En Sıcak Konular

Çiçek: Kafkasya'da çözümün tek adresi var

29 Şubat 2012 10:51 tsi
TBMM Başkanı Çiçek 'Bu acıları hatırlamamız kin için, intikam için değildir. Birliğimizi, beraberliğimizi kuvvetlendirmek, geleceğe olan umutlarımızı tazelemek içindir'' dedi.

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Hocalı katliamına ilişkin değerlendirmesinde ''Bu acıları hatırlamamız kin için, intikam için değildir. Birliğimizi, beraberliğimizi kuvvetlendirmek, geleceğe olan umutlarımızı tazelemek içindir'' dedi.

Çiçek, Hocalı Katliamının 20. yılı nedeniyle düzenlenen Funda İyce Tuncel'in TBMM Tören Salonu'nda''Karabağ-Hocalı''konulu resim sergisinin açılışını yaptı.

Cemil Çiçek, açılışta yaptığı konuşmada, Türk milletinin Hocalı Katliamı ile ilgili hissiyatını ifade etmek ve Türklerin Azeri kardeşlerinin acısını paylaşmak ve bu acının yüreklerde duyulduğunu tüm dünyaya ilan etmek için TBMM Genel Kurulunda partiler adına konuşmalar yapıldığını söyledi.

Funda İyce Tuncel'in ''Karabağ-Hocalı''konulu resim sergisinin açılışına Meclisin ev sahipliği de yaptığını dile getiren Çiçek, Hocalı'da hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet, kalanlara sabırlar diledi.

Çiçek, ''Bu acı hepimizin acısıdır. Türkiye'de yaşayanlar, Azerbaycan'da yaşayanlar aynı kökten gelen, aynı milletin fertleridir. Dolayısıyla acımız bir, sevincimiz birdir. Öyle de olması gerekiyor'' dedi.

Türkler ve Azerilerin aynı dili konuştuğunu ve aynı dinin mensupları olduğunu ifade eden Çiçek, ''Aynı kültür, tarih ve medeniyet birliğimiz var. Sevinçler de birlikte, kederlerimiz de birliktedir'' diye konuştu.

Millet olmanın tasada ve kıvançta bir olmak anlamına geldiğine işaret eden Çiçek, şöyle devam etti:

''Başkalarının acılarına odaklanıp kendi acılarına unutanlar millet olma özelliklerini de yitirirler. Bunun altını kalın bir çizgiyle çiziyor ve bunun üzerinde her zaman durmamız gerektiğini ifade ediyorum. Elbette tüm insanlığın acısı acımızdır ama kendi acımızı göz ardı ettiğimiz takdirde gelecekten de fazla bir şey bekleme imkanımız yoktur. Bu acıları hatırlamamız kin için, intikam için değildir. Birliğimizi, beraberliğimizi kuvvetlendirmek, geleceğe olan umutlarımızı tazelemek içindir. Çünkü geçmişten ders alamazsak, geleceği sağlıklı şekilde inşa etme imkanımız da yoktur. İçinde bulunduğumuz günler, sadece Hocalı katliamının 20. yılı değil, aynı zamanda milyonlarca insanını kaybetmiş, çoluk çocuk, kadın, erkek demeden yerinde yurdundan milyonların sürüldüğü Balkan Savaşları'nın da 100. yıldönümü. Onu da hatırlamamız lazım.''

-Vahşetin boyutu-

Her yıl 10 Aralıkta, Dünyada İnsan Hakları Günü'nün kutlandığını anımsatan Çiçek, bu konuda makaleler yazıldığını, televizyonlarlarda tartışma programları yapıldığını, ancak Ermenilerin haksız işgali nedeniyle yerlerinden, yurtlarından edilmiş insanlarla ilgili iki kelime bile kullanılmadığını söyledi.

Hocalı katliamının arkasında kimlerin olduğunun aslında bilindiğini, resmi ağızdan bunları söylemenin bir anlamının da olmadığını kaydeden Çiçek, ''Bu konuyla ilgili internet sitelerine bakarsanız, bugün yönetici kadrolarında olan bir kısım insanların da ellerinin ne kadar kanlı ve kirli olduğunu hep beraber görmüş olursunuz'' dedi.

Katliamdan sonra Hocalı'dan günlerce haber alınamadığını, daha sonra bölgeye gidenlerin makalelerinden, haberlerinden, kitaplarından, nasıl bir vahşetin icra edildiğinin görüldüğünü belirten Çiçek, eski ASALA eylemcilerinin olay yerini değerlendirdiği bir yazıda, 'Hocalı stratejik bir amaç olmasından başka aynı zamanda bir öç alma eylemiydi' denildiğine dikkati çekti. Cemil Çiçek, bu cinayeti işleyenlerin, bunun bir öç maksadıyla yapıldığını, çok açık olarak söylediğini dile getirdi. Başka bir kitabın önsüzünden örnek veren Çiçek, şöyle devam etti:

''Kitabın ön sözünde, 'Ele geçirdiğimiz eve girerken, askerlerimiz 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye, çocuğun annesinin kesilmiş memesini, çocuğun ağzına soktular. Daha sonra o 13 yaşındaki Türk'e, onların atalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptılar. Başından, sinesinden ve karnından derisini soydular. Saate baktım, Türk çocuğu 7 dakika sonra kan kaybından öldü. Hümanistim. Türk çocuğuna yapılan bu işkencelerden dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. Ama ruhum, halkımın yüzde 1'inin bile intikamını aldığım için sevinçle gururlandı.'

Bunu söyleyen bir doktor. Dolayısıyla insanlığın duyarsız kaldığı, zaman zaman bizim de fark etmediğimiz cinayetin, vahşetin görüntüsü budur. Bundan çıkarmamız gereken dersler vardır. Daha sonra Amerikalı bir gazeteci vicdanıyla görevi arasında sıkışıp kalmanın çaresizliği içinde bunu şöyle tasvir ediyor: 'Fotoğrafçı arkadaşımız öyle bir kilitlenmişti ki fotoğraf çekebilmesi için kendisini objelerin üzerine doğru itmem gerekti. Olanları anlatmak, dünyaya duyurmak gerekliydi. Bazıları cesetleri tanımaya çalıştı. Yüzlerinden vurulanlar tanınmayacak halde olanlar vardı. Kafa derileri yüzülmüştü.' Ermenistan'ı yönetenlerden birisi, Ermeni güçlerinin komutanlığı yapmış olan birisi, İngiliz araştırmacıya, 'Ermenilerin sivil topluma karşı el kaldıramayacaklarını sanıyorlardı. Biz bunu kırmayı başardık' diyor.''

-''Sarsılmaz dayanışma içinde olmalıyız''-

Cemil Çiçek, bu katliamın Ermeniler tarafından unutulmaya çalışılsa da dünyanın her yerinde, her platformda mutlaka hatırlanması gerektiğini söyledi.

Azerbaycan'ın bugün en önemli sorunlarından birinin, topraklarının beşte 1'ini kaybetmesi olduğunu ifade eden Çiçek, ''Kafkaslarda barış, huzur ve istikrar olacaksa bu toprakların tekrar iade edilmesi gerekiyor. Türkiye bu bölgede barış, huzur ve istikrar olsun diye elinden gelen çabayı gösteriyor. Ama bu sorunun çözülmesini istemeyenler de var. Maalesef günümüz dünyasında bir kısım ülkelerin politikaları, başkalarının kanı göz yaşı, başkalarının acıları üzerine inşa ediliyor'' diye konuştu.

Çiçek, Azerbaycan ve Türkiye'nin sarsılmaz bir dayanışma içerisinde olması gerektiğini belirterek, '' Dostluğumuzu, kardeşliğimizi gündelik politikalara alet etmeden bu tarihi sorumluluğu yerine getirmemiz gerekmektedir'' dedi.

  

AA

Bu haber 545 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,701 µs