Arınç: Türkiye, Suriye için boş durmuyor

4 Nisan 2012 14:25 tsi
Başbakan Yardımcısı Arınç, katıldığı Uluslararası Kadın ve Medya Sempozyum sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Suriye'de yaşanan acı karşısında Türkiye'nin boş durmadığını belirterek, ''Boş duranlar da var şüphesiz. Türkiye'deki muhalefetin Suriye yönetimini arkalayan davranışlarının eleştirilmesi gerekir'' dedi.

 Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Beşar Caferi'nin Suriye Halkının Dostları Konferansı'na ilişkin eleştirilerinin sorulması üzerine Arınç, bir kişinin böyle bir konuşma yapmış olmasının İstanbul'da toplanan Suriye Halkının Dostları Konferansı'nı etkileyecek güçte olmadığını söyledi.

75 ülke ve 6 uluslararası kurumdan, aralarında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın da bulunduğu çok sayıda temsilcinin katılımıyla İstanbul'da yapılan toplantıda çok önemli kararlar alındığını hatırlatan Arınç, katılımcıların Suriye halkıyla dayanışma içerisinde olduklarını ifade ettiklerini anımsattı.

Arınç, şöyle konuştu:

''Bir taraftan BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisi Kofi Annan'ın bir taraftan Türkiye'nin yürüttüğü ve insani amaçlı pekçok çalışmanın onaylandığı bir toplantı oldu. Bu toplantıyı eleştirmeye yönelik birisinin söz sarf etmiş olmasını ciddi kabul etmemek lazım. Türkiye, dış politikada, Suriye'de yaşanan olaylara çok önem veriyor. İşin bir zulüm, katliam boyutu var. Maalesef şu ana kadar resmi rakamlarla bizim bilebildiğimiz 10 binin çok üzerinde çocuk, kadın, erkek, masum insanın şehir kuşatılarak bombalanması ve öldürülmesidir. Bu rakamın 20 binleri bulduğu söyleniyor, henüz teyit ettiremedik.

Bu acı karşısında Türkiye boş durmuyor. Boş duranlar da var şüphesiz. Türkiye'deki muhalefetin de Suriye yönetimini arkalayan davranışlarının eleştirilmesi gerekir. Bu yönetim ölüm kusuyor. Dolayısıyla bir an önce elbette şiddetin, silahların durdurulması gerekir. İstanbul'da yapılan toplantıyı Suriye yönetiminden birisinin eleştirmiş olması bence bir haber değildir. Haber, Türkiye'nin inisiyatifinde en önemli toplantıda Suriye halkının lehine kararlar alınmasıdır.''

''Türkeş, 12 Eylül'den doğrudan zarar görmüştü''

12 Eylül ile ilgili yargılamanın başladığını hatırlatan Arınç, davaya çok sayıda müdahillik talebi olduğunu belirtti. Arınç, ''Başbakanlık adına müdahale ettik çünkü hükümet ortadan kaldırılmıştı. Meclis adına müdahale talebi oldu çünkü Meclis'in faaliyetleri askıya alınmış, siyasi partiler de kapatılmıştı. Hepimiz bunun mağduriyetini yaşadık. Ben de o darbede siyasi yasaklı oldum, gözaltında kaldım. Benim gibi binlerce insan hatta cezaevlerinde işkence gördü. Hepimiz o günlerin Türkiye için bir karabasan gibi bir felaket günü olduğunu biliyoruz'' diye konuştu.

Arınç, bugünün merhum Alparaslan Türkeş'in de ölüm yıl dönümü olduğunu anımsatarak, Türk siyasetinde çok önemli bir yeri olan ve Türk milliyetçilerinin sembol isim olarak kabul ettikleri önemli bir şahsiyeti ölüm yıl dönümünde rahmetle anmanın kendileri için görev olduğunu kaydetti.

Alparslan Türkeş'in 12 Eylül'den doğrudan zarar gören, ceza alan, tutuklanan ve hakkında davalar açılan bir kişilik olduğunu vurgulayan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Onun arkasından siyaset yaptığını ve yolundan gittiğini ifade edenlerin bundan 2 yıl önceki referandumda 'hayır' oyu kullanmış olmaları elbette büyük bir çelişkiydi ama bilin ki, Milliyetçi Hareket Partisi'nin tabanının en az yüzde 30'u parti yönetiminin düşüncesinin aksine o referandumda 'evet' oyu kullanmıştır. Dolayısıyla o referandumda 'evet' oyu kullanan hem ülkücülerin hem milliyetçilerin bugün rahmetlinin ölüm yıl dönümünde darbecilerin mahkeme önüne çıkarılmış olmasından ne büyük bir mutluluk duyduklarını ve rahmetli Türkeş'in bundan büyük bir sevinç duyduğunu ben şahsen düşünüyorum. İnşallah Türkiye artık darbeler dönemlerinin çok gerilerde kaldığı, demokrasinin gittikçe güçlenip bir çağdaş ülke olarak bundan sonra sadece özgürlükleri soluklayacağımız bir ortama kavuştu. Buna vesile olan yüce milletimize tekrar teşekkür ediyorum.''

''Hayatta olduklarını biliyoruz''

Başbakan Yardımcısı Arınç, bir basın mensubunun ''Kenan Evren ile yakın zamanda görüştünüz mü?'' sorusuna, ''Hayır, ben görüşmedim. Ancak sanıyorum 5-6 sene olmuştur, belki de Meclis Başkanıydım. Turgutlu'da, benim biliyorsunuz eski seçim bölgem Manisa'dır, Turgutlu'da bir hayırseverin yaptırdığı okul açılışında Hilmi Özkök Paşamız da vardı, ben de vardım, o da Turgutluludur. O gün davet edilmişti. Evren de açılışa gelmişti. Zannediyorum, üçümüz aynı hizada bir süre oturduk. O günden bugüne görmedim'' yanıtını verdi.

Suriye'ye, belgesel çekmek için giden ve bir süredir kendilerinden haber alınamayan ''Gerçek Hayat'' dergisi Ortadoğu temsilcisi Adem Özköse ve kameraman Hamit Coşkun'un durumlarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Arınç, ''Hayatta olduklarını farklı kaynaklardan almış olduğumuz haberlerle biliyoruz. Bu bizi mutlu ediyor. Türkiye'ye bir an önce dönmelerini hem Dışişleri Başbakanlığımız aracılığıyla Suriye makamlarından, hem Başbakanlığımız aracılığıyla yine Suriye makamlarından ısrarla talep ediyoruz. Onlardan farklı sesler geliyor ama bize ulaşan özel bilgiler hayatta olduklarını ve emin bir yerde olduklarını gösteriyor. Biz gazetecilerimizin en kısa zamanda Türkiye'ye dönecekleri ümidini taşıyoruz'' diye konuştu.

AA

Bu haber 567 defa okundu.