Kılıçdaroğlu'ndan sert çıkış
13 Mart 2012 15:44 tsi
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın kendisi hakkında "'İsrail'de tutuklu gazeteci yok' dedi" sözlerine "Ben böyle bir şey demedim. Aksini ispatlamazsan şerefini, haysiyetini, namusunu tartışmaya açarım" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin gelişmeleri değerlendirdi. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
- CHP lideri Kılıçdaroğlu, konuşmasına Sivas Davası'nda verilen zaman aşımı kararını eleştirerek başladı.
- Bu süreçte AKP'nin büyük sorumluluğu var. Oysa kim olursa olsun insanların haklarını savunmak özellikle parlementerlerin görevi olmak zorundadır.
- Bir başka dram dün yaşandı. 11 işçimiz 1 çadırda yaşamını yitirdi. Bir AKP'li bakanı çıkıp konuşuyor: Türkiye'nin işgüvenliği yasasına ihtiyacı var.
- Sanki onlar iktidarda değiller. Senin elini tutan mı var ? 10 yıldır sen iktidarda değil misin? Bu ihtiyacı dile getiren bir bakan o işçilerden kaçı sigortalıydı hiç merak etti mi?
- Geçen hafta Ankara'da eğitimciler gelip bize bilgi vermişlerdi. Bize 4+4+4'ün sonuçları ne olur diye öğrendik. Benzer bir toplantıyı İstanbul'da medya mensuplarıyla yaptık. Herkesi çağırdık.
- Gelen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Yıllarını eğitim için harcamış bir profesörümüz bir bilimsel açıklama yaptı ve şunu söyledi: Evet bugün burada eğitim konusuda toplantı yapıyoruz. Fakat ben eğitim bilgimi aktarırken, mevcut yasa hakkında olumsuz görüş bildirirsem bunun bedelini ödeyecek miyim bilmiyorum.
- Geçen hafta Ankara'da eğitimciler gelip bize bilgi vermişlerdi. Bize 4+4+4'ün sonuçları ne olur diye öğrendik. Benzer bir toplantıyı İstanbul'da medya mensuplarıyla yaptık. Herkesi çağırdık.
- Bir stk çıkıp açıklama yaptı onu neredeyse hapse atmadıkları kaldı. Düşünce açıklamama yönünde baskı var. Bu kaygıyı dile getirdiği anda bana telefon geldi. Bu arada TBMM Komisyonu'nda CHP'li vekiller alçaklıkla, zorbalıkla tekmelendiler, yerlerde sürüklendiler.
- Bu topraklarda yere düşene tekme atılmaz, yere düşen kaldırılır. Onların inançlar böyle. Onların inançları müslümanlığın engin hoşgörüsüyle bağdaşmıyor. Bir kadına nasıl tekme atarsınız siz? Sayın Başbakan tek bir laf etmedi. İnsanda biraz utanma, ar, haya olur.
- Daha önce de danışmanlarıyla gelmişlerdi. Kiminle gelirseniz gelin, CHP'yi susturamazsınız!
- Tekmenin olduğu yerde, düşünceler askıya alınmış demektir. Orman Kanunu'nun geçerli olduğu bir TBMM olabilir mi? Ben şimdi o hocaya ben ne diyim? Korkma! Bu ülkede hukukun üstünlüğü var deyince ne olacak. Bu ülkede vekil dövülüyorsa sokaktaki vatandaş herhalükarda endişelenir.
- Biz en haklı ve meşru müdafamızı yapıyoruz. Çünkü aklımızla bilgimizle konuşuyoruz. Şiddeti reddediyoruz. Biz yüreğimizle insan sevgisi olan bir kültürden geliyoruz. İnsanı dövmek değil, insanı dinlemektir aslolan. Şiddet de uygulamasalar bizi yolumuzdan alıkoyamazlar.
- Bu ülkeye demokrasi, insan haklarına saygı gelinceye kadar Recep Tayyip Erdoğan kızsada konuşacağız.
- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Genel Başkan Kılıçdaroğlu: ''Sivas davası sanıklarının yakalanmaması, davanın zamanaşımına uğraması, Türkiye için yüz karası'' -''Bu tablonun içinde AKP'nin ağırlığı var''
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sivas davası sanıklarının yakalanmaması, davanın zamanaşımına uğramasının, ''Türkiye için yüzkarası'' olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grubunda yaptığı konuşmaya, ''özgürlüğü olabildiğince genişlemiş, insan hakları ihlallerinin olmadığı, güzel bir Türkiye dileğiyle'' başladı.
Sivas davasının, bugün zamanaşımına uğradığını anımsatan Kılıçdaroğlu, ''Ortaçağ'da insanlar yakılarak öldürüldü. İnsanlar yakılarak öldürüldü. Öldüren insanların bir kısmı evlendi, askere gitti, düğün yaptı, çocuğunu okula gönderdi ama bulunamadı, yakalanamadı'' dedi.
Kılıçdaroğlu, bu sürecin içinde AK Parti'nin büyük sorumluluğunun bulunduğunu iddia ederek, sanıkların yakalanmaması, davanın zamanaşımına uğramasının, ''Türkiye için yüzkarası'' olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, böyle bir tabloyu kabul etmenin mümkün olmadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu tablo özgür, insan haklarına önem veren bir Türkiye'ye yakışmıyor. Bu tablo, eğitilmiş, eğitimi içşelleştirmiş bir topluma yakışmıyor. Bu tablo, yüreğinde insan sevgisi olan bir Türkiye'ye yakışmıyor. Bu tablo, her türlü inanca ve kimliğe saygı duyan bir topluma yakışmıyor. Bu tablonun içinde AKP'nin ağırlığı var. Çünkü, onların faillerinin büyük ölçüde avukatlığını, AKP milletvekilleri yapıyordu. Onlar şu anda parlamentoda. Acaba Sayın Başbakan 'oh oldu, iyi oldu, zamanaşımına uğradı; biz de bu işten kurtulduk' diyecek mi- Eminim içinden diyor ki 'oh çok iyi oldu, zamanaşımından kurtardık.' Böyle bakıldığında zaten Türkiye ayrışıyor, bölünme dediğimiz düşünce insanların belleklerine yerleşiyor. Kim olursa olsun insanların haklarını savunmak, herkesin, özellikle parlamenterlerin görevi olmak zorundadır. İnsan hakları ihlallerine karşı en duyarlı kesimin, parlamento olması gerekir.''
(Sürecek)
AA
Bu haber 704 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle