Boyner'in dehşetle izliyoruz dediği kavga

14 Şubat 2012 10:29 tsi
TÜSİAD Başkanı Boyner 2012 programını açıkladığı toplantıda devlet içindeki erkler kavgasını dehşetle izlediklerini, MİT için çıkarılan yasanın yeterli olmadığını söyledi.

Ümit Boyner, TÜSİAD'ın 42.Olağan Genel Kurulunda ikinci kez başkan seçilmesinin ardından yeni yönetimi ile ilk kez Ceylan İntercontinental Otel'de basın mensuplarının karşısına çıktı. Boyner, '2010-2011 çalışma dönemine girmeden de benzer bir toplantı yapmıştık. Bugün de aynı formatta bir toplantı yapıyoruz... ' diyerek başladığı toplantıda gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.

Boyner "Demokrasilerin en önemli gücü düzgün ve tarafsız medya, bunu önemsiyoruz. Türkiye'de basın özgürlüğü ilerleyen günlerde gelişir. Bizlerin kaygıları var sizlerin de kaygılarınıza katılıyoruz. 40 yıldır evrilen bir örgütüz. Kamu yararına çalışan bir örgüt olarak evrildik. Üyelerimizden ve kamuoyundan aldığımız geri bildirim çok önemli. TÜSİAD olarak açık müreffeh ve demokratik toplum hayalimiz var" dedi.

Boyner, Sürdürebilir büyüme, AB standartı ve AB uyumunun önemine dikkat çekti ve "Hedef ne kadar uzak gözükürse gözüksün buna ulaşacağımıza inanıyoruz. Demokratikleşme bir diğer önemli konu. Geldiğimiz yol bir arpa boyu... Bu üç konuyu toparlayan hukuk güvenliği konusu var. Hayatımızın her noktasını etkiliyor. Adalet duygusu ve yargı reformu çok önemli" dedi

Sürdürebilir büyüme için iki ön koşul olduğunu söyleyen Boyner "Makro ekonomik istikrar; mali ve para politikaları çok önemli. Yapısal reformlarda bunun faydasını gördük. Maliye politikalarında sıfır bütçe açığı önemli oldu.  Altyapı harcamaları önemli. Mali ve para politikaları cari açık için önemli... Cari açık için mal ticaretine odaklanmak gerekiyor. Finansal sisteme özendirme ve derinleştirme konuları var. İç tasarruf ve finansal derinleşme önemli yer tutuyor. İçeride katma değerin artması önemlidir. Mikro yapısal reformlar birçok konuyu kapsıyor. TÜSİAD için üretkenlik temelli büyümenin iki ayağı var. İnovasyon kapasitesi ve eğitim. Bu iki konu programımızda ağırlıklı yer tutuyor...  

Sanayi strateji belgesi ve Yeni TTK'yı önemsiyoruz...

TTK'nın bir reform niteliğinde olduğunu söyleyen Boyner, yeni teşvik programını da önemsedikleri söyledi. Boyner " Maddi ve beşeri altyapıları geliştirecek bölgesel kümelenmeleri destekleyecek bir girişim içerisindeyiz. Rekabetin eşit koşullarda yapılmasını önemsiyoruz. Bağımsız kurullarla ilgili düzenlemeler çalışmalarımız arasında... Krizden sonra bir tehlike ile karşı karşıyayız diyebiliriz... Demokratik standartlardan refah için vazgeçme eğiliminin nafile olduğunu düşünüyoruz. Refaha aldanabiirsiniz ama demokratik unsurları yeniden elde etmek zordur... Türkiye'nin yeri orta demokrasili bir ülke değil dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmnesi gerektiğini düşünüyoruz... Hem ileri derecede bir demokrasi hem de refaha ulaşan bir toplum olduğunu ifade ediyoruz... "

Avro krizinin AB standartlarını etkilemediğine inanıyoruz diyen Boyner "ANayasa için çok önemli çalışmalar yaptık. Yepyeni özgürlükçü bir  anayasa istiyoruz. Ama siyasilerden bir şey duynadık. Yeni anayasayı önemsiyoruz... Anayasa kadar önemli güven artırıcı önlemler var. Birey odaklı çalışmaları birey hukukunu önemsiyoruz... Yargı reformundan ,iki şey anlıyor. Devlet kurumları arasında yetki ve güç paylaşımının düzenlenmesi ve vatandaşların haklarının düzenlenmeye alınması... Türkiye 2000'li yıllarında başında önemli adımlar attı. 2008'de devlet içindeki çeteler tasfiye ediliyor heyecanını yaşadık. Peki bu süreç evrensel hukuk kuralları ile mi gerçekleşiyor kaygınının arttığını görüyoruz... Devlet içindeki erkler kavgasını dehşetle izliyoruz... Biz kamuoyu olarak bunu dehşetle izliyoruz. Kamplaşma içerimize zehir gibi içimize akıyor.  " dedi

Etrafımızdaki coğrafya bir yangın yeri diyen Boyner "Demokrasi hukuksuz olmaz. En önemli referans hukuk devleti ve adalete duyulan güvendir. Devletin görev sınırlarının belirlenmesi ve adaletin güvencesi için hukuk şart. Eşitlik ve özgürlük ile devletin görev alanı belli değil... Mevcut sistemde hukukun üstünlüğü konusunda MİT ve diğer devlet kurumları hakkında yasa çıkarmak durumsal bir süreç ve yeterli değil. Özel yetkili mahkemelerden başlayarak topyekun bir hukuk bağımsızlığı olması gerektiğini düşünüyoruz..." dedi .

 

AYRINTILAR GELİYOR 


Bu haber 675 defa okundu.