Maliki'nin Esed sevdasının nedeni
25 Nisan 2012 08:12 tsi
Irak Başbakanı Maliki'nin Türkiye'ye yönelik açıklamalarının perde arkası.
Irak Başbakanı Nuri El Maliki geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan'ı komşularının iç işlerine karışmakla ve Türkiye'yi de "düşman ülke" haline gelmekle suçladı.
Doğrusu beklenmedik bir çıkıştı.
Maliki, Türkiye'nin Suriye'de muhalifleri desteklemesinden ve Irak'ta mağdur gruplara sahip çıkmasından rahatsızlık duyduğunu bu sözlerle ortaya koydu.
Sebep basit
Maliki, Irak'ta 1970'lerde popüler hale gelen rejim karşıtı Şii Dava Partisi'nin Genel Başkanı.
Dava Partisi, Saddam tarafından hedef haline getirilince birçok mensubu yurtdışına çıktı.
Maliki de 1979'da İran'a kaçmayı başaranlardan. 1990'lı yılların başında partisi adına Suriye'ye geçiş yaptı.
2003'teki ABD müdahalesine kadar da burada Saddam'ın Baas yönetimi ile kanlı bıçaklı olan Suriye'nin Baas yönetimi destekli olarak faaliyet gösterdi.
Dikkat edilirse Maliki'nin, Suriye konusunda İran'ın açıktan ilan ettiği rahatsızlığın ardından Türkiye'ye tavır alması rastlantı değil.
Esed yönetimi ile de İran'la da geçmişte yakın temaslara sahip.
Yine 2006'da Başbakanlık koltuğuna oturana kadar Suriye, Irak'taki Sünni muhaliflere göç kapısı olarak açıkken, onun girişimleri ile Esed sınırlamalar getirdi.
3 bakanlık uhdesinde Başbakan
Maliki'nin yönetim anlayışı aslına bakılırsa Esed'in "mezhep" tabanlı, baskıcı bakış açısından pek farklı da durmuyor.
Irak'ta son dönemde yaşananlar bunu gösteriyor.
2010'da tekrar Başbakanlık koltuğuna oturan Maliki, Sünniler'e söz verdiği içişleri, savunma ve ulusal güvenlik bakanlıklarını uhdesinde tutuyor.
Bu makamlara atamalar yapmadı. Yani dört koltuğu var...
Amerikalılar'ın Irak'tan çekilmeyi bitirdikleri gün, oğlu Ahmed'in yönetimindeki tanklar ve güvenlik güçleri ile 3 Sünni siyasetçinin evini kuşattırdı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık El Haşimi, Maliye Bakanı Rafi El İsavi ve Başbakan Vekili Salih El Mutlak, bu gözaltı girişiminden kurtuldular.
Haşimi önce Irak Kürdistan'ına oradan da Türkiye'ye geçti.
Gözaltı girişiminin ardından kaçmayı başaran Haşimi'nin korumaları tutuklandı.
Korumalar, Haşimi'nin "Irak Hamas"ı vasıtasıyla Şii karşıtı şiddet eylemlerine giriştikleri iddiasında bulundular.
Sonrasında bu ifadelerin işkence ile alındığı ortaya çıktı.
Buna rağmen Haşimi hakkında mahkemeden tutuklama kararı çıkarıldı.
Şimdi "aranan" Haşimi'nin Türkiye'de bulunmasını sindiremiyorlar.
Ancak Maliki'nin gücü eline geçirme girişiminin tek mağduru Sünni Arap siyasetçiler de değil.
Aynı şekilde Sünni Kürtler de büyük rahatsızlık içerisindeler.
Saddam diktasından farkı ne?
Barzani'nin ABD yönetimine yaptığı "Maliki'ye F-16 uçaklarını satmayın" çağrısı, bu mağduriyetin ürünü.
Yine Şiiler'in Kürtler'e ait Saddam döneminde bile el konulmayan mülklere el koymaya başladıkları ve birçok bölgede Saddam'ın Baas'ını arar hale geldikleri ifade ediliyor.
Maliki'nin, Kürtler'in petrol satışından elde ettikleri 1 buçuk milyar doları aşkın parayı da uzun süredir Bağdat'a ödetmediği biliniyor.
Sonuç olarak bakıldığında Irak'ta gidişat pek sağlıklı görünmüyor.
Maliki, Esed'le dostluğunu onun yönetimini taklit ederek pekiştirmek istiyor.
Erhan Başyurt / Bugün (İlgili kısım)
Bu haber 2,043 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle