En Sıcak Konular

İhsanoğlu BM Genel Kurulu'nda konuştu

16 Mart 2012 22:50 tsi
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, ''Herkes askeri müdahaleye karşı ve bunun çok önemli nedenleri var. Böyle bir seçenek Suriye'ye çok daha fazla yıkım getirir, biz buna karşıyız'' dedi.

İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'la bugün yapacağı görüşme öncesinde BM'de basın toplantısı düzenledi.
 
Washington'da dün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile önemli bir görüşme yaptıklarını söyleyen İhsanoğlu, Washington'daki temasları çerçevesinde ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ile insani yardımlar konusunda bir anlaşma imzaladıklarını da anımsattı.
 
Suriye'deki durumun tüm uluslararası toplum için büyük endişe kaynağı olduğunu belirten İhsanoğlu, İİT'nin hem siyasi çözüm hem de insani yardımlar kapsamında yardımcı rol oynadığını anlattı.
 
Suriye'ye BM ile müşterek insani yardım gönderdiklerini ve heyetin Şam'a vardığını söyleyen İhsanoğlu, İİT'nin Suriye'deki olayları başından beri yakından takip ettiğini, siyasi olarak sorunun çözümünde BM-Arap Birliği özel temsilcisi Kofi Annan'ın misyonunu desteklediklerini vurguladı.
 
''Suriye'de çıkış için kapsamlı bir çözüme ihtiyaç var'' diyen İhsanoğlu, BMGK'da da bu yönde bir karar tasarısı hazırlanması yönünde uzlaşmanın oluşmakta olduğunu da söyledi.
 
İİT için Suriye dışındaki konuların başında Somali'nin de geldiğini vurgulayan İhsanoğlu, İİT'nin Somali'deki yardımlarının herkes tarafından iyi bilindiğini belirtti.
 
İhsanoğlu İİT için tarihi bir başarının da İİT Uluslararası Daimi İnsan Hakları Komisyonu'nun kurulması olduğunu belirterek, Komisyonun 18 üyesinden 4'ünün kadın olduğunu ve şu an başkanlığını da kadın üyenin yaptığını vurguladı.
 
-Sorular-
 
Suriye'de sorunun çözümüne yönelik bir soru üzerine İhsanoğlu, Suriye'de neler yapılmaması konusundaki liste üzerinde neredeyse herkesin anlaştığını belirterek, ''Herkes askeri müdahaleye karşı ve bunun çok önemli nedenleri var. Böyle bir seçenek Suriye'ye çok daha fazla yıkım getirir, biz buna karşıyız'' dedi.
 
Suriye'de neler yapılması konusunda ise Rusya ve Çin'in desteğinin alınmasının önemine işaret eden İhsanoğlu, BMGK'da kabul edilecek olası bir karar tasarısının ''müşterek bir dile sahip olması gerektiğini'' ifade etti.
 
İhsanoğlu, ''Suriye'de ilk önce ölümlerin sona ermesi ve ateşkesin sağlanması gerekiyor, bu olursa siyasi süreç de başlayacaktır'' dedi.
 
Kofi Annan'ın, Suriye'deki krizin çözülmesine yönelik girişimler kapsamında ''tek ses'' olması gerektiği yönündeki açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine ise İhsanoğlu, ''Evet biz Kofi Annan'ı destekliyoruz, gerçekten de tek bir ses olmalı. Ama tabii tek bir günde her şey çözülemez'' diye konuştu.
 
Siyasi süreçle, insani sürecin birbirinden ayrılması ve insani sürecin siyasileştirilmemesi gerektiğini ifade eden İhsanoğlu, Suriye'ye varan BM-İİT insani yardım heyetine Suriye hükümeti yetkililerinin liderlik etmesine ilişkin bir soru üzerine ise ''Bunu kabul etmek zorundayız, işin tabiatı böyle, çünkü başka türlü ihtiyacı olan insanlara erişmek ve insani durumu tespit etmek mümkün değil'' dedi.
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'ye ilişkin son açıklamalarıyla ilgili bir soru üzerine ise bu açıklamaları henüz görmediğini belirten İhsanoğlu, Afganistan'da son günlerde meydana gelen gelişmelerden ise büyük kaygı duyduklarını, (16 kişinin öldürülmesi) olanları anlamanın zor olduğunu belirtti.
 
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Suriye'deki krizin aşılmasıyla ilgili olarak, ''BM Güvenlik Konseyi (BMGK) iki vetodan dolayı kilitlenmiş durumdadır. Bu kilidin açılması için bu iki devletle ve özellikle Rusya ile anlaşmak lazım'' dedi.
 
BM'de Türk gazetecilere konuşan İhsanoğlu, ''Ruslarla bir noktaya ulaşılırsa- ben onu ümit ediyorum ve biz buna destek veriyoruz- o zaman kan dökülmesi önlenecektir. Onun etrafında da diğer siyasi meseleler müzakere edilir'' dedi.
 
İİT Genel Sekreteri İhsanoğlu, BM'de düzenlediği basın toplantısının ardından Türk gazetecilerin Suriye'deki duruma ilişkin sorularını yanıtladı.
 
İhsanoğlu, Suriye'ye ilişkin önemli gelişmenin Kofi Annan'ın BM-Arap Birliği özel temsilcisi olarak seçilmesi ve Şam'a yaptığı ziyaret olduğunu belirterek, ''Biz İİT olarak Kofi Annan'ın misyonunu destekliyoruz. Suriye ile ilgili olarak bütün dünyanın bulunduğu çıkmazdan kurtulmak için her şeyden önce nelerin yapılamayacağının altını çizmek ve nelerin yapılabileceğini tespit etmek lazım'' dedi.
 
İhsanoğlu şunları kaydetti:
 
''Herkes (Suriye'ye) dışarıdan askeri müdahaleye karşı olduklarını ifade ediyorlar. Dün Sayın Hillary Clinton ile yaptığımız konuşmada kendileri de yeniden bunun altını çizdiler. Dışarıdan askeri müdahale olmayacağına göre bunun dışındaki opsiyonların düşünülmesi lazım, bunların başında kan dökülmesini, insanların öldürülmesini önlemek geliyor. Bizim arzumuz bu temel meseleyi halletmektir, yani çatışmanın, kan dökülmesinin önlenmesi ve bu temel nokta etrafında diğer mümkün olanları yapmaktır, çünkü BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) müeyyideleri dışında hiçbir başka uluslararası kuruluşun müeyyide uygulama imkanı yoktur. Bütün dünya sistemi içerisinde müeyyide uygulama imkanı olan, müdahale imkanı olan bir tek kuruluş vardır, o da Güvenlik Konseyi'dir.''
 
''BMGK iki vetodan dolayı kilitlenmiş durumdadır. Bu kilidin açılması için bu iki devletle ve özellikle Rusya ile anlaşmak lazım gelir, işte şimdi eminim ki bu temasların da neticesinde Ruslarla bir noktaya ulaşılırsa- ben onu ümit ediyorum ve biz buna destek veriyoruz- o zaman kan dökülmesi önlenecektir. Onun etrafında da diğer siyasi meseleler müzakere edilir.''
 
''Suriye'deki krizin siyasi yönüyle insani yönünü birbirinden ayırmak lazım'' diye konuşan İhsanoğlu, ''Biz bir an evvel Suriye'ye insani yardım göndermek durumundayız. Binlerce, on binlerce, yüz binlerce insan etkilenmiştir, şehirler yıkılmıştır, aileler, yüz binlerce insan yerinden, yurdundan edilmiştir. Bunun içine politika konulduğu zaman (Suriye'de) hükümet bunu reddedecektir. Hükümetin reddettiği müdahaleyi siz yapamayacaksınız'' dedi.
 
İnsani yardımın siyasileştirilmemesi gerektiğini yineleyen İhsanoğlu, İİT ile BM arasında bu konuda bir anlaşma olduğunu belirterek, BM-İİT heyetinin dün Şam'a vardığını ve değerlendirme çalışmalarına başladığını da bildirdi.
 
Ekmeleddin İhsanoğlu, ''Yani Suriye'de nerede, neye ihtiyaç var, onun bir hafta sürecek bir değerlendirme çalışması olacak. Ondan sonra BM ajanslarıyla beraber iş bölümü yapacağız'' dedi.
 
Suriye'de siyasi çözüm açısından ise kan akmasının, adam öldürülmesinin önlendiği günden itibaren siyasi diyaloğun başlaması gerektiğini vurgulayan İhsanoğlu, ''Çözümün ilk unsurlarının bunlar olması lazım'' dedi.
 
Kofi Annan'ın heyetinin Pazar günü Şam'a varacağının hatırlatılması üzerine ise İhsanoğlu bu durumu olumlu gördüklerini belirtti.
 
-''Türkiyesiz çözüm mümkün değil''-
 
''Türkiye'nin Suriye'de 'anahtar ülke' olduğu belirtilerek, Türkiye'yi Suriye içine çekmek isteyenler olduğu'' yönündeki yorumları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise İhsanoğlu, ''Türkiye'nin önemi çok büyüktür, Türkiyesiz çözüm de bence üretilemez, çünkü komşudur, en büyük müşterek sınıra sahiptir. Geçmişten gelen önemli münasebetleri vardır, aile birlikleri vardır, halk iç içe geçmiştir sınırda. Daha sonra da göç hareketi başlamıştır, yani rejimden kaçan insanlar Türkiye'ye iltica etmişlerdir, sığınmışlardır'' dedi.
 
İhsanoğlu, ''Türkiye'nin bölgedeki siyasi ağırlığı ve uluslararası camiadaki artan rolü göz önünde bulundurulduğu zaman Türkiyesiz bir çözüm mümkün değil'' dedi.
 
Suriye konusunda İİT olarak İran ile görüşüp görüşmediklerinin sorulması üzerine ise İhsanoğlu, İran ile Suriye arasında bir ittifak olduğunun bilindiğini belirterek, ''Onun için de İran'ın devre dışı bırakılması bence yanlış olur'' diye konuştu.

aa


Bu haber 698 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,757 µs