'Arka bahçemize' yerleştiler
16 Şubat 2012 09:08 tsi
Kuzey Irak - Güneydoğu hattında yaşanacak gelişmelere dikkat...
MOSSAD’ın, Türkmenistan, Azerbaycan, Irak ve Ermenistan’da gerçekleştirdiği “örtülü operasyonları” Türkiye’nin nasıl algıladığı tabii ki çok önemli. “İran’ı hedefliyor” gözüken çalışmaların bir ucunun topraklarımıza uzanıp uzanmadığını ben bilemem, “gri bölgede” yaşayanlar bilir...” (STAR, 13 Şubat 2012)
Pazartesi günü bu sütunda yayınlanan yukarıdaki satırlar henüz baskıdayken Kafkasya’nın, dünyanın “en sert istihbarat savaşının yeni coğrafyası” olduğunu ispatlayan gelişmeler yaşandı.
Azerbaycan tartışması
İran Dışişleri Bakanlığı, geçtiğimiz Pazar Azerbaycan’ın Tahran’daki temsilcisi Cevanşir Akundov’ • bakanlığa çağırarak sert bir nota verdi. Nota, Azerbaycan yönetiminin, Bakü’deki MOSSAD çalışmalarını durdurması ve İsrail’in İran’a dönük örtülü operasyonlarına dur demesi yönündeydi.
Notanın, İngiliz London Times gazetesindeki haberinde “Şimon” kod adıyla tanıtılan İsrail istihbaratından bir “köstebeğin”, Bakü’yü, “İsrail gizli servisi MOSSAD’ın İran’a dönük istihbarat çalışmalarında merkez” olarak nitelemesinden hemen sonra verildi.
Bakü, zaten bir süredir “garip olaylara” sahne oluyor.
Ocak ayı sonunda Azeri güvenlik güçleri, MOSSAD’dan gelen bilgiler doğrultusunda, Bakü’de 2 Azerbaycan vatandaşı hahama, devamında da İsrail’in Azerbaycan’daki temsilcisi Michael Lotam’a dönük suikastlere hazırlanan bir “örgütü” ele geçirdiler. İsrail, bu örgütün İran destekli olduğunu açıkladı.
İran ise, son dönemde suikastlere kurban giden ülkenin önde gelen nükleer fizikçilerinin Azerbaycan’da üslenmiş MOSSAD birimleri tarafından öldürüldüğünü savunuyor. Tahran’a göre, Bakü’ye yerleşen MOSSAD, İran’daki Azeri nüfusa da sızarak suikastleri gerçekleştiriyor, örtülü operasyonlarını sürdürüyor.
Tam bu noktada, Azerbaycan-İsrail savunma sanayi işbirliğine değinmekte yarar var. İki ülkenin, iki ayrı tipteki 60 adet İnsansız Hava Aracı’nı (İHA) Azerbaycan’da üretme konusunda anlaştıkları yönünde haberler var. Bu haberler, İran kadar Rusya tarafından da yakın takibe alınmış durumda. İsrail medyası ise Azeri-İsrail savunma sanayi yakınlaşmasından Türkiye’nin çok rahatsız olduğunu savunuyor.
Bölgedeki ikinci önemli gelişmenin, Gürcistan’ın başkenti Tiflis’teki İsrail Büyükelçiliği’ne dönük bombalı saldırının son anda önlenmesi olması asla tesadüf değil. İsrail Başbakanı Netanyahu, Yeni Delhi’deki saldırının ve Tiflis’teki girişimin İran tarafından tezgâhlandığını savundu.
Gürcistan, İsrail ve Mısır’dan sonra dünyada en büyük Amerikan askeri yardımı alan üçüncü ülke konumuna ulaştı. Washington, bu ülkeye yılda yaklaşık 1 milyar dolar para aktarıyor. Gürcü lider Saakaşvili’nin son Washington ziyaretinden sonra ABD’nin bu ülkede 30 farklı yerde hastane inşasına girişmesi, Gürcü askerlerinin de Amerikan Deniz Piyadeleri tarafından eğitilmeye başlanması dikkat çekti. İddialar, ABD’nin muhtemel bir İran harekatında Gürcü topraklarını lojistik destek için kullanacağı yönünde.
İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın, Amerika’nın Kafkasya bağlantılı operasyonlar için büyük yatırımlar yaptığı Bulgaristan’da da Gürcistan’dakine benzer İsrail hedeflerine dönük saldırı hazırlığının ortaya çıkarıldığını açıklaması bir tesadüf olabilir mi? Hayır! Amerika, Kafkasya-Orta Asya-Afganistan’a dönük askeri planlamalarını Bulgaristan-Gürcistan bağlantısına oturtmuş “bağımsız dış politikası ile dikkat çeken” bölge müttefiki Türkiye’yi ‘by-pass’layan stratejiyi yaşama geçirmiş durumda.
Türkiye’nin muhtemel bir İran harekatına katılmayacağını net olarak sergilemesi, belli ki ABD-İngiltere-İsrail ittifakını alternatif bir planlamaya yöneltti. Kafkasya, bu tür bir harekatta “cephe” olma özelliğini taşıyacak.
Bakü-Tiflis-Erivan üçgenindeki istihbarat savaşı esas olarak MOSSAD ile İran gizli servisi VEVAK arasında. Savaşın sürdüğü coğrafya, Türkiye’nin doğrudan bağlantılı olduğu bir bölge. Özellikle Bakü ve Tiflis, Ankara’nın çok önem verdiği başkentler.
Türkiye, “arka bahçesi” olarak değerlendirdiği Kafkasya’ya İsrail’in bu ölçüde yerleşiyor olmasını seyredebilecek bir ülke değil.
Belli ki bir güç, bütün enerjimizi Suriye-Irak eksenine çekmeyi, Kafkasya’daki gelişmeler karşısında hareketsiz kalmamızı istiyor.
Bu nedenle, PKK cephesine dikkat! Kuzey Irak-güneydoğu hattında yaşanacak gelişmeleri yakın takibe almak zorundayız.
Ardan Zentürk / Star
Bu haber 2,001 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle