Filistinli esirler toplu açlık grevine doğru

12 Mart 2012 14:23 tsi
İsrail hapishanelerinde esirlere karşı gerçekleştirilen keyfi uygulamalar ve baskılar ve kötü yaşam koşulları esirleri iyice çileden çıkardı. Esirler arasında yayılmaya başlayan açlık grevinin genel bir greve dönüşmesi bekleniyor.


İnsan hakları kuruluşları ve esirlerle ilgilenen ulusal aktörler işgal hapishanelerinde patlama yaşanmasına yol açması mümkün sonuçlar hususunda uyarıda bulundular. Devamlı bir şekilde intikam eylemlerine ve baskılara maruz kalan Filistinli esirlerin karşı karşıya kalması muhtemel sonuçlardan da İsrail’i sorumlu tuttular.

Keyfi uygulamaların artmasından ötürü çeşitli hapishanelerde gerginlik ve kargaşa yaşanıyor. Keyfi uygulamaların sonuncusu ise hapishane yetkililerinin 48 Filistinlilerinden, işgal altındaki Golan’dan ve Kudüs’ten 80 esiri Gilboa Hapishanesi’nden alıp Nakab çölündeki Nefha Hapishanesi’ne taşıması oldu.

Aynı şekilde esir Adnan Hıdır’ın başlattığı ve bir aydır esir Hena Şelbi’nin de sürdürdüğü açlık grevi savaşı da tırmanışa geçti. Zira birkaç gün önce onlarca esir, korkunç gözaltı koşullarını, işkenceleri, hücrelerin basılıp talan edilmesini protesto etmek için bireysel bazda açlık grevine başladı.

Esirler; özellikle de Nefha Hapishanesi’ne nakledilenler Filistin Sultası’ndan, ulusal aktörlerden, insan hakları kuruluşlarından ve halk etkinliklerinden hapishanelerde yaşadıkları ‘yavaş ölüm’ halinden kurtarılmaları için acilen müdahale etmelerini ve İsrail hükümetine baskı yapmalarını talep etti.

Bugüne kadar birçok esirle görüşen, esir Ravi Sultani’nin babası Avukat Fuat Sultani, esirler arasında hareketliliğin görüldüğü, İsrail’in de patlamaya götürecek şekilde olayları tırmandırdığı hapishanelerin gerçeğini ortaya koydu.
Esirlerin acıları derinleştirilmeye çalışılıyor

Sultani basına verdiği demeçte şöyle dedi: ‘İsrail özellikle Özgürlere Vefa (esir değişimi) anlaşmasından sonra kasıtlı olarak esirlerin acılarının derinleştirilmesi için uğraşıyor ve intikam eylemlerini sürdürüyor. Şu aşamada tutukluların ailelerini de cezalandırmak için çaba sarfediyor. Bu bağlamda ailelerin esir oğullarını görmelerini engellemenin yollarını arıyor.

Sultani, bir ailenin evladını sadece 45 dakika görebilmek için Nefha Hapishanesi’ne yapacağı yolculuğun 12 saat süreceğini vurgulayarak her on esirin genişliği 20 metrekareyi geçmeyen, havalandırma bulunmayan, esirler için gerekli en basit şeylerden yoksun aşırı rutubetli odalarda kaldığına dikkat çekti.

İlgili insan hakları kuruluşları ve ulusal aktörler, İsrailli asker Gilat Şalit’in esir alınmasının ardından hapishane makamları tarafından çiğnenen haklarının iadesinin sağlanması için İsrail Yüksek Mahkemesi’ne yönelmeye hazırlık aşaması olarak İsrailli yetkili kesimlere mesaj göndererek esirlerin koşullarının iyileştirilmesini talep etti.

Büyük baskı

Esirler hapishane yetkilileri tarafından hareketlerinin bastırılması, protesto adımlarının başarısız kalması ve açlık grevi tehdidinin sınırlarının genişlememesi için ani baskınlara, teftişlere ve baskılara maruz kalıyor.

Aynı zamanda kendilerine karşı sistematik olarak uygulanan baskı politikası nedeniyle kötü yaşam koşullarından da
muzdaripler. O kadar ki bu koşullar, dikkatleri davaları üzerine çekebilmek için kendilerini kademeli olarak protesto adımları atmaya itti.

Serbest Bırakılan Esirler Arap Birliği Başkanı Münir Mansur, bir grup esirden edindiği bilgilere dayanarak esirlerin stratejik adım kapsamında kademeli ayaklanmayı daha da tırmandırarak sonunda toplu açlık grevine döndüreceğini vurguladı.

Mansur, hapishanelerin durumunun tahammül edilemez olduğunu, mahkumların artık gardiyanların kendilerini ezmelerine katlanamaz hale geldiğini, her an toplu açlık grevi başlatılması yönünde bir karar çıkmasının beklendiğini, zira esirlerin açlık grevini ellerindeki tek ölümcül silah olarak gördüklerini kaydetti.

Mansur son olarak esirlerin ayaklanmasının halk ve siyasi destek görmesinin şart olduğunu aksi takdirde başarısız kalacağını belirtti.



Bu haber 588 defa okundu.