En Sıcak Konular

"Türkiye'nin en şerefsiz gazetecisi"

25 Haziran 2007 15:36 tsi
Fatih Altaylı'nın artık bir köşesi yok ama internet sitesinden ağır bombardıman yapıyor. Bir gazeteci için "Türkiye'nin en şerefsiz gazetecisi" dedi. İşte o gazeteci ve iki yazı. İşte Fatih Altaylı'nın yazısı...

Pusu

Sabah ve ATV’ye TMSF tarafından el koyulmasında Doğan Grubu’nun katkılarını herkes biliyor.

Vergi kaçakçlığı dosyasının ortaya çıkması, Hilton arazisine yapılacak dev inşaat için yapılan girişimlerin deşifre edilmesi ve Sabah’ın rekabette Hürriyet’in önüne geçmeye başlaması Doğan Grubu’nun hortumcu Dinç Bilgin’i kullanarak aslında ortadan kalkmış olan bir belgeyle TMSF’yi zorlamasına neden oldu.

TMSF bu belgenin gerçekte geçersiz olduğunu biliyordu.

Dinç Bilgin alışılmış sahtekarlıklarından birini yaparak geri vermesi gerken bir belgenin fotokopisini vermiş orjinalini ise ilerdeki olası sahtekarlıkları için bir kenara koymuştu.

TMSF “Bu belgeye dayanarak” işlem yapmaya kalkışınca, Ciner Grubu bu belgenin geçerli olmadığını belirterek Ticaret Mahkemesi’ne “Tesbit davası” açtı.

Ancak TMSF sonucu beklemeden el koydu.

Bunun üzerine Ciner Grubu yürütmeyi durdurma davası açtı.

TMSF Başkan ise “Dava sonucuna saygı gösteririz” dedi.

Ancak davanun sonuçlanması yaklaştıkça Doğan Grubu panikledi.

Çünkü Ciner’in sunduğu delilleri ve Hortumcu Dinç Bilgin’e dayanarak TMSF’nin sunduğu delilleri görünce mahkemeyi etkilemek için yayına başladılar.

“Ciner ve çevresi mahkemeyi kazanırız diyormuş. Nereden biliyorlarmış” Önce Aydın Doğan’ın yan kuruluşu Vatan’da, ardından da Türkiye’nin gelmiş geçmiş en şerefsiz gazetecisinin köşesinde bunu yazıyor ve mahkeme heyetini köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar.

Ciner Grubu’nun fikri diye söyledikleri aslında kendi hukukçularının söylediği sözler.

Hukukçuları “Bu delillerle bu davayı kazanamayız” diyor olmalı ki, panikteler.

Ayrıca Ciner Gubu’nun “Bu davayı kazanırız” demesinden daha normal bir şey de olamaz. Kim açtığı dava için “Kaybederiz” der.
Tabii TMSF’nin yaptıkları da ilginç.

“Dava sonucuna saygı gösteririz” diyen ve bir hortumcunun sunduğu belgeyle yola çıkan TMSF şimdi dava aleyhine sonuçlansa bile Sabah ve ATV’yi geri vermesini geciktirecek adımlar atıyor.

Kaybetmeyi öngörüyor ama bir anlamda hukuka meydan okuyor,
Doğan Grubu’nun “Davayı Ciner kazanır” diye düşünüp yazmalarının nedeni bu olsa gerek.

Çünkü TMSF davayı kaybedecekmiş gibi davranıp, sonrasına önlem almaya çalışıyor.

Garip bir durum.

Ciner Grubu “Hukuk önünde hesaplaşalım” derken, birileri arkadan pusu kuruyor.

NOT: Aydın Doğan’a “Hadi dava açsanıza” demiştim. Açtılar. Yarın bu konuyu yazacağım. Çok eğleneceksiniz.


İşte Fatih Altaylı'nın "Türkiye’nin gelmiş geçmiş en şerefsiz gazetecisi" dediği Hürriyet'ten Mehmet Yılmaz'ın bugünkü yazısı:

Mahkeme kararını ve gerekçesini önceden nasıl öğrenebildiler?

TURGAY Ciner’in, Sabah ve atv’ye el koyma kararı için TMSF’ye karşı açtığı dava salı günü görüşülecek.

Dün Vatan’da bu dava ile ilgili çok ilginç bir haber yayımlandı.

Haberin alt başlığını aynen aktarıyorum: "Mahkemenin Sabah ve atv ile ilgili salı günü vereceği kritik karar öncesi Ciner ve avukatı Kenan Tekdağ’dan şaşırtan sözler: Mahkeme salı günü lehimize karar verecek. Kararın gerekçesinde de ’Taraflar arasında bir ortaklık varsa bu ortaklığın pay defterine yazılması ve ticaret sicili gazetesinde ilan edilmesi gerekir’ yazacak."

Daha görüşülmesi tamamlanmamış bir davanın sonucunun, üstelik gerekçesi ile birlikte günler öncesinden davacılar tarafından eşe dosta anlatılmasının iki nedeni olabilir:

Ya davanın nasıl sonuçlanacağını önceden öğrendiler, ya da bunu yayarak mahkeme üzerinde bir tür psikolojik baskı yaratmak istiyorlar.

Her ikisi de Türk adalet sisteminin sağlıklı işleyebilmesi için aklımızdan dahi geçirmememiz gereken durumlar.

Üstelik Ciner ve arkadaşlarının ihmal ettiği gerçek "inanç sözleşmesi" ile ortaklığın Ticaret Sicili’ne kaydının gerekmiyor olması. Borçlar Kanunu tarafından düzenlenen bu uygulama, Türk hukuk sistemi içinde var ve asıl kanıtlanması gereken husus Dinç Bilgin tarafından TMSF’ye ibraz edilen "inanç sözleşmesinin" geçersiz olduğu.
Turgay Ciner ve avukatlarının el konulma kararından iki ay sonra mahkemeye (neden bu kadar bekledikleri ayrı bir merak konusu) ibraz ettikleri bir belge var ve bu konuda da biliyorsunuz Dinç Bilgin’in savcılığa yaptığı bir "sahtecilik suç duyurusu" var.

Şimdi hep birlikte salı günkü duruşmayı bekleyeceğiz. Bakalım karar ve gerekçesi Ciner ve avukatının etrafta yaydığı şekilde mi tecelli edecek?



Bu haber 946 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,112 µs