En Sıcak Konular

'Maceracı değiliz ama...'

27 Mart 2012 09:34 tsi
'Maceracı değiliz ama...' Türkiye'nin bir sonraki hamlesi ne olacak?

Doğrusu önemli konuların uzun soluklu devlet aklı yerine geçici iç politika hesaplarına kurban edilmesi her zaman daha olumsuz bir durum üretir. Fransa’nın seçim sebebiyle Ermeni meselesini kaşıması ne kadar yanlışsa, seçim var diye yaşanan dramlara gözünü kapatmak da o kadar yanlış olur, ‘bencillik’ sayılır. Uluslararası ilişkilerde ve bloklar arası inisiyatif mücadelelerinde elbette tüm dünyadaki faktörleri bir oyunun içindeki hamleler gibi değerlendirmek, yani kaleyi almak için atı vermek anlaşılır bulunabilir. Ama insani ve vicdani hassasiyetleri yaralayan hamleler şahı devirseniz bile sizi vicdanlarda mağlubiyete mahkum eder.

Suriye’de muhalefetin zayıf ve çok parçalı olduğu iddiası, bahane olarak kullanılan bir argümandır ve Baasçıların el altından yaydığı bir propagandadır. Rejimin insanlık dışı uygulamalarına dur demenin ön şartı muhalefetin gücü olamaz. Muhalefet güçlü olsa zaten zulüm görmez, kendi göbeğini kendi keser.

ABD Irak’a girerken yaptığı hatalar gibi çıkarken de hata yapmış, Irak’a yönelik kullandığı ‘başarı öyküsü’nü bozmamak için Maliki yönetimine hak ettiğinden fazla güç aktarmıştır. ABD’nin yakın işbirliği içinde olduğu Kuzey Irak’takiler bile Maliki’ye zehir zemberek yüklenmektedir. Mesut Barzani geçen hafta yaptığı açıklamada Maliki’yi Saddamlaşmakla suçladı. Ülkeyi iç savaşın ve bölünmenin eşiğine getiren ve İran’ın eksenine oturtan bir yönetime ABD’nin açık çek vermesi çok ilginç bir durumdur. Nitekim bu yönetim, Suriye rejimine yardımda bulunmaktan ve topraklarını geçiş koridoru gibi kullandırmaktan da çekinmemektedir. Bu tablonun arkasında bir ‘siyasetsizlik hali’ mi var, yoksa uzun vadeli başka bir hesap mı? En iyimser yorum seçimler sebebiyle yaşanan bir çekingenlik ve siyasetsizlik halidir. Halkı üzerindeki meşruiyetini ve gücünü kaybeden Esad yönetimi ise uluslararası inisiyatif mücadeleleri arasındaki denkleme dayanarak varlığını devam ettirmeye çalışmaktadır.

BM’nin, daimi üyeler Çin ve Rusya sebebiyle silik davranması belki anlaşılabilir, ama ABD’den şu anki niyet ve söylemlerinden daha aktif bir tutum içine girmesi beklenmektedir. Böyle bir atmosferde Türkiye’ye dışarıdan kimsenin akıl verecek durumu olmadığı söylenebilir. Türkiye elbette sağduyu ve aklıselimle hareket ederek kendi çıkarlarını gözetecektir. Hem insani ve vicdani tutum sergilemekten ve bunun gereğini yapmaktan kaçınmayacaktır, hem de milli çıkarlarını ve bölgesel menfaatlerini koruyacak yaklaşımlar geliştirecektir. Bu ise Suriye’ye karışıp karışmama, müdahalede yer alıp almama basitliğinde değerlendirilemez.

Türkiye macera sevdalısı değildir, ama kendi aleyhine bir durum üretilmesine de eyvallah diyemez.

Yanı başındaki köylerin vurulması, Türk kökenlilerin sistematik katliama maruz bırakılması, binlerce insanın göç etmek zorunda kalması, PKK’nın Suriye üzerinden saldırılara başlaması veya otonom bir bölge oluşturmaya kalkışması gibi hallerde Türkiye sessiz ve pasif bir tutum takınabilir mi? Bu tür konular, Türkiye’nin Suriye üzerine hesap yapması değildir. Türkiye ne göçmenlere kapısını kapatabilir, ne yanı başında toplu katliamlara seyirci kalabilir, ne de terör örgütünün faaliyetlerini görmezden gelebilir. İstanbul’da yapılacak Suriye’nin Dostları Toplantısı büyük önem taşıyor. Arap Ligi ve BM’nin meseleyi ne kadar ciddiye aldığını hep birlikte göreceğiz. Başbakan Erdoğan’ın Seul’da gerçekleştirdiği Başkan Obama görüşmesi bu noktada ümit verici olmuştur. Başkan Obama’nın sergileyeceği liderliğin bir kısım belirsizlik ve kaygıları gidereceğini ümit ediyoruz. 

Yasin Akdoğan / Star (İlgili kısım)



Bu haber 1,417 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,233 µs