İsrail Filistin arazilerini böyle gasp ediyor
14 Mart 2012 18:39 tsi
Filistinliler'e ait olan özel mülkleri Osmanlı kanununu istismar ederek kamu arazisi ilan eden İsrail, daha sonra bu arazileri yerleşimcilere aktarıyor.
Batı Şeria'da toprak mülkiyeti sorunu son zamanlarda özel mülk olan Filistin toprakları üzerinde inşa edilen Migron yerleşiminin yıkılmasına yönelik mahkeme kararıyla yeniden gündeme geldi. Yüksek Mahkemenin bu kararı sonrasında İsrail hükümeti Migron'daki yahudi yerleşimcileri "devlet arazisine" nakletmeye karar verdi.
Ancak, İsrailli insan hakları örgütü B'Tselem tarafından hazırlanan yeni bir rapor, Batı Şeria'da "devlet arazisi" olarak nitelenen topraklara nasıl el konulduğunu ortaya koydu. B'Tselem araştırması, Filistinliler'e ait özel toprakların büyük bölümünün devlet arazisi olarak sınıflandırıldığını ve yerleşimciler tarafından kullanılmak üzere olduğunu gösterdi.
Rapora göre, 1967 yılında, devlet arazisi olarak kayıtlı arazi miktarı çoğunlukla Ürdün Vadisi ve Yahudiye Çölü'nde bulunmak üzere 527 bin dönümken, İsrail halen yürürlükte olan Osmanlı Arazi Kanunu'nu tamamen farklı bir yorumla kullanarak Filistin topraklarını "yasal" olarak gaspetmeye başladı. Bu taktikler kullanılarak, 1979 ve 2002 yılları arasında İsrail 900 bin dönümden fazla bir alanı devlet arazisi ilan etti. Bu rakam, İsrail işgali öncesinde Batı Şeria'da devlet arazi miktarında yüzde 170'lik bir artışı gösteriyor.
Osmanlı döneminde yürürlüğe giren ve İsrail'in kendi çıkarları için istismar ettiği Arazi Kanunu, özel Filistin mülkiyeti olan arazilerin devlet arazisi olarak ilanını mümkün kılıyor, çünkü uzun süre "kullanılmayan" araziler devlet yönetimine geçiyor. Batı Şeria'da İsrail işgali altındaki topraklarına giremeyen Filistinliler, bir de üstüne mülkiyet haklarını kaybediyor.
Raporun sonuçları İsrail'in devlete ait olduğunu ilan ettiği arazinin önemli bir yüzdesinin hem yerel hem de uluslararası hukukun ihlali sonucu yasal sahiplerinden alınmış Filistin halkına ait özel mülk olduğu sonucuna destekliyor.
Rapor, her durumda, Batı Şeria'da 1967'deki işgal öncesinde ilan edilenler de dahil, Batı Şeria'daki toprakların İsrail Devleti'nin ait olmadığı sonucuna varıyor. B'Tselem, bu nedenle hükümetin "devlet arazisi" olduğu iddia edilen bir bölgeye yerleşim kurulması kararından vazgeçmesi gerektiğini kaydediyor.
dunyabulteni
Bu haber 653 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle