En Sıcak Konular

Türkiye'ye karşı sanal cephe

8 Nisan 2012 14:54 tsi
Türkiye'ye karşı sanal cephe İsrail'in sosyal ağa operasyonu

Bir açık istihbarat kaynağı olan sosyal medyanın gizli servislerin ilgisini çekmemesi elbette beklenemez. ABD haber alma teşkilatı CIA'in geçtiğimiz yıl itibariyle günde 5 milyon tweeti izlediği biliniyor. Yeni ve kayda değer bilgi şu: İsrail gizli servisi Mossad, Twitter'ı yalnızca pasif izleyici konumundaki sahte (fake) hesaplar üzerinden bir istihbarat kaynağı olarak kullanmanın ötesine geçmiş ve bu platformu bir operasyon sahasına dönüştürmüş.

Mossad'ın hâlihazırda yürüyen Twitter operasyonunun iki ayağı var. Bunlardan ilki İsrail'in dış politik çıkarlarına aykırı ya da anti-semitik mahiyette haber ve yorumlar yazan sosyal medya kullanıcılarını kuşatma. Bu kuşatma, 'sanal büyükelçi' ya da 'sanal şövalye' adı verilen istihbaratçılar tarafından yapılıyor. Algısı değiştirilmek ya da kontrol altına alınmak istenen hedef, erkekse 'motive' olabileceği düşüncesiyle güzel bir kadın tarafından takibe alınıyor. (Hedef kadınsa bunun tersi de geçerli olabiliyor.) Önce 'mention'larla (Hesap sahibinden söz etme) hedefin dikkati çekiliyor. Sonra kurulan sanal sosyal ilişkiyle mümkünse kullanıcının algısı değiştirilmeye çalışılıyor. Hedef çok önemliyse ve sosyal medyada sonuç alınamadıysa 'sanal büyükelçi', sosyal ilişkiyi arkadaşlık ya da partnerlik gibi daha ileri aşamalara götürmekle yükümlü. Bu birinci faaliyet, daha çok 'sanal kontrespiyonaj' (istihbarata karşı koyma) mahiyetinde.

Bir de espiyonaj faaliyetleri var. Bu faaliyetler kapsamında da hedef ülke (Türkiye) ile ilgili iç meseleleri (Kürt sorunu gibi) sosyal medya gündeminde tutma görevini üstlenmiş kişiler tarafından hesaplar açılıyor ve propaganda faaliyeti yürütülüyor. Mesela Jews4Kurdistan hesabından "Kürtler için Kürdistan. Bu, İsrail'in ve ABD'nin politikalarıyla değil, sizin var olma hakkınızla ilgili. Biji (Yaşasın) Kürdistan", KurdistanIsrael hesabından ise "Kudüs/Diyarbakır, İsrail/Kürdistan. Birbirlerini geleneksel olarak destekleyen benzer kadere sahip iki ülke" gibi tweetler atılıyor. Elbette bu hesap sahiplerinin Mossad bağlantılı olduğunu ispatlamak mümkün değil. Bağlantı olsa bile İsrail'in bir üniversite bünyesinde kurduğu sosyal medya bölümü üzerinden yürüttüğü bu operasyonlar, ustaca maskelenmiş durumda.
Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) bu tür hesapları yakın takibe aldığı yönünde bilgiler var. Emniyet'in istihbarat ve terör birimlerinin de özellikle KCK operasyonları ve PKK'yla mücadele konularında tweetler atan bazı hesap sahiplerini izlediği belirtiliyor.

Elbette Twitter'da herkes fikrini söylemekte serbest.
Ama eğer sosyal medya, bireysel düşüncelerin özgürce dile getirildiği bir platform değil de gizli servislerin operasyon alanına dönüşürse o zaman sivil toplum, kalesini devlete teslim etmek üzere demektir. Yalnızca yabancı gizli servisler değil, kendi ülkenizin servisi de Twitter'ı bu tür operasyonlar üzerinden yönetmeye başlarsa sivil toplum, devlete karşı yürüttüğü mücadelenin bir raundunu daha kaybeder.

MİT'in de Mossad gibi 'sanal büyükelçi'leri var mı bilmiyorum ama Twitter'ı yakından takip eden birimlerin var olduğunu biliyorum. İstihbaratçı takipçiler (followers) fiziki takip yapanların sanal âlemdeki muadilleri. MİT, Twitter gözlemlerine dayanarak kamu kurum ve kuruluşlarına Başbakanlık tarafından iki yıl önce genelge gönderilmesini ve Twitter'ın kullanımı konusunda uyarılarda bulunulmasını sağlamıştı. Bu uyarıların çok etkili olacağını sanmıyorum. Çünkü kullanıcılar -hatta kamu kurumlarında görev yapanlar bile- izlendiklerini bilmelerine rağmen sosyal medyadan vazgeçmiyorlar. Paradoksal bir biçimde insanlarda izlenme, dinlenme paranoyası arttıkça düşünce ve duygularını ifşa etme cüreti de artıyor. Bu, Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'vari her türlü totalitarizme karşı bir meydan okuma (challenge) aslında. Bahse konu tepkiyi, "X-Ray'den geçeceğime kendi irademle anadan üryan soyunurum," cümlesindeki yaklaşımla özetlemek mümkün.

Sosyal medyanın üç popüler mabedinden (Twitter, Facebook ve Youtube) gazeteci ve yazarlar için en önemlisi Twitter. Çünkü haber verme işlevi olduğu ve yoruma imkân tanıdığı için mesleğimizle örtüşüyor. Facebook daha çok geleneksel medyanın eğlence (entertainment), Youtube ise TV yayını (broadcasting) fonksiyonunu üstlenen sosyal medya sitesi.

Ferhat Ünlü / Sabah  (İlgili kısım)



Bu haber 1,769 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,941 µs