Atalay, BM'de düzenlenen toplantıda konuştu

22 Mart 2012 18:59 tsi
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye'nin bu yıl 31 Mayıs'ta İstanbul'da Medeniyetler İttifakı toplantısına ev sahipliği yapacağını bildirdi.



New York'ta BM Genel Merkezinde konuşan Atalay, ''İstanbul toplantısı, bizim Medeniyetler İttifakı'na olan güçlü taahhüdümüzün bir başka göstergesidir'' dedi ve BM ülkelerini İstanbul'daki toplantıya davet etti.

Başbakan Yardımcısı Atalay New York'ta BM Genel Merkezinde, BM Medeniyetler İttifakı girişimi ve BM Genel Kurulu tarafından düzenlenen ''Barışçıl ve Herkesi İçine Alan Toplumlar Kurulması İçin Kültürlerarası Anlayışı Teşvik Etme'' konulu üst düzey toplantının açılışında konuştu.

Dünyanın giderek küçüldüğünü, modern iletişim araçlarıyla bilginin herkese daha hızlı ulaşabildiğini ve bilgi çağının insanları son derece güçlü kıldığını söyleyen Atalay, şu ifadeleri kullandı:

''Ancak kendi aramızda anlayışa ulaşabildik mi? Daha fazla bilgiye sahip olmak birbirimizi daha fazla anlıyoruz anlamına mı geliyor, ya da birbirimizle daha insancıl bir şekilde iletişim kurabildiğimiz anlamına?''

Bu sorunun günlük yaşamın merkezinden alınan kararlara, milli politikalara ve hatta küresel ilişkilere kadar uzandığına dikkati çeken Atalay, ''Bugün sahip olduğumuz bilgi zenginliğine rağmen hala birbirimizi anlamanın temel unsurlarından yoksunuz'' diye konuştu.

Birbirini anlamanın, kendinden farklı olanlara da elini uzatabilmek anlamına geldiğini söyleyen Atalay, ''Bana göre birbirini anlama, bir arada var olma kültürünü geliştirme ve besleme anlamına da geliyor'' dedi.

Ortaçağ dönemindeki İspanya'da ve Endülüs'te değişik dinler, etnik ve kültürel gelenekler olarak birlikte yaşama tecrübesine ''convivencia'' denildiğini ve bunun temelinde insanlığın ortak yararı için çalışma idealinin bulunduğuna işaret eden Atalay, şunları kaydetti:

''Bugün de 'convivencia' idealini küresel düzeyde canlandırmaya ihtiyacımız var. Bunun için de ilk olarak zihni bir devrime, zihinlerimizin, fikirlerimizin ve kavrayışlarımızın radikal bir dönüşümüne ihtiyacımız var. Sonra da bunu sosyal, ekonomik ve siyasi programlarla somut harekete dönüştürmemiz lazım.''

BM Medeniyetler İttifakı girişiminin de küresel düzeyde bu amacı gerçekleştirmeyi hedeflediğini söyleyen Atalay, ''Medeniyetler İttifakı'nın, BM'nin küresel misyonuna mükemmelen uyduğuna inanıyorum. İyi yerleşmiş ilkeleri ve 100'den fazla ülkenin, sayısız kuruluşun ve bireyin küresel desteğiyle Medeniyetler İttifakı, dünyada, somut siyasi etkileriyle daha fazla anlayış ve kültürel yakınlığın ortaya çıkmasında hayati bir rol oynamaktadır'' dedi.

''Çağımızın küresel sorunları küresel çözümler gerektirmektedir. Bu da değişik kültürler ve toplumlar arasında ortaklık ve eşgüdüm anlamına gelmektedir'' diyen Atalay, bir kişinin kimliğini ya da bir ulusal çıkarı korumak için çatışmayı teşvik etmenin insan aklının "ihaneti" olduğuna dikkati çekerek, bir grup insanı, diğerine üstün göstermenin ve uluslararası sistemin başarısızlıkları için suçlamanın insan onuruna aykırı olduğunu belirtti.

Kültürel ve dini kimliklerin tanınması ve onlara saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Atalay, bu kimliklerin bir toplumun bütünlüğü ve uyumu için elzem olduğunu, ancak bu kimliklerin hiçbirinin de ''donmuş kalıplar'' olmadığını, bunların dinamik, akışkan, çok boyutlu ve etkilere açık olduğunu ve diğer kültürel kimliklerin ve geleneklerin gerçekliğini geçersiz kılmadığını vurguladı.

Değişik geleneklerin varlığının, insanlığın ayrılmaz bir parçası olduğuna işaret eden Atalay, ''Kimlik ve farklılık arasındaki nazik denge, kendimize bakışımızın ve başkalarına olan saygımızın bir uzantısıdır'' dedi.

Bu kapsamda Kuran'dan da bir sure okuyan Atalay, birbirini tanımanın insanlık için ortak yararı yaymak olduğunu belirterek, ''Ancak başkalarının gerçekliğini tanıyarak birbirimizi tanıyabilir ve insanlığın ortak yararı için çalışabiliriz'' diye konuştu.

Bu kapsamda herkese önemli sorumluluk düştüğüne işaret eden Atalay, siyasi liderlerin, dini liderlerin, iş adamlarının, bilim adamlarının, uzmanların, gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının, bu çalkantılı, ama geleceği parlak görünen dönemde tarihi rolü olduğunu ifade etti.

-Türkiye ve Medeniyetler İttifakı-

Türkiye'nin tüm bu nedenlerle Medeniyetler İttifakı'na kendini adadığını belirten Atalay, ''Çünkü paylaştığımız insanlığımıza inanıyoruz, entelektüel, ahlaki ve siyasi güçlerimizi birleştirirsek içimizdekinin de en iyisini çıkarabileceğimize inanıyoruz. Çünkü birbirimize her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz'' dedi.

Türkiye'nin bu yıl 31 Mayıs'ta İstanbul'da Medeniyetler İttifakı için bir yenilenme toplantısına (Medeniyetler İttifakı Taahhüt Forumu) ev sahipliği yapacağını bildiren Atalay, bu toplantının ardından adalet, barış ve İttifak'ın esas değerlerini ele alan bir günlük konferans da düzenleneceğini belirtti. 

Bu haber 667 defa okundu.