmaması halinde sorunun çözümüne de katkı vereceğine inandığını dile getiren Çelebi, daha önce kurulan Susurluk Komisyonu'nda belgelere ulaşılamadığını, bilgi taleplerinin reddedildiğini ifade etti.
 
Çelebi, ''Bu sürecin niçinleri, bu işin içinde kimler, hangi ülkeler var o da dahil olmak üzere geniş taramaya ihtiyacımız var. Bu darbelere giden sürecin sonucunu tartışıyoruz, sonucundan önceki süreci de araştırmaya ihtiyacımız var. Kimler dahil oldu, kimler bu süreci örgütledi, şekillendirdi, sonuçta darbe çıktı? Süreci kimlerin şekillendirdiğine inebilirsek, belgeler ortaya konulursa, o bulguları doğru sunarsak Meclis, tarihinin en güzel işini yapar. Bizlerden bunlar gizlenir, saklanır, sunulmazsa, kağıt üzerinde kalır'' diye konuştu.
 
-''Darbeciler istikbalimizi çaldılar''-
 
Kendisini ''darbe mağduru'' olarak nitelendiren AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ise 12 Eylül sonrası 7 yıl boyunca cezaevinde yattı. ''Darbeciler istikbalimizi çaldılar'' diyen Özdağ, gençlerin mahkemelerde hesap verdiğini ancak darbecilerin vermediğini söyledi.
 
Türkiye'de demokrasi geleneğini hakim kılmak, darbe geleneğini derin dondurucuya koymak istediklerini belirten Özdağ, darbeler döneminin bitmesi gerektiğini kaydetti.
 
Özdağ, millet siyasi iradeye, siyasetçiye güç verdikçe darbelerle hesaplaşma döneminin de başladığını dile getirdi.
 
Darbelerin ülke ekonomisine, demokrasiye zarar verdiğini, bölgesel güç olmasını geciktirdiğini dile getiren Özdağ, bundan darbecilerin sorumlu olduğunu kaydetti.
 
Özdağ, bu konuda kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun bir milat olduğunu, tarihi bir adım attığını belirterek, demokrasilerde, askerlerin, sermayenin değil halkın belirleyici olduğunu belirtti. Özdağ, siyasetçinin patronunun halk olması, siyasetçilerin sadece halktan korkması gerektiğini vurguladı.
 
Gizli kalan bütün konuları ortaya çıkaracaklarına inandıklarını, dağın arkasına bakacaklarını belirten Özdağ, ''Darbeleri araştırma komisyonu olarak tarihi görev yapacağız, millete karşı görevimizi yapacağız. Bir daha kimse darbeye teşebbüste, niyetinde dahi bulunmayacak'' dedi.
 
-''Meclis öyle kararlar alacak ki darbecilere fırsat vermeyecek''-
 
12 Eylül döneminde cezaevinde kalan bir diğer komisyon üyesi de CHP Gaziantep Milletvekili Mehmet Şeker. Şeker, 12 Eylül'de yargılandığını, 1,5 yıl cezaevinde kaldığını, yıllar sonra berat ettiğini anlattı.
 
Şeker, o günlerde yaşadıklarını anlatarak, ''Ben o günlerimin hesabını kime soracağım, Kenan Evren'e mi sisteme mi soracağım?'' dedi. Şeker, bunun hesabını komisyonda sorup sormayacağına ilişkin ise ''Soracağım tabii'' diye konuştu.
 
O dönemde bir sürü kişinin eşinden, işinden olduğunu, çocuklarının bir kısmının yurt dışına gittiğini, kalp krizi geçiren, alkolik olanların bulunduğunu ifade eden Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
''Sadece idam edilenlerin değil, o gün cezevine girmiş, iş bulamamış, işini kaybetmiş kişileri konuşacaksak, bu insanlara iadeyi itibar yapacaksak, maddi, manevi sıkıntılarını ortadan kaldıracaksak, bu iyiniyet göstergesidir. 12 Eylül ile hesaplaşacaksak, kanunlarını ortadan kaldırmalıyız. 12 Eylül'ü yapanları yargılayalım. Ama 94 yaşındaki Kenan Evren'i bu saatten sonra yargılasak ne olur yargılamasak ne olur, bizim kişilerle işimiz yok, sistemle işimiz var. Hedefimizi geniş tutuyoruz, belki bu kamuoyu önünde çok önemli bir prestij olacak, bu Meclis'in namusunu kurtaracağız. Bu Meclis öyle kararlar alacak ki darbecilere fırsat vermeyecek.''
 
 -''Mağduru değil, hasmıyım''-
 
12 Eylül döneminde cezaevinde olan Komisyonun'un BDP'li üyesi İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ise kendisini ''12 Eylül'ün mağduru'' olarak görmeyerek, ''Mağduru değil, hasmıyım'' dedi.
 
Komisyonun diğer CHP'li üyesi Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş da ''12 Eylül'de bir kaç kez polis tarafından götürüldüm ama benim götürülmem önemli değil, arkadaşlarım idam edildi, işkencelerde ölen var, hayatları karartılan arkadaşlarım var. O acıyı en yoğun yaşayanlardan biriyim, arkadaşlarımın acıları, toplumun travmaları büyük tahribatlar yarattı. Darbecileri açığa çıkarırsak, acılarımızı, toplumun, milyonların acısını hafifletmiş oluruz'' görüşünü dile getirdi.
 
Toptaş, darbelerin, aydınlanma devrimini, demokrasiyi, tam bağımsızlığı savunanlara karşı yapıldığını ifade etti.
 
Toptaş, komisyonla, darbelerin yapılış nedenlerini, darbelerin gerçek mağdurlarını, zamanında kimin darbecilerle işbirliği içinde olduğunu, darbecileri açığa çıkaracaklarını kaydetti.
 
Ülkede demokrasiyi yaşatmak, vatandaşın huzur ve refah içinde yaşamasını istiyorlarsa, egemenlik üzerindeki sivil, askeri tüm gölgeleri, yurt içi, yurt dışı müdahaleleri ortaya çıkarmaları, vatandaşın gerçek bilgilere ulaşması gerektiğini kaydeden Toptaş, ellerinden geldiğince darbecilerin gerçek yüzünü açığa çıkaracaklarını belirtti.
 
Komisyonda, gece-gündüz çalışarak, bilgilere ulaşacaklarını dile getiren Toptaş, ulaşamadıklarını da teşhir edeceklerini, hiç kimsenin parlamentonun üzerinde olmadığını kaydetti.
 
Komisyon üyesi, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri de 1970-1980 arasında itilip kakıldıklarını, okullarına gidemediklerini, istedikleri mesleği seçemediklerini söyledi. Yeniçeri, 12 Eylül darbesini, sadece siyasi, askeri olay olarak görmenin ''akıl dışı'' olacağını ifade etti.
 
Komisyonun 3 aylık çalışma süresiyle bilimsel çalışmanın yapılamayacağını, 52 yıllık darbe geleneğini, 3 ay içinde bilimsel şekilde çalışarak ortaya koyamayacaklarını belirten Yeniçeri, ''Ama halkın tamamının darbelere karşı bilinçlendirilmesi, demokrasinin geleceğinin güvence altına alması açısından önemli'' dedi.

aa





 

Bu haber 509 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,196 µs