TBMM Komisyonu'nun Madımak raporu

18 Mart 2012 12:19 tsi
1993'te Sivas'a giderek rapor hazırlayan Meclis komisyonu Madımak raporunda şehir dışından gelen, eylemci topluluğu yönlendiren çekirdek bir provokatör gruba dikkat çekti.

Meclis, Sivas'taki olaylardan 4 gün sonra 'Sivas Olaylarını Araştırma Komisyonu' kurdu. Sivas'a giderek rapor hazırlayan komisyon üyeleri, şehir dışından gelen, eylemci topluluğu yönlendiren çekirdek bir provokatör gruba dikkat çekti.
 
Ayrıca komisyon, başta vali olmak üzere Sivas'taki yöneticileri 'basiretsiz, kararsız ve öngörüsüz' olarak rapor etti.
 
2 Temmuz 1993'te Sivas'ta 37 kişinin katledildiği olayları araştırmak üzere 6 Temmuz 1993'te DYP, ANAP, SHP, Refah Partisi ve CHP'nin önergeleri birleştirilerek Meclis Sivas Olaylarını Araştırma Komisyonu kuruldu.
 
Başkanlığını DYP Nevşehir Milletvekili Osman Seyfi'nin yaptığı komisyonun raporunda Sivas olaylarıyla ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor. Sivas'a gidilerek ve taraflar dinlenerek hazırlanan raporun sonuç bölümünde, "Olayların öncesinde, başlangıcında, gelişmesinde ve müessif bir şekilde sonuçlanmasında Sivas'taki yöneticilerin basiretsizliği, kararsızlığı ve aczinin bulunduğu tespit edilmiştir." deniliyor. Raporda, "il yönetimindeki idarecilerin olayın mezhep çatışması neticesini vereceği şeklindeki hatalı bir değerlendirme yaparak, yeterli güç olduğu halde uzun süre eylemcileri durdurarak dağıtmadığı; eylemcileri bir arada tutmaya özen göstererek eyleme iyice şartlanmalarına yol açtığı" kaydediliyor. Raporda, "Komisyon, Sivas halkının devletimizin yanında ve destekleyicisi olduğunu, tahrik ve provokasyonlarla çıkan olayların önlenememesinin Sivas'taki yöneticilerin hatası ve tedbirsizliğinden kaynaklandığını tespit etmiştir." ifadesi kullanılıyor.
 
KOMİSYONA GÖRE, OLAY 'PROVOKASYON'
 
Meclis'in Sivas Olaylarını Araştırma Raporu'nda 'olayların başlaması ve gelişmesi aşamalarında provokasyon vurgusu da yapılıyor ve 'eylemci topluluğu yönlendiren çekirdek bir provokatör grubun var olduğu' belirtiliyor. Emniyet müdürünün verdiği 'olayda kesin provokasyon olduğu' bilgisini paylaşan komisyonun raporunda, emniyet müdürünün "dışarıdan gelme birtakım güçler olduğu, ilk defa Paşa Camii'ne gittiğinde cami avlusunda karşılaştığı ve ikaz ettiği topluluktaki kişileri 2-3 saat sonra göremediği' ifadeleri yer alıyor. Raporda provokasyonla ilgili şu ifadeler dikkat çekiyor: "Topluluk cami ve kültür merkezi önünde birkaç defa dağılma eğilimine girmesi ve dağılmaya başladığında topluluk içerisinden 'nereye gidiyorsunuz, tekrar toplanıyoruz' gibi sözlerle ve sloganlar atarak topluluğu yeniden harekete geçirenlerin ve topluluğun dağılması için konuşma yapanları küfür ve hakaret yoluyla engellemeye çalışanların, bu suretle topluluğu yönlendirenlerin mevcut olduğu anlaşılmaktadır."
 
Bu arada geçtiğimiz hafta Zaman'ın yayımladığı manşette olayların sorumlusu olarak valiyi gören dönemin Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Yücetürk'ün Araştırma Komisyonu'nda da benzer ifadeleri kullandığı görülüyor. Meclis raporunda bu durum şöyle ifade ediliyor: "Tugay Komutanı, vali ile üç defa makamında görüştüğünü, 'Neden müdahale edip dağıtmıyoruz, elebaşlarını almıyoruz, neden bekliyoruz?' şeklinde sorduğunu, Vali'nin de her defasında kendisine eylemcilerin şimdilik kontrolleri altında olduğunu, konuyu değerlendirdiklerini, emniyet müdürüyle temasta olduklarını, böyle bir teşebbüse girmeleri halinde topluluğun kontrolden çıkacağını ve daha taşkın olaylar olacağını söylediğini ifade etmiştir."
 
Meclis raporunda Vali'nin neden topluluğa zamanında müdahale edilip dağıtılmadığı yönündeki sorulara cevabı da yer alıyor. Komisyona 'eylemci topluluğu özellikle dağıtmadıkları' bilgisini veren dönemin Valisi Ahmet Karabilgin'in rapora geçen karşı savunması ise şöyle: "Vali ise mezhep çatışması çıkması ihtimali üzerinde durduğunu, Kültür Merkezi'nde oluşacak bir çatışmanın otomatik olarak şehirde mezhep çatışması meydana getireceğini, Kültür Merkezi'nde meydana gelecek çatışmada birkaç kişinin ölmesinin bile kentin birbirine girmesi için yeterli olacağını, eylemci grubun kontrol altında tutulması ve özellikle dağıtılmaması için özen gösterdiğini ifade etmiştir." Vali ayrıca kendisinin Tugay'dan destek isterken bu desteği alamadığını savunuyor.

zaman


Bu haber 788 defa okundu.