En Sıcak Konular

"CHP, AKP'den 100 kat daha sağcı"

25 Haziran 2007 21:38 tsi
Bağımsız sol aday Baskın Oran memleketin 4 zombisini tespit etti: "Kürt meselesi, dincilik meselesi, Kıbrıs meselesi, Ermeni meselesi..." Oran daha önce söylediği "AKP, CHP’den 100 kere daha solcu" lafını ise düzeltti.

Kürt meselesi, dincilik meselesi, Kıbrıs meselesi, Ermeni meselesi... Dört zombi bunlar... Biz bunları halının altına süpürdük. Fransızca tabiriyle ’Cesetleri dolaba tıktık.’ Koku yapıyorlar şimdi. Bu meseleleri çözebilmek için alabildiğine özgür bir tartışma ortamı yaratmak lazım. İşte ben o ortamı yaratmak için meclise gitmek istiyorum...

Uzun yıllardan sonra belki ilk kez, ’sosyalist’ bir milletvekili olacak Meclis’te. Sosyalist partilerin yüzde 1’in altında oy aldığı bir ülkede, seçilmenin tek yolu ise bağımsız aday olmak...

Ömrü hayatı mülkiyede geçen Prof. Baskın Oran, 6 bin 500 aydının desteğiyle İstanbul 2. Bölge’den giriyor seçime. Ve 65 bin oy alırsa seçilecek. Seçilmesi olay, ama asıl olay ondan sonra başlayacak. Zira Oran, mecliste dört zombiyle savaşmak için aday...

Yani yıllardır halının altına süprüldüğünü söylediği Kürt meselesi, dincilik meselesi, Kıbrıs meselesi ve Ermeni meselesini çözmek için... Dışlanmışlardan, ezilmişlerden ve vicdanı olanlardan oy istiyor. Vaat vermiyor, tek sözü var: Halının altına süprülen ve artık kokan bu meselelerin özgürce konuşulması için çalışmak!

Kürt sorunu çözülmedikçe Türkiye bir santim bile ileri gidemez

DTP de başta size destek verdi ama sonra desteğini çekti... Neden?
Bu konuda çok sayıda e-mail ve telefon geliyor. Diyarbakır ve İstanbul’dan... İki tema var; ‘Hocam özür dileriz’ ve ‘Hocam size oy vereceğiz.’ Ve kızgınlık ifade ediyorlar. Bense üzüntü ifade ediyorum. Çünkü gerek Kürt bireyinin ve gerekse DTP gibi bir Kürt partisinin böyle bir olayı hak etmediğini düşünüyorum. Bu bizi etkilemez. Biz bu desteği baştan alarak yola çıkmadık. Biz adaylığımızı açıkladık, DTP de resmen destek verdiğini ertesi gün açıkladı. Ondan sonra İstanbul İl Başkanı’nın adaylığını koyduğunu hayretle öğrendik. Ama bu hayret ile üzüntü seviyesinde kalmıştır.

Peki eğer DTP grup kurabilecek sayıya ulaşırsa siz de bu grup içinde yer alır mısınız?
Bakın ben ‘bağımsız’ bağımsız sol adayım. Ben hiçbir partiye girmem, çıkmam. Çünkü şu anda Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde benim kafama göre bir parti yok.

Seçilirseniz birinci önceliğiniz ne olacak?
Büyük farkla Kürt sorunu. Çünkü Kürt sorunu halledilmeden başka sorunlar halledilemez.

Doğu Perinçek, Kürtler’e verilebilecek bütün demokratik hakların verildiğini söylüyor. Ve ”Kürtçüler mızıkçılık yapıyor“ diyor...
Bunu söylerken tatmin oluyorsa sorun yoktur.

DP’nin Urfa’dan adayı Suna Kepoğlu ise “Türkiye’nin öncelikli konusu ana babaların evlat acısıdır”demişti...
Aynı şeyi söylüyoruz. Yalnız Kürt sorunu önceliklidir derken, sadece Kürtler’in sorunu demek değildir bu. Kürt sorunu aynı zamanda bir Türk sorunudur. Hatta Doğu Perinçek arkadaşımın kitabının adı; ”Türk sorunudur.“ Orada Kürt sorununu anlatır. Şehitlerin anası ana da, onların karşısında öldürülenlerin anası ana değil mi? Hepsi bizim anamız, hepsi bizim çocuklarımız. Böyle yaklaşmazsak biz bu işi kan davasına çeviririz.

Sizce Kürt sorunu nasıl çözülür?
Buraya Cem TV’den geldim. 43 yıllık arkadaşım Mehmet Ali Kılıçbay yapıyordu programı. O, bu sorunun ikizini sordu bana. ”Diyanet meselesi nasıl çözülür?“ dedi. Ben de dedim ki, ”Bu sorunun ikizi var; o da Kürt sorunu. Kürt sorunu nasıl çözülür?“ Bu iki sorunun da cevabı aynı. Önce hiçbir endişeye kapılmadan özgürce konuşulabilecek bir ortam yaratılır, o ortamda konuşulanlar bu iki sorunu da, başka sorunları da çözecek verileri elimize sunar. Şimdi ben kalkıp da diyanet sorunu konusunda konuşmaya kalktığım zaman, ”Vay, sen anayasal müesseseye karşı çıktın! Vay, sen birtakım şeriatçı örgütlerin devlet kontrolü dışına çıkmasını savunuyorsun!“ diye saldırılar gelecek bir ortam sürdükçe diyanet meselesi hallolamaz. Aynı şekilde, ”Vay, sen Türkiye’yi parçalıyorsun! Vay, sen bölücü örgüt propagandası yapıyorsun!“ diye cezalandırıldığım zaman da Kürt sorununu çözecek sathı mahale girilemez. Önce bu dikenli sorunları tartışacak ortamlar aşamasından geçilmesi gerekir. Ön koşul budur.

Peki başka dikenli sorunlar var mı?
1975’e kadar Kıbrıs meselesi, 1975’ten 1985’e kadar Ermeni meselesi, 1985’ten 1999’a kadar Kürt meselesi, ondan sonra dincilik meselesi... Bunlar dört zombi. Bunları biz halının altına süpürdük. Fransızca tabiriyle ’Cesetleri dolaba tıktık.’ Koku yapıyorlar şimdi. Hortlamış vaziyetteler... Sevr paranoyamızın kökenini de bunlar oluşturuyor. Biz bunları alabildiğine özgürce tartışamazsak hiçbirinin çözümüne başlayamayız. Başlamak için alabildiğine özgür bir tartışma ortamı yaratmak lazım. İşte ben o tartışma ortamını mecliste yaratmak için milletvekili olmak istiyorum. Yoksa sakin hayatımın canına okudum ben. Herşey altüst oldu birden. Ben bunu hem vatani vazife kabul ettim, hem de bunun bana yöneltilmiş en üst dereceden onur madalyası kabul ettim. Çünkü Türkiye demokrasi tarihinde ilk kez sol, bir adayda birleşti...

AKP, DTP ile koalisyon yapabilir, Başbakan bunun kapısını açtı!

Kürtler meclise bu sefer de giremezse Türkiye’nin işi çok zorlaşacak, diyorsunuz...
Evet. Çünkü aksi takdirde adil ve barışçı çözüm olmaz! Bugün bu insanlara tek yol dağ bırakılmıştır. Bu yüzden DTP’nin bağımsız adaylarının da meclise girdiğini, en az kendiminki kadar görmek istiyorum.

Peki AKP, DTP ile koalisyon yapabilir mi?
Yapabilir. Bunun kapısını açtı bile Başbakan. HÖH örneğini verdi ki, doğru bir örnektir. Çünkü HÖH bir Türk partisi olarak ortaya çıktı. Fakat asla etnik Türk partisi olmadı. Yüzde 40’a varan oranda Bulgarlar’dan da oy alıyor ve bir sürü Bulgar milletvekili çıkartıyor. Gücü ve başarısı buradan geliyor. Bizdeki birtakım partilere de örnek olması gereken bir olaydır HÖH’ün başarısı.

‘Sezer, roket gibi yükselen milliyetçiliğe teslim oldu’

Cumhurbaşkanı Sezer’le ilgili görüşlerinizi öğrenebilir miyim?

Sezer’e saygım devam ediyor ama takdirim bir noktadan sonra havaya uçtu. Sezer, bu roket gibi yükselen milliyetçiliğe maalesef teslim oldu. Hele hele Vakıflar Yasası’nı veto etmesi ve şu gerekçeyle veto etmesi beni derin üzüntüye sevk etti. “Gayrimüslüm vakıfları Lozan’da kendilerine verilmeyen ekonomik ve siyasal üstünlüğe kavuşacaktı” dedi. Bir hukukçu bari bunu söylemeseydi. Çünkü Lozan Antlaşması’nın 40, 42 ve 43’üncü maddeleri diyor ki, “Gayrimüslümler her türlü hayır müessesesini kurarlar, yönetirler, denetlerler.” Ayrıca diyor ki, “Gayrimüslümlerin mevcut vakıfları muhafaza edilecek ve her türlü kolaylık gösterilecektir.” Biz bu adamların 1936’dan sonra satın aldıkları veya şu ya da bu biçimde vasiyetnameyle edindikleri bütün malları gasp ettik devlet olarak. Ve üçüncü kişilere sattık. Sayın Cumhurbaşkanı nasıl söyler bunu? “Lozan’da verilenden fazla siyasi ve ekonomik güç elde ettiler!” Bir kere bu hangi güçmüş? Çünkü Türkiye’nin 700’de biri gayrimüslüm. Bir zamanlar üçte biriydi...

‘Artık Türkiyeli demeliyiz!’

Bağımsız adaylığını koyan Hulki Cevizoğlu için Cüneyt Arcayürek, ”CHP’nin oylarını bölüyor“ dediği için büyük tartışma çıktı. Siz de kendinizi bölücü gibi hissediyor musunuz?
Ben bölücülerin oylarını böleceğim. Mesela Türkiyeli tabirini kullanmayıp da ’Herkes Türktür’ dediğin anda sen bölücülük yapıyorsundur. Çünkü herkes Türk değil. 15 milyon Kürt var; ’Ben Kürdüm’ diyen... 100 bin gayrimüslüm var; ’Ben Türk değilim’ diyor. Şöyle anlatmaya çalışayım. Batı Trakya’da 120 bin Müslüman Türk var. Yunan devleti bunlara ’Yunan’ dese, nasıl karşılarız? Onlar ’Ben Yunanistanlı Türküm’ diyorlar. Bizimkilerin de ’Türkiyeli Kürdüm’, ’Türkiyeli Ermeniyim’ deme hakkının olması gerekir. Onun için Türk kelimesi bölücüdür, Türkiyeli kelimesinin kullanılması gerekir. “Türk milleti vardır, bunun dışında birşey yoktur” diyenlerin oylarını böleceğim ben. Çünkü onlar bölücüdür.

Başbakan da bir ara ‘Türkiyeli’ diyordu. Sonra ne oldu da vazgeçti sizce?
Sonra korktu. Oy kaybettirir diye... Mesela aynı olay bir mülkiyeli kardeşim olan Mehmet Ağar’ın da başına geldi. “Biz dağdan ovaya indireceğiz PKK’lı gençleri” dedi. Yüzde 7 oy kaybetti. Ondan sonra bir daha bu söylediğini tekrar etmedi tabii. Bu iş böyle!

CHP, AKP’den 100 kat sağcı!

AKP, CHP’den 100 kere daha solcu diyorsunuz...

Arkadaşlarımın eleştirilerinden biri de bu oldu. “Bunu böyle söyleme. Çünkü insanlar senin AKP’li olduğunu düşünür.” Benim fikirlerimi bilenler bunu yanlış anlamaz. Ama başkaları sanki AKP’ye meyletmişim gibi sanabilirler. Aslında şöyle söylemem lazımdı; CHP, AKP’den yüz kere daha sağcı! O zaman daha doğru bir mesaj gitmiş olur...

Ama başta AKP’nin uyguladığı politikalara sıcak bakan söylemleriniz vardı...
Sadece bir kez... O da şu; Ermeni Konferansı’nı toplatmadılar. Bu konuda bize en az kötü davranan parti AKP’ydi. Dolayısıyla ben konferanstan sonra o psikolojiyle dedim ki, ”Eğer şu anda seçim olsa AKP’ye vermeyi düşünebilirim oyumu.“ İsteyen baskinoran.com sitesine girer yazıyı bulur. Fakat AKP sonradan bir yandan Türk milliyetçiliğine teslim oldu, bir yandan da yaklaşan seçimin havasına girerek seçim siyaseti izlemeye başladı.

MHP-CHP koalisyonu olur mu?
Sizce o koalisyon şu anda yok mu? Tabii burada MHP’nin CHP’ye yaklaşması diye bir olay yok!

(Mine Şenocaklı / Vatan)



Bu haber 380 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,302 µs