CİA, MI5, MOSSAD değil!

19 Şubat 2012 10:12 tsi
Dünyanın en büyük istihbarat örgütü...

Hakara makara... Sadece öyle mi acaba?

CİA, MI5, MOSSAD değil.
Tabii ki MİT hiç değil.

Google, Google!

Dünyanın en büyük istihbarat örgütü Google!

Sanki Google'ın iki yuvarlağı dünyayı gözetleyen gözleri ifade ediyor.

Hatta Twitter, Facebook...

Sokaklarımızı, evlerimizin içini izliyorlar...

Herhangi bir konu hakkındaki fikirlerimizi kaydediyorlar.

Neye, nasıl tepki veriyoruz, bizi kızdıran ya da sevindiren durumları tespit ediyorlar.

Nelerden hoşlanıyor, nelerle ilgileniyoruz biliyorlar.

Haletiruhiyemizi tespit ediyorlar.

Bizi harekete geçiren şeyler ya da bizi ürküten, korkutan, ilgisiz kaldığımız durumlar...

Hepsi, her şey...

Her şeyimizi kendi ellerimizle bu servislere teslim ediyoruz.

Artık istihbarat örgütlerinin insanları teknik ya da yakından izlemelerine gerek yok.

Fişlemelerine hiç gerek yok.

İnsanlar Google'a, Facebook'a, Twitter'a girerek kendi kendilerini fişliyorlar!

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Twitter'a "Hakara makara" demesi bu servislerin asli işlevlerini açıklamaya
yetmez!

Evet... hakara makara, kakara kikiri... Ama hakkınızdaki her şeyi kendi elinizle servise teslim ediyorsunuz!

Çocuklarımız bir süredir Facebook'tan başka bir kitap okumuyor!

Kimlerle arkadaşsınız, kimlerle yakın arkadaşsınız, kimlerle okuldan arkadaşsınız?

Nerede yaşarsınız, yaşadığınız yerin koordinatları, telefon numaranız, ilgi alanlarınız, fotoğraflarınız,
videolarınız, arkadaş, eş dost bağlantılarınız, gittiğiniz kafeler, restoranlar, yediğiniz yemekler, sevdiğiniz
içecekler...

Hasılı, bütün hayatımızı, yaşam tarzımızı kendi ellerimizle adamların bilgisayarlarına kaydediyoruz.

Bu bilgiler başkasının nasıl işine yarar diyorsanız, dünyadan haberiniz yok demektir.

Hakkınızdaki en küçük bir ayrıntıdan, bu türlü verileri kullanarak size kocaman bir dosya hazırlamak mümkündür.

Buraya kadarı bizim için "hakara makara" olabilir. Ama asıl iş buradan sonra başlıyor.

Bundan sonrası, yani hakkınızdaki bilginin kimlerle paylaşılacağı, bu bilgilerin nasıl, ne amaçla, ne zaman
kullanılacağı şirketin ve şirketin sattığı servisin ya da sizi merak edip de şirkete ulaşanların insafına kalmış!

"Peki yasalar" dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ama biliyorsunuz "Kanunlar, örümcek ağlarına benzerler; küçük sinekler yakalanır, büyük sinekler ağı delip geçerler."

Bu noktada Google'ın yeni açıkladığı güvenlik politikası konusu çok önemli.

Google'a bir kere girdiniz mi hakkınızda elde edilen bilgiler Google'ın diğer bütün ürünlerinde de geçerli olacak ve

Google da bunları serbestçe kullanma ve tabii dilediğinde satma hakkına sahip olacak.

Tabii siz izin verirseniz!

Aslında çoktan verdiniz bile.

Bunca önemli servisi yıllarca bedava kullandırıp alışkanlık haline getiren Google için artık insanlar "Google olmasa ne yaparız, işimizi nasıl yaparız" diyorlar.

Alıştırdılar bütün dünyayı!

Yani, hakkınızdaki bilgilerin kullanılması için Google'a izin vermezseniz, siz de Google ve bağlı ürünlerine
giremeyeceksiniz!

Ayrıca, sizin kendi isteğinizle verdikleriniz dışında, "Google'ın bot"ları cep telefonlarınızda, bilgisayarlarınızda, dijital ve internete bağlı her ortamda, internet sitelerinde siz fark etmeden verilerinizi toplamaya devam edecekler!

Google'ın botları Başbakan'ın dağıttığı ve dağıtacağı tabletlerle çocuklarımız ve insan kaynaklarımız hakkında bizden daha bilgili olacaklar.

Bu da gelecekte bize daha kolay hükmetmelerini sağlayacak!

Nuh Gönültaş / Bugün

Bu haber 2,412 defa okundu.