DTP'nin kalesinde dengeler değişti

25 Haziran 2007 12:11 tsi
Güneydoğu'nun en önemli kenti kuşkusuz Diyarbakır. Gerek nüfus yoğunluğu gerekse siyasi eğilimleri bakımından herkesin dikkat kesildiği bir ilimiz. Diyarbakır'da yarış AK Parti'yle bağımsızlar arasında. Diyarbakır'da dikkati çeken bir başka nokta da ö

Güneydoğu'nun en önemli kenti kuşkusuz Diyarbakır. Gerek nüfus yoğunluğu gerekse siyasi eğilimleri bakımından herkesin dikkat kesildiği bir ilimiz. AK Parti lideri Erdoğan'ın Diyarbakır programı Adıyaman mitinginden sonra. Konuşma saati 17.00 olmasına rağmen sıcaklığın 50 dereceye yaklaştığı öğle saatlerinden itibaren dolmaya başlayan meydan, tarihi bir kalabalıklığa ev sahipliği yapılacağının işaretini veriyor. 
 
Erdoğan gelmeden önce İl Başkanı Abdurrahim Hattapoğlu'yla konuşuyoruz. Meydanın üç girişinde toplam 30 bin Türk bayrağı dağıttıklarını söylüyor. Ellerde sallanan AK Parti bayrakları da bir o kadar var. Sıcak havadan korunmak için de önlem alınmış; 30 bin AK Parti şapkası renkli görüntüler oluşturuyor. İlçe ve köylerden kaldırılan minibüs sayısı 3 bin. "Ne kadar kişi hedeflediklerini" soruyoruz. "70 bin" diyor. Erdoğan kürsüye çıktığında meydandaki sayı hedefi zorluyor. Coşku ve kalabalık, Elazığ, Malatya ve Şanlıurfa'nın da üzerinde. Kürsüden kalabalığa 'gül' atan Abdullah Gül'e ilgi muazzam. Anlaşılan o ki DTP'nin kalesi olarak görülen Diyarbakır'da dengeler değişmiş. Dünkü mitingin seçime kadar kentte yeni bir rüzgar estireceği muhakkak.

Nam-ı diğer Diyarbekir'de yarış AK Parti'yle bağımsızlar arasında. İki taraf da at başı. Geçen seçimde AK Parti 68 bin, DEHAP 286 bin oy almış. 10 vekilin 8'ini AK Parti, 2'sini de 24 bin oy elde eden CHP kazanmış. Geçen seçimde de Salim Ensarioğlu'nu ilk sıradan gösteren DYP, 30 bin oy toplayabilmiş. Sandığa gitmemiş seçmen sayısı 178 bin kişi. Belki de 22 Temmuz'da sandığa gitmeyen bu yüzde 29'luk dilim, kilit rol oynayacak. En fazla bağımsız adayın olduğu il burası. Pusulada 30 bağımsızın ismi var. Bunlardan dördü DTP'li. DTP fire vermek istemese de dört adayın Diyarbakırlı olmaması AK Parti'ye propaganda imkanı tanıyor. AK Parti'ye göre bağımsızlar üçten fazla kazanamayacak. Erdoğan'a çok yakın olan bir adayla birlikte çay içiyoruz. İddiası şu: "Her yerde oylarımız katlıyor. Silvan'da ikiye katlamazsak Ankara'ya döndüğümde 12 kat elbise vermeye hazırım."

Öncelikler değişmiş

Diyarbakır'da dikkati çeken bir başka nokta da önceliklerin değişmiş olması. İnsanlar ideolojik söylemleri değil, karın doyurmayı önemser hale gelmiş. Yerel dildeki deyişle; "aş-iş, baş-göz üstüne". Yani ancak hizmet verenin başımın üstünde yeri var. Yemek yediğimiz İsot'ta, servisi yapan garson Faysal Canözer, geçen seçimde oyunu DTP'ye vermiş. Ama bu sefer gönlü AK Parti'de. Sebep; "Benim için evimi geçindirmek daha önemli." 34 yaşındaki Ömer Ayhan da aynı görüşte: "O (Erdoğan) fakir fukaranın babası." 72 yaşındaki Hacı Şeymuz Demir'in verdiği örnek eskilerden: "Yıllarca biz belli bir görüşün, partinin tekeli altında kaldık. Şimdi bir alternatif oluştu. Boşuna mı saat 1'den beri burada ayaktayım?" Mehmet Hadi Ekinci'nin yorumu da ilginç: "Ah kardeşim artık Kürt sorunu mu kalmış? İşte her şey serbest değil mi?" Gerçekten de Diyarbakır'ı dolaştığımızda Erdoğan'ın Diyarbakır'a gelişini duyuran billboard reklamıyla yan yana olan billboardda Kürtçe olarak yazılmış bir ilan var. "Kürtçe müzik için Dicle Fırat Kültür Merkezi'ne" ibaresi, gelinen noktayı yeterince anlatıyor. Meydandan küçük bir not daha. 72 yaşında Meliha isimli Türkçe bilmeyen; bu yüzden Erdoğan'ı anlayamayacak da olsa destek için ta Çınar ilçesinden gelen bir nine, ilginin farklı bir göstergesi.

Diyarbakır mitingine yabancı gazeteciler de ilgili. Alman, Amerikan ve Japon kanallarından kameralar göze çarpıyor. Japonya'nın resmi kanalı NHK'da görevli Yasuko Nitahara, mitingi takip etmek için gelmiş Diyarbakır'a. Gözlemini soruyoruz. Tespiti şu: "Erdoğan, Diyarbakır'a iki yıl önce gelip bir açılım yapmıştı ya, o günden beri burada yükselişte."

Erdoğan'a Diyarbakır morali

'Miting alanı' olarak bilinen İstasyon Meydanı dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Şanlıurfa'da yaklaşık 50 bin, Elazığ'da 40 bin vatandaşa seslenen Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da 70 bini bulan bir kalabalığa hitap etti. Mahşeri kalabalıkla moral bulan Erdoğan, konuşmasında birlik ve beraberlik mesajları verdi. Siyasetteki arzularının sadece gönül kazanmak olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "İnsanları dargınlık, küslük, nefret tohumları eken bir ülke güçlü olamaz. Gerilim, kavga üzerine siyaset bugüne kadar kimsenin ekmeğini büyütmedi, kimsenin derdine derman olmadı. Oysa bu millet Bismil'den Üsküp'e, Ergani'den Keşan'a, Rize'den Çankaya'ya aynı millettir. Aramıza fitne ve fesat tohumları sokarak bizleri bölmek isteyenlere; tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet diyoruz. Böyle olursak güçlü olacağız. Dicle, Aras, Kızılırmak kadar bereketli topraklar için omuz omuza verdik. Bu devlet, bu cumhuriyet hepimizin."

zaman

Bu haber 237 defa okundu.