En Sıcak Konular

Meclis'te 'en şerefsiz darbe' tartışması

11 Nisan 2012 19:26 tsi
TBMM Genel Kurulu'nda 4 siyasi parti grubu tarafından verilen demokrasiye müdahele eden darbe ve muhtıralarla ilgili görüşmede milletvekilleri sert ifadeler kullandı.

TBMM Genel Kurulu'nda 4 siyasi parti grubu tarafından verilen, ''Ülkede demokrasiye müdahale eden tüm darbe ve muhtıralar ile demokrasiyi işlevsiz kılan diğer bütün girişim ve süreçlerin tüm boyutlarıyla araştırılarak, alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasına'' ilişkin önergelerin görüşmeleri sürüyor.
 
BDP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, geçmişte darbelerle ilgili bir çok araştırma önergesi verdiklerini ancak bunların kabul edilmediğini ifade etti.
 
Kaplan, ''Her darbede Alevi-Sunni, sağcı-solcu birbirini boğazlıyorsa ve bunu birileri tezgahlıyorsa, bunun üzerine gitmek Meclis'in en asli görevidir'' dedi. Kaplan, şunları söyledi:
 
''Düşünen, çizen insanları, sendikacıları, öğretmenleri bir anda terörist ilan edenler, bu kan emiciler, hala bu ülkede kahraman gibi dolaşıyor. Bu generallerin hala altında araba var, özel muamele görüyor, özel koruma veriliyor ve hala lüks içindeler. Yargılamaya bile gelmiyorlar. Meclis'in vatandaşlarından aldığı iradeyle bunun hesabını sorma sorumluluğu vardır. Biz bu onurda birleşebilir ve Türkiye'nin geleceğini kurabiliriz.
 
Darbelerle hesaplaşmak zorundayız. 30 senedir bunu niye yapamıyoruz? İmparatorluklar kurmuş, dünyanın 16. büyük ekonomisi olan Türkiye, üç tane generalle mi hesaplaşamıyor? Bu sınavda daha fazla ortaklaşmamız gerekiyor.''
 
-''Zararları hep birlikte yaşadık''-
 
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, demokrasiye hukuk dışı müdahalelerin milleti yok sayma anlamı taşıdığını söyledi.
 
Ülke tarihinde kara leke olarak yer eden darbelerin araştırılmasını çok önemsediklerini belirten Vural, ''Bunu hem darbelerden en çok zarar gören parti olarak istiyoruz hem de millet iradesine halel getirecek bu olayların bir daha yaşanmaması için istiyoruz'' dedi.
 
''İyi darbe kötü darbe'' ayırımına karşı olmanın bir zorunluluk olduğunu ifade eden Vural, ''Topyekün müdahalelerin karşısında durmak gibi erdemli bir yolu tüm siyasi partilerin dikkatine sunmak istiyoruz'' diye konuştu.
 
Türkiye'nin demokrasi tarihinin muhtıra ve darbeler gibi talihsiz hatıralarla dolu olduğunu hatırlatan Vural, ''Demokrasimizi kesintiye uğratan girişimlerin ülkeye verdiği zararı hep birlikte yaşadık. Darbelerden toplumun bütün kesimleri zarar gördü ancak en çok siyasi partiler zarar gördü'' dedi.
 
''İki generali yargılamak 12 Eylül'ü yargılamak değildir'' diyen Vural, ''Darbeye sebep olan zihniyetin topyekün ele alınması gerekmektedir. Biz, yalnız darbecileri değil, darbe zihniyetini ve darbe sürecini ele alan bir araştırmadan bahsediyoruz'' diye konuştu.
 
Son zamanlarda ''demokrasiye müdahale'' adı altına ortaya çıkan ve dava konusu olan planların ortaya çıkış süreçlerinin de ele alınması gerektiğini belirten Vural, bunların aynı zamanda Türkiye'nin siyasal rekabet sürecine de müdahale olduğunu kaydetti.
 
-''AKP, 12 Eylül'ün muktedir çocuğudur''-
 

CHP Grubu adına konuşan Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, demokrasiyi kesintiyi uğratan her eylemin ''darbe'' olduğunu ifade etti.
 
''Darbenin sağı-solu, askeri-sivili hepsi aynıdır'' diyen Öztürk, şu görüşleri dile getirdi:
 
''(Askeri darbeler kötüdür, sivil darbeler iyidir) şeklindeki bir algı doğru değildir. Askeri darbe dönemi kapandı ama sivil darbe dönemi uygulamalarının kapandığını söylememiz mümkün değildir. İster asker, ister sivil darbe olsun, bu dönemlerin sonunda ülkede her seferinde faşist yönetim egemen olmuştur.
 
AKP, sivil darbeler konusunda nedense korkak, ürkek davranmaktadır. Üç tane darbeci generali yargılıyormuş gibi göstererek darbelerle hesaplaşılmaz.''
 
''AKP, 12 Eylül 1980 rejiminin muktedir çocuğudur ve oradan beslenmektedir'' diyen Öztürk, darbeyi sürekli ''askerlerin yaptığını'' söylemenin ''sivil darbeyi gizlemek'' olduğunu ileri sürdü. Öztürk, ''AK Parti'nin son on yıllık politikaları da sorgulanmalıdır'' dedi.
 
-Tartışma-
 
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, sataşma gerekçesiye söz alarak, Öztürk'ün konuşmasına kadar darbelerin konuşulduğunu, ancak Öztürk'ün farklı bir konuşma yaptığını söyledi.
 
Canikli, ''Adeta 1960 darbesinin kendi açısından haklı gerekçelerini ortaya koymaya çalıştı ve hemen hemen hiç bir darbeye eleştirmedi. İktidarın icraatlarının millet tarafından tasdik edilmesinin ya da edilmemesinin dışına başka bir mekanizma var mı? Bu konuşmacı 'başka bir mekanizma olması gerekiyor' diyor. Dolaylı olarak gittiği yer askeri darbelerdir, onların propagandasıdır. Milletin karşısında olan bu anlayışa karşı çıkıyoruz'' diye konuştu.
 
Öztürk de sataşma gerekçesiyle söz alarak, ''Ben hayatımı darbelere karşı geçirdim. Sayın Canikli sivil darbeleri eleştirmemden rahatsız oldu. Askeri darbelere karşı çıkmayan şerefsizdir. Sivil darbelere karşı çıkmayan bir milyon kere şerefsizdir. Almanya'da Hitler iktidara gelirken askerle gelmedi, onlar da seçimle geldi'' dedi.
 
Canikli de yeniden söz alarak, şunları söyledi:
 
''Demokrasinin en vazgeçilmez unsuru olan seçime karşı çıkacaksınız, reddedeceksiniz. Seçimi, referandumu kabul etmiyorsunuz, eleştiriyorsunuz. Siz millet iradesini eleştiriyorsunuz. Millet iradesiyle kronik probleminiz var, bunu biliyoruz. Sivil darbe dediğiniz, milletin iradesidir, siz onu eleştiriyorsunuz. Nasıl millete bu şekilde hakaret edebilirsiniz? Millet iradesi sonuna kadar uygulanacaktır, hiç kimse bunu engelleyemeyecektir. Siviller de niyeti olan askerler de onların destekçileri de engelleyemeyecektir.''
 
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da söz alarak ''Yüzde 10 seçim barajı niye kullanılıyor? YÖK darbe ürünüdür ve siz bunu hala kullanıyorsunuz, kıskançlıkla sahip çıkıyorsunuz. Sizin döneminiz 12 Eylül programının aslında hızlandırılmış bir tekrarıdır'' diye konuştu.
 
-''Birileri millet iradesine şapkaları kadar sahip çıkamadı''-
 
AK Parti grubu adına önerge üzerinde söz alan AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, sözlerine, ''28 Şubat postmodern darbesine destek vermek de şerefsizliktir'' diyerek başladı.
 
Darbelerin, sağ veya sol görüş fark etmeksizin binlerce insanların cezaevlerine kapatıldığı, işkencelerden geçirildiği dönemler olduğunu anlatan Özdağ, şöyle devam etti:
 
''Bu coğrafyada, itibarını kaybetmiş bir ordu ile tutunmak mümkün değildir. Bu coğrafya ne itibarsız bir orduyu ne de darbeci bir orduyu kaldırır. Siyasetçiyi itibarsızlaştırarak demokrasiyi yaşatmak mümkün değildir. 1960'dan beri demokrasi çok sayıda kesintiye uğradı. Gelişmiş ülkelerinde orduları var ama bu ülkelerde ordular durumdan vazife çıkarıp demokrasiye müdahale etmiyor. Biz de öyle mi? Birisinin kafası bozuldu mu herkese bulaşıyor. Herkesin her türlü darbeye karşı olması gerekir. 'Biz 28 Şubat'ın arkasındayız' diyen bir kurum eleştiriyi hak eder. Bizim sorunumuz darbeci zihniyetledir.
 
Hesabı sorulmayan her darbe, bir sonrakinin hazırlayıcısı oldu. Bunlar hesap soramayan siyaset kurumunun pısırıklığından cesaret aldı. Darbecilerden hesap sormak demokrasiyi tahkim etmenin birinci şartıdır. İyi darbe yoktur. Darbeyle mücadele etmek bir yoldur, şapkayı alıp gitmekte bir yoldur. Bazıları şapkalarına sahip çıktığı kadar milletin iradesine sahip çıkamadı.''
 
Darbe yapmanın suç olduğunu vurgulayan Özdağ, ''Darbelerin yaraladığı, örselediği toplum haline geldik. Hala geceleri işkence rüyalarıyla uyananlar var bu ülkede. Darbelerin hedefi topyekun Türk milletidir. Türkiye mutlaka darbelerle, darbecilerle hesaplaşmak zorundadır. Bunu erteleyemeyiz artık. Siyaset kurumu her darbede şapkayı alıp gitmek yerine, şapkalarını darbecilerin başına geçirmelidir'' diye konuştu.

aa


Bu haber 629 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,721 µs