En Sıcak Konular

Müdahale yok, dikkat çekme var

17 Nisan 2012 12:32 tsi
Müdahale yok, dikkat çekme var Başbakan Erdoğan, AK Parti grup toplantısında milletvekillerine hitap etti: "Suriye yönetimi şu anda zamana oynamaktadır. Uluslararası kamuoyunun dikkatini Suriye'ye çekmeye devam edeceğiz."

Ocak ayında işsizlik yüzde 10,2 olarak gerçekleşti. Bazıları işsizliğin arttığı gibi bir izlenim oluşturma gayretinde. İşsizlik oranları geçmiş yılların aynı aylarıyla kıyaslanır. Yeni teşvik sisteminin işsizlikle mücadelemize önemli katkı sağlanmasını bekliyoruz.

Büyük ölçekli ve stratejik yatırımları daha güçlü şekilde destekliyoruz. İl bazlı teşvik sistemine geçiş yaptık. İllerimizin konumları tamamen bilimsel verilerle tespit edilmiştir. Hiçbir siyasi kayırma yoktur. İllerimizin yerleri statik değildir, yükselebilir veya değişebilir.

Tunceli neden 6. bölgede değil de 5. bölgede diye ortalığa velveye veriyor. Hiçbir ilimizin yeri politik mülahazalarla belirlenmemiş, tamamen bilimsel istatistiki verilerle hareket edilmiştir.

Çin'de ve Suudi Arabistan'da Suriye'deki gelişmeler gündeme geldi. Ateşkes ilan edildiğinde geçmişteki tecrübelerimizden dolayı temkinli yeklaştık. Son gelişmeler de bizi haklı çıkardı. Sivil halka yönelik saldırılar devam ediyor. BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı Annan planı'na destek kararı da çok önemli.

Gazetecilerimiz hala Suriyelilerin elinde esir konumundadır. Hala bırakılmadılar, bunun cevabını vermeliler. Suriye yönetimi şu anda zamana oynamaktadır. Uluslararası kamuoyunun dikkatini Suriye'ye çekmeye devam edeceğiz.

Kongrelerimiz büyük bir vakarla demokrasi şöleni şeklinde gerçekleşiyor. Bizim kongrelerimize makam hırsı, öfke çatışma değil, havalarda uçuşan sandalyeler damgasını vurmuyor. Siyaset kurumu yıllar boyunca yıpratılmışi örselenmiştir. Biz ancak hayırda yarışırız. Siyaseti bir hizmet aracı değil, bir rant aracı olarak benimseyenlerin il kongrelerinde neler yaşandığını görüyoruz.

Kendi il belediyelerinde birbirlerini itham edenler bunu perdelemek için bize çamur atıyorlar.

Bugünki gazetelerde Antalya Belediye Başkanı'nın açıklamalarını duydunuz. Harcamalarda usulsüzlük yapanlar utanmadan bize haksızlık iftirasını atıyorlar. Birbirleriyle rant kavgasında olanlar bize çamur atıyorlar.

Fatih Projesi, daha öncede ifade ettim. Biz projeye baktığımız zaman orada kaliteli bir eğitim görüyoruz. Bilgisayarlı akıllı tahtalı son derece modern bir eğitim sistemi görüyoruz. Biz projeye bakınca aydınlık yüzlü aydınlık evlatlarımızın aydınlık istikbalini görüyoruz.

Yolsuzlukların egemen olduğu esir aldığı bir AK Parti olsaydı soruyorum Eğitimde bu 170 bin dersliği yapmak mümkün olur muydu? Bir milyona yakın bilgisayar ki biz geldiğimizde okullarda bilgisayar yoktu. Bu olur muydu? Ülkemizde bilgisayar sayısı 75'ti. Şuanda ülkemizde 170 üniversite var.

Sağlıkta Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir devrim görülüyor. Ben insanım bana insanca muamele ediliyor denilen bir dönem yaşıyoruz.

Haftasonu bir hasta ziyareti için Çapa'ya uğradım. Oradaki ilgi ve alaka hastalar ve hasta yakınları bize sadece hamd etmeyi bıraktılar.

Herşeyimiz yüzde yüzlük diyemiyorum ama eksiklerimizi süratle gidereceğiz.

Bugüne kadar sağlıkta görülmeyecek adımlar attık. Biz bunları gördük. İnsanların köylerden mezralardan getirilirken öldüğünü biliyoruz. Doğum yapan kadının yolda ne çileler çektiğini biliyoruz.

Helikopter ambulanstan jet ambulansa kadar kar kış demeden dağlara tepelere çıkarak hastalarımızı hastaneye taşıdık. Önce insan dedik ya bu bunun ispatıdır.

Birileri laf üretir biz iş üretiriz. Şuanda 81 vilayetimizin her birinde hastanelerimizi daha güzel hale getiriyoruz. İnşallah açılan tıp fakülteleriyle buralardan yetişecek doktorlarımızla tıpta bir rekabet alanı oluşacak. Bu hastanelerimizin doktor hemşire sağlık memuru noktasında dünyayla yarışıyoruz zaten de ciddi anlamda yarışacağız.

Yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsa bunlardan hangisi yapılabilir? CHP'nin kıyısından kenarından ortak olduğu iktidarlarda ne yaptınız? Sadece Cumhuriyet tarihinde ulaşım için 6 bin kilometre bölünmüş yol yapmışken 15 bin kilometre bölünmüş yol yaptık.

Bunlar eşantiyondan olmadı. Ankara Eskişehir bitti. Şimdi Eskişehir İstanbul yapılıyor. Ankara Sivas aynı şekilde yapılıyor. BÜtün bunları yok mu farzedeceksin? 2013 boğazın altında derinliği de bayağı derin. Girme boğulursun! Buna çok dikkat et. Bunlar yolsuzlukların olduğu bir iktidarda olur muydu?

Geçen gün raylı sistemle ilgili bir açılış yapıyorlardı. 2 kilometreymiş. Nasıl gürlüyordu. Siz yürümeyen yürüyemeyen bir raylı sistem için bizden destek istediniz. Biz de Ulaştırma Bakanlığımızla birlikte olaya dahil olduk. Sana kalsa bunlar bitmezdi. Biz burası CHP'li belediye demedik. Susuz kaldınız Gördes Barajı'nı bitirdik İzmir'e su verdik. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunları yapabilir mi?

Ucuz siyaset yapıyor. Bu kara siyasettir. Karalama siyasetidir. Borçlanmada nerelerden nerelere geldik. Yüzde 74 faizle borçlanan bir ülkeyken şimdi 8,5. Nereden nereye geldik. Bizden önceki iktidarın hali ortada. Ondada kendi esintileri olan bir partinin ortağıydı. Ziraat Bankası batıyordu. Halk Bankası Batıyordu. Vakıf Bankası batıyordu. Şimdi hepsi çok iyi yerlerde. Bunlar nasıl oldu? Yolsuzlukların olduğu bir iktidar olsaydı Amerika'da şurda burda bankalar batarken bizimkilerde batardı. Hamdolsun hiç bir bankamız batmadı.

Sağlıkta Türkiye tarihinde görülmemiş bir devrim gerçekleştirdik. Birileri laf üretir, biz iş üretiriz. 15 bin kilometrelik duble yol yaptık. Yolsuzluk olsa bunlar yapılır mı? Ucuz siyaset yapıyorlar. AK Parti iktidarına yolsuzluk bulşamadı. Öyle biri olursa onu yanımızdan uzaklaştırırız. CHP'liller yolsuzluk görmek istiyorsa aynaya baksın.

TBMM bundan 92 yıl önce 23 Nisan 1920'de bir Cuma günü merasimle açılmış. O tarihten itibaren Meclis milli iradenin tecelligahı olmuştur.

Atatürk'ün çektiği Telgraf;
Namazdan sonra Peygamberimizin mübarek sakalı şerifi ve mübarek sancak alınarak Meclis'in toplanacağı yere gidilecektir. Toplantı yerine gidilmeden bir kurban kesilecek. 23 Nisan'ın kutsiyetini tescil için vali beyefendinin düzenleyeceği organizasyonla Hatmi şerif okunacak teberrüken Cuma günü namazdan sonra Meclis'in önünde okunup bitirilecektir. Münasip surette mevlidi şerif okunacaktır.

Gazi Mustafa Kemal bu telgraftan bir gün sonra bir başka telgraf çekmiş;
22 Nisan 1920 ve altındaki önem şu, dakika tehir edilmeyecektir. Bütün illerle bağımsız sancaklara kolordulara Nazilli'de Albay Nefet beyefendiye Bursa'da 56. Tümen Komutanı'na Allah'ın inayetiyele Cuma günü TBMM açılacağından bütün sivil ve asker makamların başvuracağı en yüksek merci TBMM olacaktır. Bilgilerinize sığınır heyeti temsiliye adına Mustafa Kemal.

İşin gerçeği bu. Anlamayanlar için "23 Nisan 1920'den sonra bütün sivil ve askeri makamların başvuracağı en yüksek merci TBMM olacaktır" Yani darbeler değil milletin iradesi olacaktır. Olay bu.

TBMM böyle bir iman üzerine kurulmuştur. TBMM Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlıkla idare edilmesini sağlamıştır. Mİllet iradesinin tecelli ettiği yer olmuştur.

"Hiç bir güç hiç bir kurum hiç bir makam TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde değildir"

TBMM'yi ve millet iradesini küçültmek kimsenin haddine değildir. 28 Şubat'ta TBMM'yi yok sayanlar kendi iradelerini millet iradesinin üzerinde görenler bu millete kötülüklerin en büyüğünü yapmışlardır. Bu millet 7'sinden 70'ine bu zulme katlanmıştır. Bu darbe ileri değil yıllarca geriye götürmüştür. Bunun bedelinide yoksul halk çocukları ödemiştir.

Mustafa Kemal'in adını kullanarak rant elde etmeye çalışıyorlar. AK PArtİ'nin reformları sayesinde bu ülkede artık kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmayacaktır. 27 mayıs müdahalesi sanık sandalyesine oturmasa bile mahşeri mahkemeye mahkum olmuştur. 12 Eylül müdahalesi bugün sanık sandalyesindedir. 28 Şubat bugün sanık sandalyesindedir.

Darbeler değil milletin iradesi olacaktır. Hiçbir kurum, makan TBMM'nin ve millet iradesinin üzerinde değildir. Millet iradesini küçümsemek hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Kendi iradesini millet iradesinin üzerinde görenler bu millete en büyük kötülüğü yapmıştır. Hiçbir müdahale Türkiye'yi ileriye götürmemiş.

Artık bu ülkede hiç kimsenin yaptığı yanlış yanına kar kalmayacaktır. 27 Mayıs müdahalesi sanık sandalytesine oturmasa bile aziz millet tarafından hakkında en ağır hüküm verilmiştir. Ardından 1000 yıl değil 15 yıl geçmiş olsada 28 Şubat sanık sandalyesine oturmuştur. AK Parti bu müdahaleden hangi ne zarar gördü diyor? Ben cezaevine o talimatlardan dolayı girdim. Her şey çok açık net ortada. Bizi kalktılar içeriye attılar.

Türkiye'de hukuk ve demokrasi güç kazanmıştır. Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü egemen oldu. Türkiye'de bütün sivil ve askeri makamların başvuracağı en büyük merci Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. 28 Şubat'ın en karanlık günlerinde arkadaşlarımla otururduk, yumruklarımızı sıkardık, ya sabır derdik. Niceleri dişlerini, yumruklarını sıktı.

Hakkımızda jet kararlar veren yargı sistemine dirayete sabrettik. Talimatla yazı yazan, hergün üzerimize pislik boca eden o bazı yayınlara metanetle sabrettik. Bugün mazlumun ahının aheste aheste çıktığı gündür. Siz darbeye çanak tutanları, şapkasını alıp gidenleri değil milli iradeyi savunanları örnek alacaksınız. Türkiye bundan sonra böyle karanlık dönemler yaşamayacaktır. Demokrasi artık kesintiye uğramayacaktır. Seçilmiş hükümete kastedenler er yada geç sanık sandalyesine oturacaklarını bileceklerdir. Biz hesaplaşma ve intikam duygusu içinde değiliz.

Sayın Kılıçdaroğlu, sen 28 Şubat'ın mağduru değil görevden alındığı halde 28 Şubatçılar tarafından yeniden atanan bürokratsın.

CHP tarihine girmeyeyim, Kılıçdaroğlu'nu terletmeyeyim, o bize lazım diyorum ama... Kitap yasaklanmalarını meşru göstermeye çalışıyor. Kılıçdaroğlu, Kunut dualarının ayet olmadığını bilmiyor. Kılıçdaroğlu son dönemde dini konulara merak sardı, şevkini kırmak istemiyorum. İstismar yaşamadığın bir şeyi yaşıyormuş gibi göstermeye denir.

Bu haber 980 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,599 µs