Süper Lig'de şampiyonun adı ne?

29 Şubat 2012 15:18 tsi
BUGÜN Gazetesi spor yazarları futbolun gündemini irdeliyor.

Adem Yılmaz, Beşiktaş’ın maddi sıkıntıları yüzünden şampiyonluk şansının az olduğunu söyledi. Kulübün, 7 milyonu 25 Mart’taki seçim öncesi olmak üzere yaklaşık 35 milyon euro acil ödemesi olduğunu belirtti. Engin Verel ve Gökmen Özdenak’a göre kulüplerin kurtuluşu yeni TFF’nin icraatlarına bağlı.

Galatasaray derbinin ardından Fenerbahçe'ye 9, Beşiktaş'a 14 puan fark attı. İş bitti mi sizce?

Gökmen Özdenak: Galatasaray'ın normal şartlarda yüzde 70 şampiyon olacağını düşünüyorum. Ama burada şike cezalarının verileceği tarih önemli. Play-Off öncesinde cezalar verilirse Galatasaray'ın rakibi kalmaz.

Engin Verel: Bence ne olabilirden çok, ne olması gerektiğini söylemek daha doğru olur.  Eğerki  puan düşürme olursa Galatasaray bugünden şampiyondur. Puan düşürme olmazsa yüzde 60 Galatasaray.

AdemYılmaz: Fenerbahçe ite kaka maç kazanıyor. Beşiktaş'ın maddi sıkıntıları aşılamayacak boyutta. 25 Mart'taki seçimi bekliyor. Ancak seçilecek başkanı göreve gelir gelmez yüklü bir para ödemesi bekliyor. 24 Mart'ta yani seçimden bir gün önce ödenmesi gereken 15 milyon lira yani yaklaşık 7 milyon euro vergi borcu var. Yeni başkan ve yönetimde 27 Mart'ta 14 milyon euro banka borcunu yatırmak zorunda. Nisan başında 10 milyon euroluk bir ödeme daha var. Yani kulübün 31 milyon euroluk bir paraya ihtiyacı var ama kasasında kuruşu yok. Futbolcuların mart, nisan ödemelerini de eklersek meblağ 35 milyon euroya çıkıyor. Gelecek olan başkan ve yönetimin işi zor.

Beşiktaş'a başkan adayı olarak en yakın isim kim sizce?

A.Y.: Kesinlikle Serdal Adalı. Fikret Orman, Hasan Arat, Murat Aksu, Serdal Adalı bir konsonrsiyum oluşturacaklardı. Hatta dönüşümlü başkanlık modeli gündeme geldi. Ancak bir süre sonra egolar ön plana çıkınca, iş yattı. Ama kim gelirse gelsin artık Beşiktaş'ı borçlanmadan kurtaracak bir sistem geliştirmeli. Tüm yabancıları elden çıkarıp, yarışmacı takım yerine geleceğin takımını kurmayı amaçlamalılar. Transfer rüzgarlarıyla Beşiktaş kurtarılamaz. Ama altyapıya dönülürse Beşiktaş'ın borcu 3 sene içinde sıfırlanır. Gelecek yönetim 3 sene sabretmeli, çünkü Beşiktaş'ın müthiş bir altyapısı ve müthiş gelirleri var.

G.Ö.: 3 Büyükler'in taraftarlarına 'Bizden 3 sene şampiyonluk beklemeyin. Geleceğin takımını kuruyorum, bekleyin" deme lüksleri yoktur maalesef. Çünkü bugüne kadar hep günü kurtarma zihniyetiyle kulüpler yönetilmiştir. Taraftar transfer yıldızlarına alıştırılmıştır. 3 Büyükler'in piyasaya toplam 1 milyar dolar borcu var. Bu sistemi değiştirmek kolay değil. Bir de sınırsız yabancı sisteminin bir an önce kalkması lazım. Beşiktaş taraftarları bugün ses çıkarmıyorsa takım Avrupa'da iyi gittiği içindir. Atletico Madrid'e bir elensinler o zaman görün karmaşayı.

Fenerbahçe dış sahada 12 maçta 26 puan bıraktı. İç saha ve deplasmanlar arasındaki fark neden?

E.V.:Aslında çok da bir fark yok. Geçen hafta Sivas 3'üncü golü atsa o maçta mağlup olacaklardı. Tabii futbolcular kendi seyircisi karşısında daha fazla motiveoluyor ama Aykut Kocaman'ın Eskişehirspor maçı sonrası yaptığı açıklama her şeyin özeti.Kocaman “Bu takım antrenörsüz bile bu kadar kötü oynayamaz" diyerek kendi kendini ele veriyor. Özeleştiriyi doğru yapmış.Kendisine sesleniyorum; basındaki bazı arkadaşlarının verdiği taktikleri bire bir tatbik etmesin. Zaten bu durum, Fenerbahçe'yi bu hallere düşürdü. Bugüne kadar kendisine vazife olmayan birçok işe de girdi. Sadece kendi işine odaklanmalı.

Geçmişi unutalım

Aziz Yıldırım ile Ünal Aysal arasındaki polemik hakkında neler söyleyeceksiniz? Geçmişe dönük şike soruşturması yapılmalı mı?

E.V.:Fenerbahçe ile Galatasaray arasında süregelen bir soğuk savaş var. Bence herkes bu saatten sonra kendi evinin önünü temizlemeli. Başka kulüplerin geçmişini kurcalamak kaosu derinleştirir. Ben batıyorsam o da batsın zihniyeti yanlıştır. Türkiye'de geçmişe dönük bir soruşturmadan hiç kimse kârlı çıkmaz. Çünkü hiçbir kulüp sütten çıkmış ak kaşık değildir. Geçmiş geçmişte kaldı.

G.Ö:Öncelikle ‘teşvik’ inadı rüşvet olarak değiştirilmelidir. Ardından da şike ile bir tutulmalıdır. Çünkü geçmişte teşvik suç değildi. Bu işin üstüne yürümük istiyorsanız kavramları iyi belirlemeniz lazım. Ama ne kadar geriye gidersen, pislik o kadar artar. Biz geleceği temizleyelim. Sorumsuzca demeçlerin önüne geçilmeli artık.

Kartal Karadeniz’e emanet

Beşiktaş Kulübü Divan Başkanlık Kurulu, görevinden istifa eden yönetim kurulunun görevini devraldı. Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, kurul üyeleriyle birlikte Akaretler’deki kulüp binasında düzenlediği basın toplantısında tüzük gereği 1ay içinde düzenlenecek olağanüstü genel kurula kadar, yönetim kurulunun yerine getirmekle yükümlü olduğu görevleri üstleneceklerini söyledi. Günlük hizmetleri hiçbir kesintiye uğramadan aynen sürdüreceklerini ifade eden Karadeniz, “Kulübümüz uzun zamandan beri, başta maddi olmak üzere önemli sorunlar yaşadığı zor bir süreçten geçmektedir. Camiamız ayrışmadan, gruplaşmadan birlik ve beraberliğini koruyarak ve pekiştirerek, bu zor süreci atlatacak büyüklükte ve güçtedir. Sorumluluğun ve sorunların bilincinde olan kulübümüzün en yetkili organı genel kurulumuz, en geç 25 Mart’ta bütün camiamızı kucaklayacak güçlü bir başkan ve yönetimi göreve getirecektir” ifadelerini kullandı.

Demirören yüzünü Avrupa’ya çevirmeli

TFF’de Yıldırım Demirören ile yeni bir dönem başlıyor. Öncelikli icraatları ne olmalı bu yönetimin?

G.Ö.: Türk futboluna zarar vermeyecek kararlar almak zorundalar. Özellikle UEFA ile olan irtibatlarımızı korumak zorundalar. Artık deniz bitti. Takımlarımızın Avrupa'ya gitmemesi Türk futbolunun bitişi olur.

E.V.: Futbolun içinden gelen tek ismin yönetimde yer almaması handikap. Ayrıca yeni yönetim Avrupa ile ilişkiler iyi yönetmeli. Bu arada Galatasaray’dan kimsenin yönetimde olmamasını yadırgadım. Aklıma “Galatasaray oy vermedi diye mi, böyle bir tercih yapıldı” sorusu geldi. Böyleyse çok yanlış.

A.Y.: Bence bu oluşumun başarılı olma şansı yüzde 50'nin altında. Ama bu saatten sonra da yapacak bir şey yok. Bence yeni yönetimin öncelikle UEFA ve FIFA ile ilişkileri çok iyi oluşturması gerekli. Özellikle yurtdışı ilişkiler konusunda görevli Servet Yardımcı ve bu oluşumu dışarıdan destekleyen Şenes Erzik'e büyük görev düşüyor. Şu anda Türk fubulunun can simidi Şenes Erzik'in Avrupa'da yapacağı manevralardır.

Yeni yönetimin ligin 22 takımlı 2 grup halinde oynatmayı düşündüğü iddiaları var. Bu doğru bir sistem mi?

E.V.: Amerika'yı yeniden keşfetmenin bir anlamı yok. Bu doğru bir sistem değil. Gözümüzü bir Batı’ya çevirelim. Batı'nın her şeyini alıyoruz, hangi Avrupa ülkesinde böyle bir sistem var. Şayet bu doğruysa, böyle bir sistem gelecekse amacın ne olduğunu iyi anlatmaları gerekiyor.

G.Ö.: Bu, 1950'lerde bir kez denendi. Geri geri giderek ilerlemek mümkün değil. Bence bu futbolda karambol oluşturulmaya çalışılıyor. Asıl üzerinde durulması gereken konu UEFA'nın 22 Mart'ta İstanbul'da yapacağı toplantıya kadar alınacak kararlardır.

A.Y.: Eğer bu doğruysa futbolu ileri değil geri götürme projesi olur. Şu anda futbolun sakinlikle ve akılla yönetilmeye ihtiyacı var. Akıl dışı olan her hareket futbola zarar verecektir.

Avcı'yı rahat bırakmalıyız

Milli Takım'ın Slovakya maçı kadrosunu nasıl buldunuz? Avcı'nın gençlere yöneldiğini görüyoruz.

E.V: Kirlenmiş bir sistemimiz var. Bu kirlilik içinde genç bir hoca geldi. Sahip çıkılmalı. Futbol bilgisine ve duruşuna inanıyoruz. Dolduruşa gelmesin ve ekibini kursun. Basından korkmasın, basından korkan başarılı olamaz.

GÖ: Kendi kafasındaki sisteme göre oyuncu tercih ediyor. Herkesin kendisine destek vermesi lazım. Yönetim katındaki kişilerin Avcı'ya verecekleri destek, gösterecekleri sabır önemli.

A.Y.: Genç bir kadro seçti. Araştırdı, buldu, deneyecek. Yorum yapmak için erken. Bu kadro harmanlanacak daha. Şu an Milli Takım'ın herhangi bir iddiasının olmadığı dönemdeyiz. Avcı için Ar-Ge (Araştırma-geliştirme) faaliyetleri yapmak için uygun bir zaman. Elinde uzun bir süre var. Kendisini biraz rahat bırakmak lazım.

HABER: SUAT VİLGEN-BUGÜN GAZETESİ

Bu haber 538 defa okundu.