En Sıcak Konular

Breivik: Ben de ailemi kaybettim

23 Nisan 2012 15:00 tsi
Breivik: Ben de ailemi kaybettim Norveç'te geçtiğimiz yıl 77 kişiyi katleden İslam karşıtı fanatik Anders Behring Breivik, saldırılarda çok sayıda ailenin, yakınlarını kaybettiğinin hatırlatılması üzerine, 'Ben de ailemle irtibatımı kaybettim. Tek farkım, bu seçeneği benim tercih etmiş

Yargılanmaya devam eden Breivik, başkent Oslo'da düzenlediği saldırıda ölen 8 kişi arasındaki bir bar sahibinin ailesinden özür dileyerek, "Amacım sivilleri öldürmek değildi." diye konuştu. Savcının, Utoya adasında ölen 69 kişinin ailelerinden de özür dileyip dilemeyeceğini sorması üzerine Breivik, "Hayır. Utoya bir doktrinizasyon kampıydı. Çok kültürlülüğü sabunan siyasi aktivistleri; halkımızı, etnik grubumuzu, kültürümüzü ve ülkemizi yok etmeye çalışan canavarlar olarak görüyorum." dedi.

Anders Behring Breivik, İşçi Partisi'nin adada düzenlediği gençlik kampını basarak 69 kişiyi katletmişti. Adadaki bir kişiyi neden öldürmediğinin sorulması üzerine Breivik, "Adam sağcıya benziyordu. Ona baktığımda kendimi gördüm." diye konuştu.

Norveç halkının sakin tutumu, dünyayı şaşırtıyor

Norveç halkının, başkent Oslo ve Ütoya Adası'nda 77 kişiyi öldüren terörist Anders Behring Breivik'in duruşmasında izlediği sessiz ve sakin tutum, farklı tepkilere yol açıyor.

Duruşmaları izleyen bazı yabancı gözlemciler, Norveç'in her şeyi doğru yapma isteğinin bu kez aşırıya kaçtığını ve mahkemenin bir seri katile aşırı sağcı ideolojisini yaymak için olanak tanıdığını söyledi.

Aşırı milliyetçilik konusunda son derece hassas olan Almanya'nın Sueddeutsche Zeitung gazetesi, katilin izleyiciler önünde "zevkle sırıtmasını ve yumruğunu sıkarak selam vermesini" eleştiren bir makale yayımladı.

Danimarka'nın De Volkskrant gazetesi ise kendisini silaha davranacak kadar zayıf hisseden, yapayalnız birine karşı demokrasinin gücünü sergilediğini için Oslo'daki mahkemeyi övdü.

Oslo Üniversitesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nden Prof. Thomas Hylland Eriksen, Norveç halkının duruşma sırasında ulusal kimliklerini oluşturan değerlere sahip çıkıp "saygılı ve nazik" bir tutum izleyerek aslında Breivik'e karşı meydan okuduğunu söyledi.

Duruşma öncesinde bir gazeteye verdiği demeçte Breivik'e "bodur" dediği için çok sayıda kişiden eleştiri aldığını belirten Eriksen, "Bana gönderilen mesajlarda hiç kimsenin görünüşü hakkında konuşmamam gerektiği, Breivik'in de bir annesi olduğu ve saygılı olmam gerektiği yazıyordu" dedi.

Ütoya Adası'ndaki saldırıda 17 yaşındaki oğlunu kaybeden Trond Henry Blattmann ise mahkemenin bir saygınlığı olduğunu, ağlayıp bağırmanın duruşma salonunu sirke çevirmekten başka bir işe yaramayacağını söyledi.

Blattmann, kurbanlarının ailelerinin hatta Breivik'in avukatlarının bile acı içinde bağırma isteği hissettiğini, ancak bunun teröristin daha fazla reklamını yapmaktan başka bir işe yaramayacağını belirtti.

İnternette Breivik'in idama mahkum edilmesi gerektiğini söylediği için davadan alınan yargıç Thomas Indreboe, Associated Press'e yaptığı açıklamada "korkunç şeyler yapan" Breivik'e neden mahkeme önünde aşırı sağcı siyasi görüşlerini açıklama şansı verildiğini anlayamadığını ifade etti. Indreboe, Breivik'in ölmeyi hak ettiğini söyledi.

Duygularını dışa vurmamaları ve kişisel mesafeleri ile tanınan Norveç halkı, işlediği suç ne kadar büyük olursa olsun Breivik'in de diğer herkes gibi mahkeme önünde kendisini ifade etme olanağına sahip olması gerektiğini düşünüyor.

Norveçli uzmanlar, her şeyin kitabına göre yapılması gerektiğini, böylece Breivik'in daha sonra adil bir biçimde yargılanmadığını iddia edemeyeceğini söylüyor.

Duruşmada Oslo'da hükümet binasının önüne bıraktığı bombayı patlattığını ve Ütoya Adası'nda iktidardaki İşçi Partisi'nin gençlik kampını taradığını kabul eden Breivik, yaptıklarının suç olmadığını ileri sürmüş ve mahkemenin otoritesini reddetmişti. Breivik, mahkemede ifade verirken saldırıların tüm ayrıntılarını soğukkanlı bir biçimde anlatmıştı.

İlk duruşmada gelenekler gereği savcıların ve kurbanların ailelerini temsil eden avukatların elini sıktığı Breivik, yasalara göre en fazla 21 yıl hapis cezasının verilmesiyle dalga geçmiş ve kendi davası için en uygun sonucun ölüm cezası ya da beraat olduğunu söylemişti.

Mahkeme, akli dengesinin yerinde olduğunu hükmederse Breivik, 21 yıl hapse mahkum edilecek. Breivik'in toplum için tehlike arz ettiğine karar verilirse 21 yıldan uzun bir süre hapiste tutulabilecek. Mahkeme, cezai ehliyetinin olmadığına karar verirse Breivik bir akıl sağlığı merkezine gönderilecek ve tehlike oluşturmadığına karar verilene kadar merkezde tutulacak.

Bu haber 828 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,622 µs