En Sıcak Konular

Adres: Güniz Sokak

25 Nisan 2012 17:34 tsi
Emekli Albay Av. Durmuş Türemen’le askeriye içerisindeki yapıyı ve askerlerin devraldığı mirası anlattı. 28 Şubat ile ilgili yürütülen süreci anlatan Türemen, sürecin aslında yeni başladığını, şimdilik sadece tetikçilerle bir hesaplaşmanın olduğunu,

28 Şubat’ın arkasında medya ve sermeye gruplarının olduğunu belirten Türemen, Tümgeneral Doğu Tüfekçioğlu’nun ismini gözaltıyla gündeme geleceğini söylüyor. Milat Gazetesi'nden Nil Gülsüm'ün sorularını yanıtlayan Türemen, Ergenekon yapılanmasının Türkiye’de temsilcilerinin olduğunun altını çizerken adres olarak da ‘Güniz Sokak’ı gösteriyor.

“Adalet dağıtan kurumlarda yeterince bizden olmayanlar var” diyorsunuz. Kim bu ‘yeterince bizden olmayanlar’?

Biz, batılaşalım derken, örfümüze, âdetimize, dinimize uymaya, bir sürü kuralı alıp ithal ettik. Bunlar bizim bünyemize uymadı, dolayısı ile yabancı kaldı. Bir milletin, bir toplumun adaleti kendi içinde teşekkül eder. Başka bir toplumdan bunu alıp ikame edemezsiniz, bünye reddeder. Kanunlarımızda da böyle oldu ve kanunlarımızı uygulayacak olan adamlar bize yabancı.

HALK GÜVENMİYOR

Toplumda genel olarak adli kurumlara yönelik bir güvensizlik var. Siz bu durumu neye bağlarsınız?

Oryantalistlerin ülkemizde ürettiği, bizim batıya gönderdiğimiz kişiler ülkelerine döndüklerinde milleti tanımıyorlar. Tanımadıkları için de, yabancı kalıyorlar. Ve bu yabancıların bize bir adalet sağlaması mümkün değil. Halkta bu sebeple güvenmiyor.

Sizin bahsettiğiniz bu yabancıların devlet içinde etkin konumlara gelişleri ne zaman olmuştur?

Özellikle Osmanlının son zamanında teşekkül etmeye başladı, Cumhuriyet’te de devleti tamamen ele geçirdiler. Bize yabancılar. Şey olarak da yabancılar, bölgede, köken olarak da yabancılar. Fakat Anadolu’nun gerçek çocukları artık bunun farkına varıyor. Onlar da farkına varanları hemen elimine ediyorlar.

ESAS YIKIM 27 MAYIS’TA OLDU

Ne şekilde ve ne zaman oldu bu elimine ediş?

Silahlı Kuvvetler içerisinde en büyük yıkım 27 Mayıs’ta yaşanmıştır. Ordunun en üst kademelerinde yer alabilecek, Anadolu çocuklarının hepsi emekli edildi. Geriye ise kapı kulları ve devşirmeler kaldı.

Bahsettiğiniz bu durum askeriye içinde mi söz konusu?

Ben hem asker hem de hukukçu biri olarak asker bürokrasisini ve yargı bürokrasisini çok iyi tanıyorum. Her ikisi de çok önemli iki ayaktır buralarda yer alan üst kademe bizden değil. Monşer takımı yani hariciyeciler arasında ucundan kıyısından Türk kanı bulaşmış kişi bulmak çok zordur.

ASKERE DARBECİLİK AŞILANIYOR

Darbecilik geleneği Türk ordusunun genlerinde mi var, yoksa bu darbecilik bazı hiziplerin mi marifeti?

Silahlı Kuvvetler’de, bir subaya bu memleketin esas sahipleri olduğu gibi bir düşünce aşılanıyor, ona göre eğitim veriliyor. Esas sıkıntı, Harp Akademileri’nde çıkıyor esasen. Oralara sadece kendi istedikleri kişileri gönderiyorlar. Giriş sınavına katılabilmek için bir nitelik belgesi almanız gerekiyor.

Nasıl alınıyor nitelik belgesi?

Komutanın ‘akademide okuması uygundur-değildir’ demesine bakıyor. Seçilme kriteri ise uysal başlı olmak ve komutanın her dediğini yapmak.

Buradaki eğitimin temelinde neler yer alıyor?

Mutlak bir itaat öğretiliyor. Oraya sadece kayıtsız şartsız itaat edebilecekler gidiyor ve sadece oraya gidebilenler yükselebiliyor. Balyoz darbe planının ses kayıtlarında olduğu gibi ‘İstanbul’un üstüne çökerim, tepelerim’ diyenler böyle bir eğitimden geçiyorlar. Bunu insana, düşmanı bile yapmaz. Başkalarına yükselme imkanı tanımayanlar, kendilerine çok güzel bir geçim kapısı oluşturuyorlar.

Geçim kapısı ifadesini açar mısınız?

Onların bütün derdi kendi statüleri. En kral yerlerde oturacaklar, en iyi maaşı alacaklar, aldıkları maaşı hiç harcamayacaklar, her şey bedava gelecek. Emekli oldukları zaman yine en güzide yerler onlar için hazır olacak. Her üst kademeye çıkan da, oradan daha evvel gidenin fotokopisi. Ama her fotokopi, aslının biraz daha siliği, biraz daha kişiliksizi, biraz daha aptalıdır. Böylece en kişiliksiz olanlar en zirveye doğru gidiyorlar. Çocuklar bile söylemez onların söylediği lafları.

GERÇEK SUÇLU MEDYA VE SERMAYE

Çevik Bir’in tutuklanmasını ve ikinci dalga gözaltıları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Eski meslektaşları olarak çok üzülüyorum, bu kadar, istiskal edilmeyi hak etmediler. Bunlar sermayenin, medyanın, teşvik, tahrik, ittirmesi ile sahneye çıktılar. Gerçek suçlular medya ve sermaye sahipleri, bunlar ise sadece tetikçiler. Eğer bunlar tutuklandıysa, onların da tutuklanması lazım. Çünkü bu işin esas arka planında onlar var.

Medyanın tamamını kastetmiyorsunuz herhalde?

Elbette medyanın tamamının öyle olması mümkün değil. Anadolu’nun çocukları da vardı bunun içerisinde.

YENİ GÖZALTILAR OLACAK

Süreç yeni mi başlıyor, sona yaklaşıldı mı?

Yarın öbür gün çıkar gene yeni isimler. Gözaltıyla ismi anılacak kişiler olacak, mesela Doğu Silahçıoğlu. Bunları da çekinerek söylemiyorum.

Demokrasi bağlamında yapılan tartışmalarda işin hep darbe kısmı gündeme geliyor. Bir de ekonomik boyutu var meselenin. Mesela OYAK. Neler söylersiniz bu konuda?

-OYAK, 1961’de 27 Mayısçıların Türk ordusundan kendilerine karşı dönebilecek karşı bir darbeyi önleyebilmek için bir kanunla kurdukları bir yapıdır. Osmanlı döneminde kapıkulu paşalarla evlenen kızlar maddi sıkıntı çekmesin diye arpalıklar verilirdi. Bu yerlere de ‘paşmak’ denilirdi. OYAK, TSK Güçlendirme Vakfı gibi yapılar da böyledir.

28 ŞUBATÇILARIN KANKASI İSRAİL

Askerin 28 Şubat döneminde tetikçi olduğunu söylüyorsunuz. Sermaye ve medya esas suçluydu diyorsunuz. Darbelerin yurtdışı bağlantılarının olduğu görüşüne nasıl bakıyorsunuz?

Mevcut iktidarımız da dâhil, tüm yapıların, olayların dış bağlantıları vardır. Bunların dış desteklerinin olmaması mümkün değil. Bunlar zaten İsrail ile kanka idi. 28 Şubatçıların en büyük aşklarının, hepsi ağlama duvarı çocuğudur. Ben bunlara ‘dul kadının torlak çocukları’ diyorum.

Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ergenekon teşkilatlanması, tarihte Ergenekon’u olmayanların oluşturduğu bir yapıdır. İçimize sonradan dahil olmuş devşirmeler, dönmeler bu yapıdadır. Ergenekon, bizden olmayan, bir menfaat çetesidir. Ordudan erken ayrılmış, bazı menfaat sahipleridir. Türkiye’de her türlü darbeyi yapanlar yeteri kadar Türk olmayanların yaptığı eylemlerdir. Türk’ten kastım da ırk değildir, Anadolu terbiyesi almamış olanlardır.

Ergenekon’un bir numarası ile ilgili çeşitli isimler telaffuz ediliyor. Siz ne dersiniz bu hususta?

Gerçek anlamda bir numara yabancı derin devletlerdir. Türkiye’de sadece temsilcisi vardır. Askeri temsilcilerinin Türk olmayan gelenekten gelen Genelkurmay Başkanları olduğunu düşünüyorum. Siyasetteki adresi de Güniz Sokak.



ESAS ADAM; KARADAYI

Çevik Bir’in bahsettiğiniz bu askeri yapı içindeki konumu neydi?

Çevik Bir, temsilciliği ele geçirmek için çırpınan biri. Temsilciliğin verildiği esas kişi bence Karadayı’dır.

Bundan sonraki süreçte neler olur?

Süreç yeni başlıyor. Şu anda sadece tetikçiler üzerinde bir yargılama yapılıyor. İçeridekiler ne kadar çok konuşurlarsa, süreç de oraya kadar uzanır. İçerdekiler daha yeni konuşmaya başladılar. Biz de müdahil olacağız, ‘bunlar hak ettiler buldular ama bunları tahrik eden, sahneye iten taraf hakkında da işlem istiyoruz’ diyeceğiz.

ASKER, DİĞERLERİNİN YANINDA MASUM

Kimler onlar?

İstanbul dukalığı, sermaye ve medya. 28 Şubat sürecinde Çevik Bir’in rolü Rıdvan Budak kadar değildir. Beşli çetenin bir numarası oydu. Şimdilik bu görünenler buz dağının görünen kısmıdır. Bir taraftan Çevik Bir Sincan’a gidecek, diğer yandan Oktay Ekşi milletvekilliği yapacak, başyazarlık yapacak. Oktay Ekşi’yi hücrede yatırabilirsen Çevik Bir’i de Sincan da oturtabilirsin. Daha başka isimler de var içeri girmesi gereken. Ertuğrul Özkök, Çölaşan, Çekirge var. Zafer Mutlu’yu da Silivri Cezaevi’nde karavanacı yapmak lazım. Eğer askerlere bunlar yapılıyorsa medyaya daha ağırı yapılmalıdır. Bunların içinde en masumu askerdir.



Bu haber 727 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,489 µs