İthal kumaşa ek vergi gelince rekabette ikinci lige düştük

4 Nisan 2012 11:29 tsi
İthal kumaşa getirilen ek vergi ile yerli markaların kendi pazarında haksız bir rekabet içinde kaldığını belirten Koton Eşbaşkanı Gülden Yılmaz, yurtdışındaki üreticilerin Çin'den kumaş alarak daha avantajlı hale geldiğini savundu. Fiyatlardaki artışın g

Uzun süredir markalaşmaya odaklanan hazır-giyim sektöründe dünya markaları ile baş edebilecek şirketler ortaya çıktı. Türkiye pazarında ise yerli markalar, yabancı markalara karşı gücünü koruma mücadelesi veriyor.

Yabancı markalarla rekabet etmenin eğitici bir şey olduğunu söyleyen Koton Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Gülden Yılmaz'a göre ithal kumaşa getirilen ek vergilerle Türk markaları dünya rekabetinde ligden düşmek durumunda kaldı. Koton olarak birçok firma gibi ek vergilerden ister istemez etkilendiklerini belirten Yılmaz, bunun sonucu olarak yerli markaların fiyatlarını yükseltmek durumunda kaldığını belirterek, "Yerli markalar kendi pazarında haksız bir rekabetle karşı karşıya kalıyor.

Artış aslında müşteriden çıkıyor. Müşterinin satın almaya değer bulduğu fiyatla oynayacak gücü kendimde hissetmiyorum. Ama çok zorlanıyoruz, bir şekilde kedimizi döndürmeye çalışıyoruz. Yurtdışındaki markalar bir şekilde Çin'den de olsa kumaşı getiriyor. Biz kendi ülkemizde gol yiyoruz. Ülkeler biraz markaları ile değerlidir. Biz markalarımızı oluşturduğumuz sürece insanlar geliyor, bu markaları satın alıyor ve memlekete artı değer olarak doğuyor bunlar." dedi.

Kumaşa ek vergiyi acele verilmiş bir karar olarak değerlendiren Yılmaz, hazır-giyim sektörünün birçok marka çıkarması gereken bir döneme girdiğini ifade etti. Sektörün yaşadığı süreci "1980'lerde sektör desteklendi, yatırımlar yapıldı. 1992 krizine kadar fabrikalar açıldı. Biz de ilk tohumlarımızı o zaman attık. 1995'ten sonra markalar ortaya çıktı. ABD ve Avrupa standartlarında mal üretmeye başladık. Donanımlarımızı tamamladık ve en olgun çağımıza geldik. Sonra markalarımızı oluşturma sürecine girdik, birçok marka yurtdışına açılmaya başladı. Hazır-giyim sektöründe sezonluk çalışma dönemi çoktan sona erdi; günceli yönetmek, güncel modanın peşinde koşmak kaçınılmaz oldu." şeklinde özetleyen Gülden Yılmaz, yenilikleri herkesten önce fark eden, müşteriyi en iyi anlayan şirketlerin başarılı olduğunu belirterek, Koton olarak ürün çeşitliliği ile herkese ulaşmayı hedeflediklerini ve Türkiye'de 60'ı aşkın şehirde mağazacılık yaptıklarını kaydetti. "Biz hiçbir zaman niş bir pazarın içinde yer almak istemedik. Koton, tek bir marka gibi görünüyor ama Koton kadının içinde bile birçok alt marka bulunuyor. 2000 yılında 'çok çeşitli ürünü tüketiciye sunacağız' diye bir karar aldık. Denim pantolonlar çalışmaya başladık ve bu alanda oldukça iddialıyız. Pazardan da ciddi bir pay alıyoruz." diyen Yılmaz, yılda 70 milyon kişinin mağazalarına giriş-çıkış yaptığını, işin başında ciddi bir alan araştırması yaptıklarını dile getirdi.

Bu yıl 43 yeni mağaza açmayı hedeflediklerini söyleyen Yılmaz, "Yurtdışında yeni hedef pazarlarımız var. Körfez pazarı bizim ilk girdiğimiz pazarlardan. Bugün Dubai'de insanlar artık Koton'u bir marka olarak biliyor. Oradaki başarımız müşteriyi anlama dürtüsünü içselleştirmiş olmamızdan kaynaklanıyor. Lokal ihtiyaçları anlamamız gerekiyor. Romanya'da 5 mağazamız var, orada yavaş yavaş tanınan bir marka haline geliyoruz. Koton hem keşfediyor hem de yeni yerleri fethediyor. 2011 yılını 700 milyon TL ile kapattık. Bu yıl yüzde 35 büyüme bekliyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de büyük beden giyen artıyor

Gülden Yılmaz, değişen tüketici ihtiyaçlarını gözden kaçırmadıklarını, bu yüzden de gözlerinin sürekli pazarın üstünde olduğunu belirtti. Koton'un büyük bedene olan ilgisini de bununla ilişkilendiren Yılmaz, şunları söyledi: "Pazardaki boşlukları değerlendirmek ve bunun üzerine strateji belirlemek bizim en büyük özelliğimiz. Aslında doğru yolun üzerinde gitmek gerekiyor. Büyük beden de onlardan biri, Türkiye'de yapılı ve kilolu insanların sayısı artıyor ve bizim bu ihtiyaca cevap vermemiz gerekiyor. Biz bu sene trend çalışmalarında büyük beden üzerine çalıştık. Bu, bizim büyük bedende 3. sezonumuz. O insanlar da moda giyinmek istiyor, onların da ihtiyaçlarını karşılamak gerekiyor."



Bu haber 531 defa okundu.