Hamzaçebi Erdoğan'ı öyle bir şeyle suçladıki
5 Nisan 2012 14:10 tsi
Başbakan Erdoğan'ın iki aydır din eksenli siyaset yaptığını ve halkı kutuplaştırdığını söyleyen CHP'li Akif Hamzaçebi, Adıyaman'daki alevilerin evlerine bu yüzden işaret konduğunu iddia etti.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın özelikle son zamanlarda din eksenli siyaset yürüttüğünü iddia ederek, ''Milleti oluşturan ana harcı, Sayın Başbakan yeniden karmak istemektedir'' dedi.
Hamzaçebi, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın izlediği siyasetin, toplumu kutuplaştırmak üzerine kurulduğunu ileri sürdü. Erdoğan'ın, özellikle son iki aydır din eksenli siyaset yürüttüğünü iddia eden Hamzaçebi, ''Toplum, manevi değerlerinde, din ve inanç konularında kutuplaştırılmaktadır'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'a göre, ''dinin ve manevi değerlerin sahibinin sadece kendisi ve AK Parti'' olduğunu öne süren Hamzaçebi, şunları söyledi:
''Sayın Başbakan'ın din eksenli bu siyaseti Türkiye'ye damgasını vururken, Adıyaman ve Erzincan'da Alevi vatandaşlarımızın evlerinin duvarlarına işaret konulmaktadır. Sayın Başbakan'ın din eksenli siyasetinin sonuçlarıdır bunlar. Bu tablonun sorumlusu kendisidir. Buna çözüm olarak, elindeki Kur'an-ı Kerim'i göstermektedir. Özellikle Milli Eğitim yasasının Türkiye'nin gündemine gelmesinden bu yana ağzından Kur'an-ı Kerim'i düşürmemektedir. Ayrıştırma, kutuplaştırma siyasetinin sonuçlarına karşı Sayın Başbakan'ın çözüm olarak sunduğu, dindir. Yani neden olduğu konuyu, aynı nedene dayandırarak çözmek istemektedir.
Kültürü parçalarsanız, bunun içinden sadece dini alıp bununla toplumu bütünleştirmeyi düşünürseniz, milleti parçalamış olursunuz. Milleti oluşturan ana harcı, Sayın Başbakan yeniden karmak istemektedir.''
Erdoğan'ın, CHP ve onun tarihini hedefine koyduğunu, İsmet İnönü'yü faşistlikle suçlamaya çalıştığını belirten Hamzaçebi, ''Sayın Başbakan'a bugüne gelmesini öneriyorum. Bütün dünyanın dışladığı Sudan Cumhurbaşkanı El Beşir'i Ankara'da kucaklamıştır'' dedi.
İslam tarihinde Sıffin Savaşı'nı örnek gösteren Hamzaçebi, Kur'an-ı Kerim'in alet edildiği bu savaşın, İslam toplumunda ilk bölünmeye neden olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan'a bu örneği verirken, ''Muaviye rolüne soyunma'' dediklerini anlatan Hamzaçebi, ''Bizim eleştirimiz; 'Türk toplumunu bölme, yanlış yoldasın' uyarısını yapmaktı. Ama öyle görünüyor ki Sayın Başbakan, Emevi Devleti'nin Muaviye rolünü üstlenmekten şikayetçi değil'' diye konuştu.
-''Amaç, yargı reformu değil''
TBMM'nin gündeminde denetimli serbestlikle ilgili tasarının bulunduğunu, tasarının, öngörülen şartları taşıyan hükümlülerin tahliye edilmelerine yönelik düzenleme içerdiğini belirten Hamzaçebi, CHP olarak bu düzenlemeye destek vereceklerini bildirdi.
Ancak, düzenlemenin yargı reformundan doğmuş bir ihtiyaç olmadığını savunan Hamzaçebi, şöyle devam etti:
''Cezaevlerinde şu anda tutuklu ve hükümlü olarak toplam 132 bin kişi vardır. Son 3 ayda tutuklu ve hükümlü sayısı 4 bin kişi artmıştır. Mahkumlar ve tutuklular beton zeminlerde yatmaktadır. Amaç, cezaevlerindeki bu sıkışıklığı gidermek, yeni tutuklulara yer açmaktır. Yaklaşık 15 bin kişinin tahliye olacağı hesaplanıyor. 15 bin kişilik ilave bir kapasitenin yaratılması hedeflenmektedir.
Amaç, yargı reformu değildir. Türkiye, tutuklu milletvekilleri ayıbını yaşıyor. Buna rağmen bir yargı reformu hazırlığı yok. Hükümet, hukuksuzluk yaratma konusunda adeta yarış halindedir. Silivri'de bir çok insan suçsuz yere cezaevinde yatmaktadır. Sayın Meclis Başkanı, tutuklu milletvekillerini ziyaret etmek gibi bir insani görevi yapmaktan bile kaçınmaktadır.
12 Eylül 2010 referandumundaki Anayasa değişikliğinde, ''Kuvvet komutanları ve genelkurmay başkanları, görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanır'' denildi. Ancak Sayın İlker Başbuğ, Anayasa'nın bu hükmü bir tarafa atılmak üzere, diğer mahkemelerde yargılanmaktadır.''
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hamzaçebi, 12 Eylül davasına ilişkin soru üzerine, ''Dava hangi şekilde sonuçlanır, bilemiyorum. Bunu izleyeceğiz. Davanın sonucuna ilişkin yorumda bulunmam doğru değil'' dedi.
Hamçzaçebi, ''Başbakan Erdoğan'ın, bu konuda size yönelik eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Geçici 15. maddenin kaldırılması, CHP'nin düşüncesiydi. Bu düşünce Anayasa paketine Sayın Başbakan tarafından dahil edilmiştir. Onların başlangıçta hazırladıkları pakette bu yoktu. Sayın Başbakan'ın eleştirisi samimi değil'' yanıtını verdi.
aa
Bu haber 626 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle