En Sıcak Konular

Monsanto: Skandallarla dolu 50 yıl ~1~

14 Mart 2012 10:18 tsi
Monsanto: Skandallarla dolu 50 yıl ~1~ GDO’lu gıda hayatımızın her köşesine yavaş yavaş nüfuz ettirilmeye çalışılıyor.

GDO’lu gıda hayatımızın her köşesine yavaş yavaş nüfuz ettirilmeye çalışılıyor. Kamuyounun bu konuda net bir karşı çıkışı olduğu bilinmesine rağmen GDO’lu gıdalara ithalat izinleri hızla ve eksiksiz veriliyor. Halk sağlığı ve bizden sonraki kuşakların “temiz ve doğal gıda” hakları yerine şirketlerin kazanacağı paraların hesapları yapılıyor.

Yine de toplumun GDO konusuna olan tepkisi giderek büyüyor. Çocuğuna “ne idüğü belirsiz”, “canavar” gıda yedirmek istemeyen anneler, tehlikenin büyüklüğünün farkında olan tüketiciler, doğanın ya da “Yaradan’ın işine” karışılmaması gerektiğini savunanlar, doğal tarım ve gıdanın “sürdürülebilir bir gelecek” için tek yol olduğunu bilenler örgütleniyor, GDO’ya karşı seslerini yükseltiyor.

Biz de Yeşil Gazete olarak bu haklı isyana verdiğimiz desteği, GDO denince akla ilk gelen çok-uluslu şirket olan Monsanto’nun ipliğini pazara çıkaran bir dosyayı Türkçe’ye çevirerek devam ettiriyoruz.

Ünlü ve saygın Le Monde gazetesinde geçtiğimiz günlerde yayınlanan bu dosyada Monsanto firmasının zehir, yalan, skandal ve ölüm dolu 50 yılını inceliyoruz.

Orijinal metinden Türkçe’ye çevirinin Tuğçe Tuğran, redaksiyonun Durukan Dudu tarafından yapıldığı bu mini dosyamız 3 yazıdan oluşacak.

Yazının birinci bölümünü aşağıda okuyabilirsiniz

Monsanto: Skandallarla dolu 50 yıl ~1~

Geçmişin kimya devi Monsanto bugün GDO’da dünya lideri ve tohum üreticilerinin önde gelenlerinden biri.

Amerikan gıda endüstrisi devi Monsanto’nun 13 Şubat’ta herbisit’ten (ot “ilacı”) zehirlenen Charente’lı küçük bir çiftçinin kendisine karşı açtığı davada suçlu bulunması, Fransa’da bir ilki temsil ediyor. Ama çokuluslu devin sicili zaten kabarık, Fransa’daki bu karar da şirketin yüzyıla yaklaşan tarihinde küçük bir olaydan ibaret.

PCB, Turuncu Madde, dioksin, GDO’lu ürünler, aspartam, büyüme hormonları, herbisit (Lasso ve Roundup)….Monstanto’ya servet kazandıran bu ürünlerin isimleri skandallarla ve bazen yasaklanmalarıyla sonuçlanan hukuki süreçlerle lekelenmiş durumda. Ama bugüne kadar hiç bir şey, biyogenetik alanında faaliyet gösteren bu eski kimya devinin karşı konulmaz yükselişine engel olamadı ve lobi faaliyetlerinde uzmanlaşmış bu firmayı alt edemedi… İşte aynı suçları defalarca işlemiş bir çokuluslunun portresi…


Bir Kimya Devi….Patlayan Cinsten!

Monsanto 1901’de Saint Louis’de küçük bir sakarin üreticisi olarak kuruldu ve zamanla dünyanın en büyük tohum üreticilerinden biri haline geldi. Şirketin adı son 60 yıldır türlü olaylarla sürekli gündemde.

İkinci Dünya Savaşının ertesinde Monsanto’nun Teksas’taki plastik fabrikasında nitratla dolu bir Fransız kargosu yüzünden meydana gelen patlamanın 500 kişinin canına mal olması, kimya endüstrisi tarihinin ilk felaketlerden birisiydi.

Bundan iki yıl sonra alev alma sırası şirkete ait bir başka nitrat fabrikasına gelmişti. Virjinya’daki bu yangında, şirketin sorumluluğu kabul edildi. Albert-Londra ödülü sahibi Marie Monique Robin’in çektiği Monsanto’ya Göre Dünya adlı belgeselde, bu olayda iki yüzden fazla işçinin klorakne denen, az görülen ve çok bir ağır bir deri hastalığına yakalandığı belirtiliyor.

Bu kaza şirketin ana ürünü herbisit 2,4,5-T‘nin yüksek seviyede dioksin içerdiğini ortaya çıkardı. Dioksin, son derece zehirli ve kanserojen maddelerden oluşan, bileşim itibari ile PCB’ye benzeyen bir madde.

Dioksinin olası zararlarını ortaya koyan ilk çalışma 1938’den beri biliniyordu, yine de Monsanto, bu maddeyi satmaya 1970’lerde ürün yasaklanana kadar, yani neredeyse 40 yıl boyunca devam etti.

1934 ve 2000 yılları arasında Virjinya’da bir nitrat fabrikası işleten Monsanto, 2007 yılında şehirde yaşayan kanser hastası 77 kişi tarafından, fabrikanın bulunduğu bölgeye yasaya aykırı olarak dioksin bulaştırdığı gerekçesiyle mahkemeye verildi.

PCB: Bir Utanç Davası

Anniston, Alabama’da bulunan Monsanto fabrikası


2001 yılında Anniston Alabama’da yaşayan 3600 kişi Monsanto’ya PCB kirliliği suçlaması ile dava açtı. ABD Çevre Koruma Ajansı’nın halka açıklanan raporuna göre, Monsanto, 40 yıl boyunca şehrin göbeğindeki suyoluna ve çöplüğe tonlarca zehirli atık bıraktı.

Washington Post gazetesinin haberi bu konuda örnek teşkil ediyor:

    ‘Monsanto’nun binlerce sayfalık -çoğu çok gizli: okuyun ve yok edin- şeklinde kaşelenmiş-belgeleri çokuluslu şirketin on yıllardır yaptıklarının bilincinde olduğunu ve bunu sakladığını gösteriyor. 1966’da, fabrika sorumluları, atıkların bırakıldığı akarsuda yüzen balıkların sanki canlı canlı haşlanmışlar gibi, kan işeyerek ve derilerini tamamen kaybederek 10 saniye içinde öldüğünü fark etmişlerdi. Ama bunu kimseye söylemediler’.

1975 yılında, Monsanto tarafından yürütülen bir araştırma, PCB’nin farelerde tümör oluşumunu tetiklediğini ortaya koydu. Çokuluslu şirket, bu araştırma sonuçlarındaki ‘az oranda tümör oluşturma potansiyeline sahip’ ifadesini ‘kanserojen olduğu gözlenmemiştir’ ifadesiyle değiştirdi.  ‘Bir dolar bile kaybedemeyiz’ diye bitiyordu Washington Post tarafından ele geçirilen şirket notlarından biri. Sonunda Monsanto, 2002 yılında, Anniston bölgesini ve orada yaşayanların kanını PCB ile zehirlemekten suçlu bulundu. Şirket, zararları tazmin etmek için 700 milyon dolar ödemeye ve şehrin temizlenmesi için çalışmaya mahkûm edildi.

The Guardian gazetesi 2007 yılının şubat ayında, agrokimya devinin 1965 ve 1972 yılları arasında İngiltere’nin birçok bölgesinde de aynı yöntemleri izlediğini ortaya çıkardı.  Gazetenin ele geçirdiği bir hükümet raporu, Galler bölgesindeki bir kazı sırasında toprakta turuncu madde, dioksin ve PCB gibi 67 ayrı maddeye rastlandığını gösteriyor.

Fransa’da PCB’nin üretimi ve kullanımı 1987’den beri yasak.

yesilgazete.org 

Bu haber 1,151 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,991 µs